Yeme bozukluğu psikolojik bir sorundur!

Yeme bozuklukları sıklıkla kimlerde görülür?

Kilo vermeye dikkat eden, şişmanlamaktan korkan ve evde yeterince yiyecek ve içecek bulunduran kişilerde yeme bozukluğu daha sık görülür. Yeme bozuklukları, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının gelişmesine yol açan bir dizi psikolojik durum olarak tanımlanabilir. Yiyecek, kilo veya vücut şekli ile ilgili bir takıntı ile başlayabilir. Ağır vakalarda çok ciddi sağlık sorunları olabilir ve zamanında tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilir.

Yeme bozuklukları nasıl başlar, neden başlar?

Yeme bozuklukları çeşitli belirtilerle kendini gösterir. Bu belirtilerden yeme bozukluğunun başlaması işarettir. Sıklıkla karşılaşılan belirtiler ise; kişinin aniden aşırı yemek yemesi ya da tam tersi aniden yemeği kısıtlaması, yemek yedikten sonra kusma ve yemek sonrası yoğun egzersiz yapılmasıdır.

Yeme bozukluğu türleri nelerdir?

Anoreksiya nevroza: Bu, zayıf olmasına rağmen şişmanlama ve vücut imajının bozulma korkusu, bilinçli olarak normal ağırlığın yüzde 25'ini kaybetme, yaş ve boy ile orantılı ideal kiloya ulaşmayı reddetme ile karakterize bir yeme bozukluğudur.

Bulimia: Tekrarlayan ve kontrol edilemeyen tıkınırcasına yeme ve kilo alma ve verme çabaları ile karakterize bir yeme bozukluğudur. Hastanın tüm çabasına ve korkusuna rağmen yemek yemeyi bırakamadığı görülmektedir. Kiloya, güzelliğe ve çirkinliğe aşırı dikkat edilir.

Yeme bozuklukları hakkında konuşurken anoreksiya nervoza ve bulimia nervoza düşünülse de, atipik yeme bozuklukları olarak tanımlanan başka yeme bozuklukları türleri de vardır.

Atipik yeme bozuklukları: Atipik yeme bozukluklarının klinik belirtileri anoreksiya nervoza ve bulimia nervozadan farklı olmakla birlikte, eşlik eden hastalıklarda klinik olarak bu hastalıklar kadar şiddetli olabilir.

Aşırı yeme bozukluğu: Fiziksel olarak aç olmamasına rağmen aşırı yeme eğilimi, aşırı yemek sonrası kendinden memnun olmama ve depresif davranışlarla karakterize bir yeme bozukluğudur. Bu hastalık bulimia nervoza ile karıştırılmamalıdır çünkü bu hastalar kilo alımını engelleyen davranışlar sergilemeyecektir. Hastalar çok fazla enerjiye ihtiyaç duydukları için obezite, yüksek tansiyon, kolesterol sorunları, tip 2 diyabet ve kalp hastalıkları açısından risk altındadır.

Gece yeme sendromu: Akşam yemeğinden sonra günlük enerji alımının yüzde 50'sinden fazlasını yeme, haftada en az 3 gece uyanma ve uyku sorunları, geceleri yüksek kalorili atıştırmalıklar yeme, uyanma, yemek yeme nedeniyle sabahları iştahsızlık ile karakterize bir yeme bozukluğudur.

Pika: Besin değeri olmayan maddeleri tüketen kişilerde görülen bir yeme bozukluğudur. Bu hastalığa sahip kişiler toprak, buz, kağıt, saç, sabun gibi besleyici olmayan maddeleri tüketirler. Bu, hamile kadınlarda ve çocuklarda daha sık görülen bir yeme bozukluğudur.

Tedavi yöntemleri nelerdir?

Tedavi için bir psikolog ve ihtiyaç halinde psikiyatrist ile birlikte hasta değerlendirilir, yeme bozukluğu kriterleri içeren yeme bozukluğu muayenesi yapılır tanı konulduktan sonra tedavisine başlanır. Tedavi süreci ve tedavi yöntemi kişiye özel olarak planlanmalıdır.

Psikolog Dilek Memnun

www.instagram.com/psikolog.dilekmemnun/