03.04.2015 - 14:23 | Son Güncellenme:
Kadın erkek farkı olmadan kişilerin estetik kaygısının ve tüm dünyada ciddi bir sağlık sorunu olan obezitenin artması ile günümüzde zayıflama adı altında yüzlerce popüler diyet gündeme gelmiştir. Bu diyetler; farklı isimlerle anılan proteinden zengin diyetler, düşük kalorili diyetler, açlık diyetleri, yada tek tip beslenme şeklinde yapılan diyetlerdir. Peki bu diyetler sağlıklı mı ve gerçekten kilo kaybettiriyor mu?
Medipol Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dyt. Sanem Avcı, diyet yanlışlarına karşı sağlıklı beslenme için önerilerde bulundu.
Pek çok kişi birden kilo vererek sahip olduğu kilolardan kurtulmanın peşindedir. Bunun içinde her geçen gün bir yenisi daha eklenen ve sadece kilo verdirmeye yönelik sosyal medyada yer alan 3 gün, 1 hafta, 15 gün gibi kısa süreler için planlanmış hazır diyetler en az bir kez denenmektedir. Diyet kişinin biyokimyasal bulgularına, yaşına, boyuna, kilosuna, cinsiyetine, fiziksel aktivite düzeyine ve beslenme alışkanlıklarına göre farklılık gösterir. Unutulmamalıdır ki; DİYET KİŞİYE ÖZELDİR…
Hızlı zayıflamayı vaat eden, ulaşmanın kolay olduğu bu popüler diyetlerin cazibesine günümüzde sadece bayanlar değil artık baylarda kapılıyor. Evet bu diyetler kilo verdiriyor, tartıda görülen rakamlar kişileri mutlu ediyor fakat bunun sağlıklı zayıflama olmadığını, bu diyetler bırakıldığında fazlasıyla geri alınan kilolar ve diyet sırası ve sonrasında yaşanan sağlık sorunları gösteriyor. Fazla kilolardan kurtulmak için yapılan yanlış diyetler kısa süreli kilo kayıplarını sağlarken, amacınızın tersine obezitenin artmasına neden olmaktadır.
Zayıflama diyeti sırasında kişinin ayda 4-6 kilo kaybetmesi sağlıklı ve kalıcı kilo kaybettiğini gösterir. Popüler diyetler ise haftalık hatta bir günde bu rakamlarda kilo kaybını garantilemektedir. İnsan vücudu yağlar, kaslar, kemikler ve sudan oluşur.
Kilo kaybı sırasında vücutta fazla olan yağ hücrelerinden kaybedilmesi sağlıklı ve kalıcı kilo kaybı olduğunu gösterir. Bu diyetlerle genellikle kas ve su kaybı görülür bu da vücudumuzun direncinin düşmesine, vücudun asit baz dengesini bozarak beynin zarar görmesine, bayanlarda adet düzensizliğine ve gelişme çağında ki çocuklarda büyüme ve gelişmenin engellenmesine sebep olabilmektedir.
Mucize vaat eden popüler diyetler sizi tek yönlü, yanlış, düzensiz ve sağlıksız beslenmeye yönelterek kilo verdirir. Birazda popüler diyetlerin özellikleri ve sakıncalarından bahsedelim.
Protein ağırlıklı diyetler (Dukan, Karatay, İsveç, Taş DevriDiyeti vb.)
Protein ağırlıklı diyetlerde karbonhidrat ve yağlar kısıtlanır, bol miktarda et ve hayvansal gıdalar tüketilir. Beyin enerji kaynağı olarak karbonhidratları kullanmaktadır. Beynin iyi çalışabilmesi için günde en az 50-100 gram karbonhidrata ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır. Düşük glisemik indeksli karbonhidratların tüketilmesi faydalıdır ancak karbonhidratların tamamen yasaklanmasının anlamı yoktur.
Diyette karbonhidratın azaltılması zayıflamaya neden olur fakat bu diyetlerde protein kaynağı olarak tüketilen besinlerden alınan hayvansal yağ, kan kolesterol düzeyinin yükselmesine ve bu nedenle kalp hastalıkları riskinde artışa neden olmaktadır. Aynı zamanda yüksek protein alımı kemiklerden kalsiyum çekilmesine ve dolayısıyla osteoporoz riskinde artışa neden olabilmektedir. Proteinin arttırılması diyetle posa alımını azaltarak barsak problemlerine neden olur.
Düşük karbonhidratlı diyetler (Atkins, Hollywood, Ketojenik, Stillman Diyeti vb.)
Diyette karbonhidratın kısıtlanarak, protein ve yağ miktarının arttırıldığı diyetlerdir. Protein ağırlıklı diyetlerde olduğu gibi bu diyetlerinde doymuş yağ ve kolesterol oranı yüksektir ve koroner kalp hastalığı açısından risk taşımaktadır. Sıvı ve elektrolit dengesinde bozukluk, yine protein ağırlıklı diyetlerde olduğu gibi kalsiyum atımının artmasına sebep olur.
Karbonhidrat ve proteinin birlikte tüketilmediği diyetler (Montignac Diyeti)
Bazı popüler diyetler karbonhidrat ve proteinin birlikte tüketilmesinin zararlı olduğunu ve kilo kaybına engel olduğunu iddia eder. Oysa birlikte tüketilmesi değil ihtiyaçtan fazla tüketilmesi zararlıdır. Sağlıklı beslenmede tüm besin gruplarının ana öğünlerde birlikte tüketilmesi gerekir. Bu tür diyetlerdeki beslenme şekli mide ve barsak sistemini bozmakta hatta ülsere sebep olabilmektedir.
Tek tip besine yönelik diyetler (Karpuz, Lahana, Üzüm, Patates Diyeti vb.)
Genellikle karbonhidrat oranı yüksek, protein ve yağ oranı düşük olan diyetlerdir. Protein bakımından yetersiz olması kişinin kas kaybına neden olabilir. Bu diyetler pek çok vitamin ve mineral yönünden yetersizdir. Sağlık açısından kemik erimesi, böbrek hastalıkları, kansızlık, dikkat azalması, yorgunluk ve sindirim problemlerine sebep olabilir.
Düşük kalorili diyetler (Açlık, Prenses, Simeons Diyeti vb.)
Yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırmaktan uzak, kişinin günlük besin ihtiyacını karşılamayan 800 kcal’den daha düşük kalorili ve genellikle sıvı ağırlıklı beslenilen diyetlerdir. Hızlı kilo kayıplarıyla bazal metabolizma hızının %20 oranında azalmasına, kas ve su kaybının fazla olmasına sebep olur ve kişi diyeti bırakıp eski beslenmesine geri döndüğünde vücuttaki yağ oranının daha fazla artmasına neden olur.
Popüler diyetler yeme bozukluklarına neden olabilir!
Yorgunluk, baş ağrısı, baş dönmesi, kansızlık, konsantrasyon eksikliği, sinirlilik, ishal, kabızlık, bulantı, kusma, saç dökülmesi, tırnaklarda çabuk kırılma, kardiyovasküler hastalıklar, safra taşları, böbrek hastalıkları, osteoporoz popüler diyetlerin olası yan etkileridir.Bu diyetlerin bilinçsiz bir şekilde yapılması kişiyi psikolojik olarak da etkilemektedir. Sık sık tekrarlanan düşük kalorili bu diyetler özellikle gençlerde daha sık görülen yeme bozukluklarının ortaya çıkmasına neden olabilir.
Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Sanem Avcı, “tartıda kısa sürede gördüğünüz kilo kayıpları sizi mutlu edebilir fakat sadece kilo verdirmeye yönelik olan, kişisel farklılıkları göz ardı ederek hazırlanmış popüler diyetlerin sağlığınız açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu unutmayın. Kilo kaybederken amacınız sağlıklı ve yeterli beslenmeyi sağlayarak vücut yapınızı bozmadan kilo vermek ve bu beslenme şeklini hayat tarzınız haline getirmek olmalıdır. Her kişinin metabolizması kendine özgüdür ve diyetin bu konuda uzman biri tarafından kişiye özgü hazırlanması gerekir.Estetik kaygılarınız sağlığınızın önüne geçmesin.” diyerek tavsiyelerde bulundu.