Böyle bir dönemde bu yazıyı kaleme almamın sebebi elbette tesadüf değildir. Amacım tecavüzle ilgili yasaların tartışıldığı bir dönemde vatandaş olarak mevcut yasalar altında bizler ne yapabiliriz? Çocuklarımızı nasıl bilinçlendirip, koruyabiliriz? Sorularına ışık tutmak ve anne babaları bu konuda bir nebze olsun bilinçlendirmek olacaktır.
Maalesef cinsel açlığın ve magandalığın kol gezdiği; bırakın kadınların cinsel tehdit altında olmasını, çocukların ve hayvanların dahi bu sapık ruhların ( insan demiyorum ) tecavüzüne, saldırısına uğradığı ülkemizde polisiye tedbirlerin dışında maalesef kurumsal olarak halkı bilinçlendirme amaçlı hiçbir tedbir alınmamaktadır. Yapılan çalışmaların ve alınan önlemlerin neredeyse hepsi bir tecavüz veya istismar yaşandıktan sonra yapılmaya yöneliktir. ( Adli tedbirler, psikolojik koruma vs… )
Önemli olan olay yaşanmadan önlem almak ve korunmaktır.
Tecavüz ve cinsel istismar olayları dünde vardı, bugünde var, yarında olacaktır. Bunların yaşanmasını polisiye ve adli düzenlemelere rağmen önleyemediğimize göre yapmamız gereken bu konuda önce kendimiz, sonrada çocuklarımızı bilinçlendirmek olacaktır.
Belediye ve sosyal sorumluluk sahibi kurum ve kuruluşlara bu konuda çok görev düşmektedir.
Belediye ve özellikle sosyal sorumluluk alanında faaliyet gösteren kurum ve derneklerin halkı bilinçlendirmek adına bu konuda eğitim, seminer ve konferanslar düzenlemesi, yanlış bilinen doğrular hakkında aydınlatılması, alınacak tedbirleri uzman ve yetkili kişilerden öğrenmesi alınacak birçok polisiye tedbirden daha fazla işe yarayacaktır.
Oyun terapileri ve basit tekniklerle aile ve çocuklara en etkili şekilde kendilerini koruma teknikleri öğretilmelidir.
Psikolog-Adli Bilirkişi
Bekir Fehmi Örmeci