Yazarlar
Hamileler Hangi Korkuları Yaşıyor?
Haberin Devamı
Hamilelik süreci, bir kadının yaşayabileceği en özel ve güzel dönemlerden biridir. Anne olmak çok özel ve güzel olsa da, anne adayının tüm hayatını, yaşama şeklini ve kişiliğini etkileyerek değiştirir de. Kadın vücudu, üreme görevini yerine getirebilmek için bazı fonksiyonlarla donatılmıştır. Kadınların biyolojisi, bir bebeği besleyip büyütmek üzerine programlanmıştır. Tüm bunlar hormonlar tarafından sürdürülen, komplike işlemlere dayanan biyolojik, fiziksel ve psikolojik etkileşimler ve süreçler demektir. Kadına yüklenen üreme görevi ona hem ayrıcalık katmış, hem de stresli oldukça zor ve fedakarlık bekleyen bir görev yüklemiştir.
Hamilelik oldukça kendine has bir durumdur ve anne adayı, içinde bulunduğu şartlara göre bu olayı farklı bir şekilde yaşar. Ancak gene de normal seyreden bütün gebeliklerde aynı yaşanan değişimler de mevcuttur. Bu sebeple anne adayının nelerle karşılaşacağını, yaşayacağı psikolojik ve psikolojik değişimler için önceden bilgi edinmesi kişi için sağlıklı ve yararlı olacaktır. Hamileliğe daha bilinçli ve olumlu şekilde yaklaşmasını sağlayacaktır.
Hamilelik korkuları doğaldır!
Hamilelik esnasında korkular hissetmek,, endişeler duymak çok tabii bir durumdur. Neredeyse her kadın, gebelik esnasında bu korkuları duyar. Bu korkuların hamilelik sürecinde yaşanan değişimlerden dolayı olduğunu bilmek, anne adayının bilinçli olmasını sağlayacaktır. Anne adayının bu tür olumsuz duygu durumları için yapabileceği en mantıklı şey, doktorunun tavsiye ve önerilerine kulak asmak olacaktır.
Gebelikte biyolojik, psikolojik hatta sıfatsal olarak bazı değişimler meydana gelir. Hormon yapısı, bebeğin gelişeceği ve büyüyeceği duruma göre uygun bir hal alır. Anne adayın rahmi buna göre yapısını ve kanlanmasını düzenleyip organize ederi. Bu biyolojik değişimler, anne adayının karakteristik özelliklerine, mizacına ve duygusal durumuna göre psikolojisini de değiştirir, etkiler. Depresyon, panik bozukluk, şizofreni gibi psikolojik sorunlara yatkınlığı olan anne adaylarında ciddi davranış bozuklukları ve halüsinasyonlar görülebilir.
Adet dönemleri sıkıntılı, gergin, sinirli, uykusuz ve ağrılı geçen, bu konuda şikayetleri olan anne adayları hem gebelikte hem de gebelikten sonra depresyon geçirmeye daha çok meyilli olabilir.
Anne Adaylarının Genel Korkuları Ve Durumları
- Karmaşık, değişken ve yoğum duygu durum halleri
- Doğum esnasında yaşanabilecek acının korkusu
- Hamilelik depresyonu diye geçen, çok sık karşılaşılan durum
- Hamilelik sebebiyle daha çok öne çıkan endişeler ve korkular
- Bulantı, iştahsızlık, yorgunluk ve uyku sorunları gibi ortaya çıkan belirgin sağlık problemleri
- Hamilelik dolayısıyla yaşanan stres kaynaklı psikolojik problemler ve aileyi de olumsuz yönde etkileyebilecek duygusal çalkantılar
- Bebeğin Dünya’ya sağlıklı gelip gelmeyeceği endişesi
- Kişinin anneliği başarıp başaramayacağı korkusu
- Fiziksel olarak çirkinleştiğini düşünmek, buna bağlı olarak kapılınan olumsuz düşünceler
- Eşinin artık kendisini beğenmeyebileceği gibi korkular
- Eşiyle ve bebeğiyle iyi bir iletişim sağlayamama korkusu.
