Yumurtalık Takibi Nedir?
Gebeliğin oluşması için anne adayının o ay içinde sağlıklı bir yumurta (oosit) geliştirmesi ve baba adayının da yeteri miktarda hareketli sperminin mevcut olması gerekmektedir. Hareketli spermler olgunlaşan yumurtayı “tüp” ismi verilen organlar içinde yakalayarak döllerler. Döllenme ile oluşan embriyo, bir süre sonra rahme tekrar dönerek “endometrium” diye isimlendirilen rahim içi zarına gömülür.
Bu sebeple bir hamileliğin gerçekleşmesi için, hareketli sperm, olgunlaşmış yumurta, sağlıklı açık tüpler ve besleyici bir rahim içi zarı olması gerekmektedir. Sperm değerlendirmesi, spermler dışarıya salındığı için çok daha kolaydır. Bir kaç günlük cinsel ilişki sınırlandırması ardından, mastürbasyon ile alınan sperm örneği analiz edilir ve sperm kalitesi, yeterliliğine bakılır. Fakat kadınlar yalnızca her ay sadece bir kere yumurtladıkları ve yumurtlar karın boşluğuna gittiği için doğrudan bir değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Dolayısıyla yumurtlama yalnızca basal vücut ısısı yükselmesi, kanda progesteron hormon oranı, endometrium örneklemesi, idrarda bakılan hazır evde yapılabilen testler gibi dolaylı yollar ile takip edilir, değerlendirilebilir.
Tüp bebek uygulamasında da kadına yumurtalıkların uyarılması için dışardan gonadotropin verilerek over (yumurtalık) işlevlerinin olması gerektiği gibi olması sağlanır.
Basal vücut ısısı değerlendirmesi, anne adayının adetinin ilk gününden, tekrar adet gördüğü zaman dek her gün, uyandığında yataktan kalkmadan vücut ısısının ölçülmesi şeklinde yapılır. İki adet döneminin yaklaşık olarak ortasında oluşan yumurtlama ile vücut ısısında 0,5 dereceye kadar çıkan bir yükseliş olmaktadır. Bu vücut ısı artışı yeni bir adet dönemine değin sürmektedir. Şayet hamilelik gerçekleşirse aynı şekilde devam eder. Ancak adet görülmesi halinde vücut ısısı 0,5 derece düşer.
Progesteron hormonu oranı ise yumurtlama ardındaki dönemin tam ortasında (midluteal) alınan kanda “yükselmiş” olarak görülür. Bu nedenle yumurtlamanın sonrasında teyit etmek için fikir veren bir test olup yumurtlamayı yakalamak için yapılmaz.
Adetin başlangıcından sonra belli zaman aralıkları ile uygulanan anne adayının idrarındaki LH hormon seviyesinin ölçümü prensibine dayanan evde de yapılabilen hazır testler de bulunur.
Böylece yumurtlamadan hemen önce artış gösteren LH hormonunun tespit edilmesi sayesinde, adayların uygun zamanlama ile cinsel ilişkiye girmesi sağlanır. Yumurtlama arttırıcı ilaç uygulanan hastalarda yumurtlamanın varlığı vajinal yol ile uygulanan ultrason ile detaylı şekilde, yumurtlama sorunu yaşanan çiftlerde incelenebilir. Yumurtalar adetten sonraki günlerde yavaş yavaş, hergün yaklaşık olarak bir milimete kadar büyür. Normalde bu yumurtalar 10 mm’dir. 22-24 milimetreye ulaştığında ise, çatlar ve karın boşluğunda toplanır. Uzmanlar bu takibi yaparak yumurtanın gelişme kalitesine bakar ve uygun zamanda cinsel ilişkiyi belirleyerek gebelikşansını arttırır.
Yumurtlama Zamanının Belirlenmesinde Ultrasonun Önemi:
Kadınların yumurtası, yumurtalıklarda folikül denilen içi sıvıyla dolu, ince duvarlı bir yapının içinde gelişmektedir. Yumurta folikülün duvarına bağlı durumdadır. Çoğunlukla yada bir kere, bir folikül gelişir. Folikülün büyümesi ultrasonda , vajinal probe aracılığıyla takip edilebilir. Folikül 7-8mm çapına eriştiğinde ultrason yardımıyla görülebilir boyuta gelir. Folikül ultrasonda yuvarlak, içi sıvı dolu bir kese şekilnde görülür. Günde 1-2 mm kadar büyür. Çapı 18 ile 25 mm arasında bir büyüklüğe eriştiğinde yumurtlama için hazır hale gelmiş demektir.
Yumurtlama belirtileri
Yumurtlama olduğuna dair en önemli belirti, folikül görüntüsünün ultrasondan kaybolmasıdır. Bu halde genel olarak karın boşluğunda, rahimin arkasında sıvı olduğu görülebilmektedir. Bu, yumurta çatladıktan sonra folikülden çıkan sıvıdır. Ultrasonda, gelişmeyen, yeteri kadar büyük olmayan veya yeterli büyüklüğe ulaşmış ancak buna rağmen çatlamamış foliküller de izlenebilir.
Ultrasonografi, folikül büyümesinin izlenmesini sağlayabildiği için ilişki zamanının planlanmasında çok önemli bir yer tutar.
Yumurtalıklarının ilaçlarla uyarılmasına gerek duyulan kişilerde de ultrason ile folikül gelişiminin izlenmesi ayrı bir önem taşır.
Ultrason takipleri çoğunlukla adet döngüsünün 11. gününden başlamak üzere, günlük olarak izlenir. Uygulama yaklaşık olarak 5 dakika kadar devam eder ve idrar boşaltılması dışında hiçbir ön hazırlığa ihtiyaç duyulmaz.
Yumurtlamada Anormallik
- Anne adayının 21 günden kısa veya 35 günden uzun adet döngüsü olması çoğunlukla yumurtlamanın gerçekleşmediğini (anovülasyon) gösterir.
- Bazı kişilerde 3 ay ya da bundan daha uzun süre adet görülmeyen dönemler görülebilir. Bu duruma, seyrek adet (oligomenore) ismi verilir.
- Hiç adet görülmemesi ise amenore ismi ile belirtiler.
Kadınların düzenli adet döngüsünün olması vücutta pek çok hormonal sistemin doğru çalıştığını gösterir. Yumurtlama sorunlarının sebeplerinin araştırılması adına bu sistemleri oluşturan hormonların kan düzeylerinin değerlendirilmesi gerekir.