Kanser, her şeyden önce adı ile hem hastada, hem de yakınlarında korku ve panik yaratan, hastaların psikolojilerinin ciddi derecede bozulmasına, olumsuz duygu ve düşünce geliştirmelerine neden olan ciddi bir hastalık ve travmadır.
Bu yüzden de kanser hastalarının neredeyse tamamına yakın kısmı başta depresyon olmak üzere tedavi gerektirecek düzeyde ciddi psikolojik bozukluklar göstermektedir.
Otuz yıla yakın bir meslek hayatı olan ve binlerce vaka ve hasta ile çalışmış bir psikolog olarak; psikolojik bozukluklar içinde psikoterapileri belki de en fazla hak eden hasta grubunun kanser hastaları olduğunu söyleyebilirim.
Kanser hastaları; hem tedavi oldukları süreç içinde, hem de tedavi sonrasında bu travmayı daha kolay atlatabilmeleri için psikoterapiler en az tıbbi tedaviler kadar önemli bir yer tutmaktadır.
Kanser psikolojisi (psiko-onkoloji); İnsanların eğitim seviyelerinin artması ile birlikte daha önem kazanmaya ve tedavinin bir parçası olarak görülmeye başlamıştır.
Dünyada ve ülkemizde kanserin tıbbi tedavisinde büyük ilerlemeler kaydedilmesine rağmen kanser hastalarında psikolojinin ne kadar önemli olduğunu anlayan bazı hastaneler dışında kanser hastalarının yaşadıkları psikolojik sorunlar yeterince önemsenmemektedir.
Hâlbuki tedavi sürecindeki psikoterapi; yapılan cerrahi operasyonların, kemoterapilerin ve radyoterapilerin destekleyici, bütünleştirici ve en az onlar kadar önemli bir parçasıdır.
Bu süreçte hastanın yaşayacağı ve geliştireceği negatif bir algı ve bozuk bir ruh sağlığı; hastanın yaşam kalitesini bozacağı gibi, hastalığın seyrini ve tedaviye de olumsuz etkileyecektir.
Kanser tanısının konması ve tedavisi, birçok hasta ve ailesi için hem tıbbi, hem de psikolojik açıdan zorlu bir süreç olduğundan; tedavi sürecinde ve sonrasında kanser konusunda uzmanlaşmış, bu alanda çalışmış psikoterapistlerden yardım alınması hastaların bu zorlu süreci daha sağlıklı atlatmalarına yardımcı olacaktır.
Psikolog Bekir F. Örmeci
Facebook: Bekir F. Örmeci