BİR KADIN NASIL SIFIRLANIR?

Genelde kadınları anlamak zordur denir, ama bu konuda erkekler de kadınlardan aşağı kalır değildir. Kadın doğası gereği daha kibar, zayıf ve hassastır, erkeklerde daha güçlü, dayanıklı ve kabadır diye bilinir ama gerçekte bu ne kadar doğru?

Kadınlar mı anlaşılmaz, tahmin edilemez, yoksa erkekler mi?

İnsanlar dahil bütün hayvanlarda erkekler hayatın amacı olarak gördükleri kadınları elde etmek için büyük efor sarf eder, kur yapar ve kendini dişiye pazarlamak için uğraşır; peki daha sonra ne oluyor da bu kur yapan, isteyen, arzu eden, koşturan, efor sarf eden erkek değişiyor?

-O, kibar romantik, kur yapan erkek gidiyor yerine aşırı gergin, sinirli, bağırıp çağıran, burnundan kıl aldırmayan erkek geliyor. Erkeğin kurlarıyla ikna olan ve kalbini açan kadın bir süre aşkına sahip çıkıyor, mücadele ediyor, erkeğin etrafında dönüyor, ağzının içine bakıyor ve bir umutla ilk tanıdığı zaman ki erkeğini arıyor.

( Burada iki erkek modeli karşımıza çıkıyor:)

1- Nasıl olsa elde ettim, hedefime ulaştım; artık aşka, romantizme ve daha fazla uğraşmama gerek yok düşüncesiyle umursamayan, önemsemeyen, ilgilenmeyen, zaman ayırmayan ilişkinin üstüne yatan erkek modeli.

2- Gerçekten seven, gerçekleri gören, eşinin değerini bilen ama hayatın yorgunluğuyla yıpranmış, hiçbir zaman abartılı davranışlarla kendini pazarlamaya çalışmamış, belki de kalbi tozlanmış, yorgun ama aşkı bulmanın keyfiyle toparlanmaya çalışan yorgun erkekler.

Siz ne kadar iyi niyetli olursanız olun, içinizdeki aşkı kaybetmemiş olursanız olun; bir kadın bunu görmek ister, hissetmek ister, sizin beyninizi okuyamaz. Sizin yorgun olduğunuz kadar karşınızda ki kadının da yorgun olabileceğini akıldan çıkarmamak gerekir.

-Kendi gerginlikleri ve sorunları yüzünden gerilen ve bunu eşine yansıtan, sürekli kusur bulan, eleştiren erkekler. Bu kadar gerginlik ve stres evde dayanışmayı, ilişkide ki hoşgörüyü öldüreceği gibi saygı ve sevginin de azalmasına neden olur.

- Sürekli olarak hayıflanan, çok konuşan, her şeye karışan pasifleşmiş, karizmasını ve kudretini kaybetmiş erkekler.

Kadın ne kadar ayakları üstünde duruyor olsa da; karşısında güçlü, güçlü olduğu kadar romantik, ilgilenen, arayan, soran, sevgisi kadar dertlerine, sorunlarına sahip çıkan bir erkek ister.

-Bakımsız, kendine ve giyimine özen göstermeyen, maçoluktan paspallığa uzanmış erkekler.

-Bir kadını açlığa, yoksulluğa, bütün zorluklara göğüs gerebilir ama sevgisizliğe asla…

Eşleri birbirine bağlayan ne nikâh, ne çocuk, ne de kan bağıdır; eşleri birbirine bağlayan aradaki sevgi ve saygıya dayalı ilişkidir. O nedenle bu saygı ve sevgiyi korumaya, yıpratmamaya özen göstermek gerekir; yoksa ortada ne ilişki, ne de evlilik kalır…

Psikolog Bekir Fehmi Örmeci
psikolog43@gmail.com