Gebelik; bir kadının insan olarak olgunluğa erişip ruh ve beden dengesini sağladıktan sonra yeni bir insana hayat verip onu büyüterek yaşamı yeniden keşfetmesinin adıdır. Tek bir hücreden muhteşem bir insan oluşması basamaklarına şahit olmak insana mucizevi bir yaşama tanıklık etmenin zevkini yaşatır. Kendi değerinin, eşsizliğinin, bedeninin kutsallığının farkına varan ve bu bedende yeni bir misafiri ağırlamaya hazırlanan anne adayı öncelikle bu bedeni güzelleştirip, bakımdan geçirip en değerli konuğunu ağırlamaya hazırlanır.
Gebelik ve annelik bir kadının yaşamı boyunca tadabileceği müthiş bir deneyim ve zevktir. Pek çok kadın ruhunu ve bedenini bu mucizevi olaya hazırlamak için gebelik öncesi doktor kontrollerini yaptırır, ihtiyacı olan besin takviyeleri, vitaminler, spor ve egzersizle kendini bu yeni yaşama hazırlar.
Gebelik süreci, sigara gibi bazı zararlı alışkanlıkları olan kadınların da kendi farkındalıklarını artırarak hayata yeni bir bakış açısından bakmalarını, zarar verdikleri bedenlerine yeniden sahip çıkmalarını sağlaması açısından eşsiz bir dönemdir.
Birleşik devletlerde gebe kadınların yaklaşık %11’i sigara içmektedir. Karbonmonoksit ve nikotin, sigarada bulunan ve bebeğe olumsuz etkilerden sorumlu olduğuna inanılan maddelerdir.
Sigara içme ile aşağıdaki risk artışları birliktelik gösterir.
- Kendiliğinden düşük (sigara içenlerde içmeyenlerden 1,5 kat fazla)
- Kromozomal olarak normal bebeğin düşüğü( sigara içenlerde içmeyenlerden %39 daha fazla)
- Ablasyo plasenta(bebeğin eşinin ayrılması), plasenta previa (bebeğin eşinin doğum kanalını kapatacak şekilde önde yerleşmesi), erken membran rüptürü(zamanından önce suyun gelmesi)
- Erken doğum (sigara içenlerde içmeyenlerden 1,5 kat daha fazla)
- Düşük doğum ağırlığı olan bebek
- Ani bebek ölümü sendromu
Gebelikte sigaranın bırakılması, özellikle 16. gebelik haftasından önce bırakılmışsa bebek kilosunda iyileşme meydana getirir.
Çalışmalar, sigara bırakma yoğun programlarının, hastayla sık ilişki ve yakın gözlem sağlayarak sigaranın bırakılmasına yardımcı olduğunu ve artmış bebek doğum kilosu ile sonuçlandığını göstermiştir. Başarılı müdahaleler, sadece sigarayı bırakmayı emretmek yerine sigarayı bırakmanın yollarını vurgulamaya çalışır. Nikotin yerine koyma tedavisi (sakız ve transdermal bantlar), nikotinin anne ve bebeğe olumsuz etkileri hakkında uyarılar içermektedir. Ancak nikotin tütün dumanındaki yalnızca bir toksindir. Sigaranın nikotinin yerine koyulması tedavisi ile bırakılması, bebeğin karbonmonoksit ve diğer toksinlere maruziyetini azaltır ve gidişi olumlu etkiler.
Sigarayı başka bir şekilde azaltamayan kadınlar için nikotin replasmanının danışmanlığa ek olarak kullanılması, gebelikte bile makuldür. Sigara içenlerde kan nikotin seviyesi değişiklikler gösterirken nikotin bandı kullanımında kan nikotin seviyesinin sabit kalması teorik olarak bir risk oluşturur.
Gebe ve ev halkı gebelik boyunca sigaradan uzak durmalı ve tercihen doğumdan sonra da yeniden başlamamalıdırlar. Kadınlar sigaranın morbidite ile ilişkisi nedeniyle çeşitli yöntemlerle gebeliklerinden önce sigarayı bırakmaları için desteklenmelidir. Çok sayıda yöntem kullanılabilir.
Gebe kadınlar,sigara içmemeleri yönünde cesaretlendirilmeli, sigarayı bırakmak için kullanılan farmakolojik ajanların kullanılması önerilmelidir. Sigarayı bırakmak mümkün olmuyorsa, günlük içilen sigara sayısının azaltılması denenmelidir.
Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu
Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı