GÜN-DEM
İnsan bir seyir halinde ilerliyor yaşamında. Bir yolculuktasın ve yollarda gördüğün pek çok şey senin için önemli hale geliyor. Beri taraftan otobüsün içinde de bir akış var. Yan koltuktaki bir sohbet, kıpırdanma, huzursuzluk, bir müzik sesi ya da kolonya kokusu. Algıların hem otobüsün içinde olanlara hem de dışarıda akan manzaraya çakılı.
Gördüğün manzara bazen savaş, kıtlık, yağ, dolar, benzin, altın… Bazen kar, sel, afetler… Pencerenin diğer kısmına bakarak seyre dalmak istiyorsun. Diziler, şarkılar, kavgalar, cinayet haberleri…
Sonra kendi gündemime döneyim diyor ve otobüsün içine bakınıyorsun. Yetişmesi gereken bir son var gibi koşturmaca içinde herkes. Hayata geçirilmesi istenen projeler, sorumluluklar, beklentiler, işler, güçler, çatışmalar, keyif anları arasında kısır döngü… Her koltukta izlediğin herkes hayatın bir parçası sanki. Üretmeye odaklı insanlar, keyfe odaklı insanlar, hiçbirine bakmadan günü kurtarmaya çalışan insanlar. Umutsuzluk girdabında takılmak ile şükür balonunda havalanmak arasında sıkışıp kalmış insanlar. Bazen orada, bazen burada ama tam olarak neredeler?
Ne pencereden dışarıyı izlemek, ne otobüsün içinde olanlara takılmak istiyorsun. Gözlerini kapatıp “gündem”den, “gündemin”den uzaklaşmak içerideki âleme dalmak istiyorsun. Gün aksın, dem kalsın diye…
Yapabiliyor musun?
Sevgilerimle
Dilek Söylemez
İletişim:
www.dileksoylemez.com
@psk_dan_dileksoylemez