Hamilelik döneminde daha sakin davranılmalı
Hamilelik dönemi, çok güzel ve özel bir süreçtir. Anne adayı, yaşadığı tüm duygusal karmaşalar ve olumsuzlukları hamilelik dönemi ait değişimlerle ilgili olup geçici olduğunu bilmeli ve olabildiğince sakin kalmalıdır. Hamileliğiğin iyi ve rahat geçirilmesi anne sağlığı kadar bebeğin sağlığı için de önemlidir. Bu sebeple bilinçlenmek ve rahat bir süreç geçirmek için bilinmesi gereken şeyler vardır:
Hormonal değişimler: Hamilelik dönemini tetikleyen, başlatan ve sonlandıran, hormonlardır. Anne adayı, fiziksel ve psikolojik sıkıntıları bu dönem çok ve yoğun şekilde salgılanan östrojen progesteron hormanları yüzünden yaşamaktadır.
Fiziksel değişimler: Fiziksel olarak anne adayını en çok zorlayan konu, budur. Hamileliğin ilk üç ayından yaşanan sağlık sorunları, bulantılar, iştahsızlık veya fazla iştahlı olma gibi inişleri ve çıkışları olan dönemi atlattıktan sonra ortaya fiziksel değişimlerin yarattığı endişeler çıkar.
Vücudun değişimi anne adaylarında olumsuz düşüncelere sebep olabilir. Vücudun sarktığını düşünmek, kilolaları verememe korkusu, eşinin onu beğenmediği düşüncesi bu dönemde sıklıkla rastlanılan ve normal olan durumlardandır.
Psikolojik değişimler: Anne adayının psikolojisi, gebeliği boyunca bütün düzenini ve hayata karşı bakış açısını belirleyen etkenlerdir. Psikolojik etkenlerdeki temel sebep ise, hamileliği baştan sona ve doğrudan etkileyen hormonlarla ilgilidir. Anne adayı içinde bulunduğu sıkıntıları istemsiz de olsa çevresindekilere de yaşatır. Fiziksel olarak tüm değişim görünüşte meydana gelse de, esasında asıl değişim anne adayının psikolojisinde olur.
Bebeğini iyi büyütüp büyütemeyeceği kaygısı, çekiciliği ve güzelliği kaybetme korkuları, kilo almak, eşinin kendisini beğenmeyeceği düşünceleri anne adaylarını büyük bir strese sokar. Bu gibi durumlarda hamilelik depresyonu oluşabilir. Hamilelik depresyonu:
Yorgunluk
İsteksizlik
Mutsuz olmak
Sürekli ağlama hali
Alınganlık
Önceden severek yapılan şeylere karşı ilgisizlik,
Dikkat dağınıklığı,
Umutsuz ve karamsar olma durumu,
Aşırı öfke ve sinirlilik hali
gibi belirtiler var ise, hamilelik depresyonu oluşmuş olabilir. Daha önce depresyon geçirmiş anne adaylarında bu risk daha fazladır.
Korkuları Yenme Yöntemleri
Sağlıklı ve rahat bir hamilelik için anne adayının yaşadığı korkuları yenmesi gerekmektedir. Bunun için:
- Yaşanılan korku ve endişeleri içe atmamak, yakın bulunan kişilerle paylaşmak
- Doktoru durumdan haberdar etmek ve bilgi vermek
- İmkan var ise, hamilelik ve anne olmak konusunda seminer ve kurslar veren yerlere gitmek
- Hamilelik boyunca dikkati doğumdan başka bir yere çekebilecek etkinlik ve eylemlere yöneltmek
- Bebeğin ihtiyaçlarını, malzemelerin önceden hazırlamaya başlamak, hastane ve doğum şeklinin ne olacağını sona bırakmamak
- Endişe ve korkuların artmasına sebep olabilecek her türlü belirsizliği engellemek ve ortadan kaldırmak
- Eğer stres ve korkularla başa çıkılamıyor ise, bir uzman görüşü ve desteği almak
-Hamilelik egzersizleri yapmak kişi rahatlatacaktır, bu egzersizleri düzenli olarak uygulamak
- Uykunun düzenli olması
- Vitamin ve minarel destekleri almak.
Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu
