Kısırlık, bir çiftin gebelik elde etme kapasitesinin toplumun genel ortalamasının altında olmasıdır. Kısırlık tanısı almış çiftlerin yaklaşık %15-30’unun açıklanamayan grupta yer aldığı görülür. Korunmasız düzenli ilişkiye rağmen bir yıl içinde gebelik elde edememiş (kadın yaşı >35 ise 6 ay) çiftlere yapılan tüm temel kısırlık testleri normal sınırlarda saptandığında açıklanamayan kısırlık tanısı konur.
Temel testler ile düzenli yumurtlama, sperm üretimi, rahim içinin normal olduğu ve tüplerin açık olduğu kanıtlanmalıdır.
Fiziksel bir engeli bulunmayan ve haftada 2-3 kez korunmasız düzenli cinsel ilişkide bulunan bir çift bir yıl içerisinde gebelik elde edemiyorsa temel kısırlık araştırmaları yapılmalıdır. Bunlar erkekte semen analizi; kadında ise yumurtlama tayini için bazal vücut ısısı izlemi, ultrason ile yumurta takibi, adetin 20-22. günleri arasında yapılmış serum progesteron düzeyi, beklenen adetten 2 gün öncesinde rahim içi günleme için örnek alınması, tüplerin açıklığının ve rahim duvarının değerlendirilmesi için histerosalpingografi (HSG), histerosonografidir.
Günümüzde artık rutin laparoskopi tanı için kesin gerekli değildir. Laparoskopinin tubal-
peritoneal faktör şüphesi olan veya HSG anormal olan vakalarda tercih edilmesi uygundur.
Açıklanamayan kısırlık tedavisi
Açıklanamayan kısırlıkta gebe kalmayı bozan faktörler standart testlerle açığa çıkartılamadığı için, düzeltilebilir bir bozukluk olmaması nedeniyle tedavide tecrübeye dayanan genel uygulamalar tercih edilmektedir. Tek bir tedavi protokolü bulunmamaktadır. Tedavinin değerlendirilmesi de zordur.
Kısa süreli kısırlığı olan genç kadınlara beklemeleri önerilebilir. Çift iki yıl ve üzeri bir sürede gebe kalamamışsa ve kadın yaşı 35’in üzerinde ise hemen tedaviye başlanmalıdır.
Açıklanamayan kısırlıkta yumurtlama tedavisi
Öncelikle yumurtlama tedavisi, daha sonra aşılama, en son olarak ta yardımcı üreme teknikleri (tüp bebek) tercih edilmektedir. Ucuz ve pratik olması nedeniyle tedavide ilk seçenek klomifen sitrat ile yumurtlamadır.
Aşılama takipleri için klink etkinliği en yüksek süperovulasyon yöntemi gonadotropinlerle uyarımdır.
Yardımcı üreme teknikleri (tüp bebek vs.) en yüksek gebelik başarısı sağlayan tedavi seçeneğidir. Ancak tedaviye önce basit yöntemlerle başlanarak en son tercih edilmelidir. Sonuç olarak açıklanamayan kısırlık olgularının tedavisi kişiselleştirilmelidir: kadın yaşı, kısırlık süresi, geçirilmiş tedaviler, maliyet ve riskler önemli belirleyicilerdir. Tek başına klomifen sitrat veya aşılamanın tedavide yeri yoktur. Klomifen sitrat ve aşılama sonrasında
İVF (tüp bebek) seçeneği gebelik oranları, maliyet-yarar oranları ve gebeliğe daha kısa sürede ulaşılması yönünden daha etkili olduğu gösterilmiştir. Genel olarak açıklanmayan kısırlık için gebelik beklentisi oldukça olumludur.