Haydi, gelin bu yazımda size bir oyun anlatayım. Okuyunca mutlaka tanıdık gelecek bu oyunumuzun adı: ‘Evet, ama!’ oyunu
Oyun nasıl oynanıyor?
Oyun çoğunlukla iki kişiyle oynanıyor. İkiden fazla kişi ile oynandığı da olur ancak daha kısa sürer. Oyunu başlatan da genellikle tek kişi ile oynamak ister.
Taraflardan biri arkadaşına, yaşamındaki bir sorunu getirir ve çözüm için o arkadaşından öneriler bekler.
Sorun alanı çeşitli olabilir. İkili ilişkiler, iş ilişkileri, çocukla ilgili sorunlar, kendi ile ilgili ya da eşi ile ilgili geniş yelpazeden bir sorunla gelebilir.
Bu anlamda, oyunu hayatımızdaki tek bir alana indirme gibi sınırlılığımız yoktur. Örneğin kayınvalide ile ilgili sorunlar, eşi ile yaşadığı sıkıntılar olabileceği gibi, çocuğu ile yaşadığı problemler de olabilir. Bazen de oyunu başlatan kişi, kendi hayatı ile ilgili alacağı karar için öneriler bekleyebilir.
Sorununu dile getiren birinci oyuncu, geniş yelpazesinden seçtiği problemi detaylı olarak anlatır ve sonunda ‘Ne yapacağımı bilmiyorum’ diyerek arkadaşından tavsiye beklemeye başlar.
Örnek oyun:
1. oyuncu: Çocuğum okulda öğretmeni ile problem yaşıyor…………...(Problemin açılımı uzunca anlatılır) Ne yapacağımı bilmiyorum, sence ne yapmalıyım?
2. oyuncu: Okulla görüşmeyi denedin mi? Onlar bir çözüm bulabilir.
1. oyuncu: Evet görüştüm ama onlarda bu sorunu çözmekte yetersiz kalıyor. ( Bu kısımda sorunun detayları yeniden açılabilir)
2. oyuncu: Sınıf değişikliğini önerebilirsin.
1. oyuncu: Evet ama benim çocuğum sınıf değiştirirse diğer veliler de bunu talep etmez mi?
2. oyuncu: Okulla ilgili çözüm odaklı bir durum gelişmediğine göre ve bu sorun seni bu denli bunaltıyorsa, neden civardaki diğer okulları araştırmıyorsun?
1. oyuncu: Evet ama çocuğum buraya alıştı. Şimdi diğer okula alışamazsa ne olacak? Hem burası eve yakın, gidip gelmek kolay oluyor.
2. oyuncu: O zaman okul yönetimi ile beklentilerini ve şartlarını yeniden net bir şekilde konuşmaya ne dersin?
1. oyuncu: Evet ama ne yapacağımı bilmiyorum. Geç oldu ben artık kalkayım.
Ve oyun biter. Bu oyunun kazanını, oyunu başlatan kişidir. Oyunun sonunda şunu kanıtlamış olur: Benim sorunum çok büyük ve kimse bunu çözemez. Bak işte arkadaşım da çözemedi!
Bu oyunu eşle ilgili probleme uyarladığımızda da aynısını sıklıkla oynarız. Evet, ama o benim gibi değil, evet ama o bu konuda hiç hassas olamaz, evet ama ben ona isteklerimi söylersem beni anlamaz ki…
Yapmak için ertelenen bir işin de oyunu şöyle oynanır: Evet, ama çocuklarla kim ilgilenecek, evet ama akşam yorgun oluyorum, evet ama sabah erken kalkmam mümkün değil, evet ama bu iş yoğunluğunda nasıl yetişirim, evet ama zaman yok, evet ama maddi yetersizlikler…
Bu oyununun bir özelliği de günlük hayatta herkes tarafından oynanabiliyor olmasıdır. Sonunda kazanacağı bir oyunu oynamak herkes tarafından tercih edilir. Ancak bu oyunun terapilerde oynanması zordur. Çünkü iyi bir terapist, bu oyunun bir direnç olduğunu bilir ve kişiye bunu fark ettirir. Değişime direnç, gelişime direnç!
Evet, ama herkes terapisti nasıl bulacak? Buna imkânı olmayanlar ne yapacak?
Oynadığımız oyunlarda dirençlerimizi fark etmemiz dileğiyle…
Dilek Söylemez
İletişim: www.dileksoylemez.com