Yeniden başlamak

Bir şeylerin sorun olduğunu fark edip yeniden başlamak istiyorsanız, önceki seferlerde olduğu gibi dönüp dönüp aynı hataları tekrarlamamak ve aynı yere gelmemek için;

Suçlu aramak yerine, sorunların kaynağını belirlemek ve sorunları gidermeye çalışmak bu konuda atılacak ilk adım olmalıdır. Amaç bekçi dövmek değil üzüm yemek olmalıdır.

Eşinize şu anki gözünüzle bakarsanız, eşinizi eski güzelliği ile göremezsiniz, çünkü yaşanılan olumsuzluklar eşinizin, sizin gözünüzde eski cazibesini kaybetmesine neden olmuştur.

O nedenle; madem yeniden başlıyoruz, o zaman en başa dönüp eşinize ilk aşık olduğunuz zamanki gözünüzle bakın, o zaman davrandığınız gibi saygılı, koruyucu, aşk kokan şekilde büyülenmiş gibi bakın, o aşkı yaşayan başkası değil sizdiniz ancak o zaman aradaki farkı, yıpranmışlığı göreceksiniz. O zamanki duygularınızı ve hissettiklerinizi hatırlamak o kadar zor değil, yaşanan olumsuzluklar ve acemice davranışlar o zamanki his ve duygularınızı tozlandırdı, unutturdu ve kalın bir perde indirdi ama şimdi perdeyi kaldırma zamanı.

Şimdi bir süreliğine şu anı unutun ve zamanı geriye saralım.

İlk tanışmanızdaki heyecan, onu görebilmek ve beş dakikada olsa konuşabilmek için kalbinizin atışını hatırlamaya çalışın. Bunları hisseden başkası değil, sizdiniz.

Ve bütün engelleri, zorlu yolları aşıp evlendiniz pır pır eden kalbiniz artık eskisi gibi atmamaya, heyecanınız sönmeye başladı.

Peki, Ne Oldu da; Nasıl Bu Hale Geldiniz?

Böyle olmasının en basit açıklaması ‘nasıl olsa evlendik, amacımıza ulaştık, artık bir şey yapmaya gerek yok’ düşüncesidir.

Evlenmeden önce ki dönemlere baktığımızda, o dönemi hatırladığımızda, bu sorunun cevabını gayet açık bir şekilde görebiliriz. Müstakbel eşi elde etme, kur yapma, iyi gözükme kaygısı insanları harekete geçirerek bir şeyler yapma, uğraşma telaşına neden oluyor ve bu çaba ve telaşlarda doğal olarak ilişkiye heyecan ve renk katarak canlı, mutlu ve heyecanlı hissedilmesini sağlıyordu.

Yukarıda değindiğimiz gibi en büyük yanılgı, insanların sevdikleri, hoşlandıkları kişi ile evlenmeyi amaç olarak görmelerinden kaynaklanıyor. Evlenmek, mutluluğa giden yolda bir amaç, bir sonuç olarak değil, bir başlangıç olarak görüldüğü zaman ömür boyu süren bir mutluluk ve haz kaynağı haline gelir. Aksi halde amaç ve sonuç olarak görüldüğünde ve o şekilde hareket edildiğinde, bir süre sonra amaca ulaşmanın verdiği rehavet ve rahatlıkla ilişki monotonlaşır, canlılığını ve heyecanını kaybederek yok olmaya mahkûm olur.

Ancak tabii ki evlilikler de bu çöküş birden olmuyor, zaman içinde yavaş yavaş meydana geliyor. Zamanla heyecan vermemeye, her sokağı keşfedilmiş bir şehir gibi sıkıcı gelmeye başlıyor. Bu durumda ilişkimizi kendi haline bırakıp yok olmasını seyretmek yerine, güçlendirmek, geliştirmek için bir şeyler yapmak, evliliğin yıllara rağmen canlı kalmasını sağlayacaktır.

Mutlu Evlilikler İçin

Sağlıklı ve mutlu evlilik için maalesef sadece aşk yetmiyor, aşk, evliliğe giden yolda bir tetikleyicidir, harekete geçiren ve motive eden bir güçtür ama evliliği sürdürebilmek için yeterli değildir. Sağlıklı ve mutlu bir evlilik için aşktan daha fazlası, yani doğru tutum ve davranışlara sahip olmak gerekmektedir.

Evliliği özgürlüklerimizi kısıtlayan bir engel olarak değil, mutluluk kaynağı, güven veren, benliğimizi koruyan yuva olarak görmek, evliliği doyumsuz mutlulukların kaynağı haline getirecektir.

Evliliğin amacı insanları kısıtlamak, benliklerinden uzaklaştırmak değil iki kişiyi bütün yaparak ortak amaç, zevk ve yaşantılarla daha güçlü ve mutlu hale getirmektir.

Evlilikte Dayanışma

Bir evlilikte eşler bir olup, birlik olup evliliklerini daha iyiye götürebilme düşüncesinde değillerse ve bu yönde hareket etmiyorlarsa maalesef tahmin edilebileceği gibi o evlilik çok uzun ömürlü olmayacak ve en küçük sarsıntılarda yıkılacaktır. Her evlilik zaman zaman kötü dönemlerden geçebilir ama önemli olan; böyle dönemlerde eşlerin olumlu, yapıcı yaklaşım içinde gereken adımları atmaları kötü gidişi durdurduğu gibi evliliğin daha gelişmesini de katkı sağlayacaktır.

Para, şöhret, hatta sağlığın ötesinde insanın hayatı dolu dolu hissetmesini, mutlu olmasını sağlayan en değerli varlığın evlilik olduğu unutulmamalı.

Kadınlar Ne İster?

Eğer bu sorunun cevabını bulabilirsek, hayat erkekler açısından daha mutlu hale gelecek ve mutlu bir evliliği elde etme şansımız artacaktır.

Soruya dönersek; bir kadın erkekten ne isteyebilir, öncelikle kendine ve çocuklarına sahip çıkabilen, ilişkiyi canlı tutmayı başaran ve güven veren bir eş ister.

İyi bir sevgili ve uyumlu bir cinsel yaşam evliliklerde önemlidir ama bir insan günün kaç saatini sevgiyle ve cinsellikle geçiriyor? O nedenle sevgi ve cinselliğin dışında da eşler birlikte bir şeyler yapmaya, zevk almaya, vakit geçirmeye ve ortak hareket etmeye başlarsa yani daha fazla beraber vakit geçirmeye uğraşırlarsa işte o zaman daha kalıcı bir arkadaşlık kurabilirler.

Ve sonuçta sevginin üzerine arkadaşlık eklenerek daha kalıcı ve mutlu evlilikler inşa edilmiş olur.