Yazarlar
Haberin Devamı
Uzun süreli ve mutlu bir birlikteliğin mimarı kim olmalı?
Bir ilişkide sorumluluklarımızın yeterince farkında mıyız?
Mutlu bir birliktelik için ne kadar çaba sarf ediyoruz?
İlişki birden çok insanın kurduğu sosyal birliktelik, beraberlik, etkileşim, temas, ilgi, kontak kurma, iletişim kurma boyutuyla ele alınır.
Evlilik ise uzun süreli bir yaşam yolculuğunda kendine ait sosyal ve psikolojik sınırları olan bir kurumdur. Evli beraberlikler; karşı cinsle birlikte olma, yuva kurma, aile olma, çift olma, ilişkiye dönük sorumluluk taşıma ve paylaşarak yaşamı sürdürme gibi boyutlarıyla ele alınır.
İkili ilişkilerde danışanlar tarafından en çok şikayet edilen bir durumda uzun süren bir birlikteliğin evlilikle sonuçlanmıyor olmasıdır.
‘’Sevgilimle uzun yıllardır beraberiz ancak ne zaman evlilikten konu açılsa benden uzaklaşıyor ya da bu konuyu bir türlü onunla konuşamıyorum.’’ gibi söylemler mutlaka kulağınıza tanıdık geliyor olmalı ya da ‘’Sevgilimle uzun yıllardır çok iyi anlaşıyoruz ancak bir çatı altına girdiğimizde kendimi boğulacakmış gibi hissediyorum. ‘’ ifadesi de yine danışma oturumlarında en çok karşılaşılan şikayetlerden biri oluyor.
Bu gibi şikayetlerde bulunan insanın esas var olan problemi ‘’evlilik ‘’ kelimesini resmi ve geri dönüşü olmayan bir yol olarak algılıyor oluşudur. Evlilik kelimesi hem resmi olması itibari ile hem de geleneksel olması yönüyle birçok insanın korkulu rüyası olabiliyor. Anne baba olmak eş olmak sorumluluk almak, paylaşma ile beraber evlilik sonrası kazanılan her şeye ortak olma bazen insanlar tarafından red edilebiliyor. Aslında ilişkinizdeki kadın ya da erkek sizi değil bu yaşam biçimini reddediyor. Siz de bu konuda cevaben aldığınız ‘’hayır’’ kelimesini doğru biçimde algılıyor olmalı ve sizinle yaşamaya değil ortak bir yaşam kurmaya dönük olan bu ‘’hayır ‘’kelimesini ‘’korkuyorum’’ , ‘’yetersizim’’ veya da ‘’hazır değilim’’ olarak algılamalısınız. Evet sizinle beraber olmak ilişki kurmak, temas etmek, sizinle keyifli vakit geçirmek oldukça güzel olabilir ancak sizinle evlenmek ve yaşam biçimini değiştirmek romantik ilişkinizdeki kişiye ağır bir yük gibi gelebilir. Böylesi bir durumda ilişki yaşadığınız kişinin ailesi sizlere en büyük ipuçlarını sağlıyor olacaktır.
Kendinize eş adayı olarak belirlediğiniz kişinin aile içi iletişimleri annesinin babasıyla kurmuş olduğu ilişki türü, aile içi sorun çözme stilleri, duygu, düşünce ve davranış kalıpları gelecekte nasıl biri ile beraber yaşayacağınız hakkında iyi bir profil sergileyecektir. Mesela ‘aile içi koalisyonlar var mı ‘, ‘eşler arasındaki ilişkiye çocukların veya aile büyüklerinin müdahele düzeyi ne kadar’ gibi soruların cevabı yine size eş adayınız hakkında ipuçları sağlayacaktır.
İlişkilerde karakter benzerliği ya da ruh ikizliği doğru mudur?
Evlilikte çiftlerin kişiliğinin uyumlu olması sanıldığı kadar önemli değildir. Bu konuda yapılan araştırmalar, çiftin ortak amaç ve hedeflerine sahip olmasının kişilik uyumundan daha önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Kadın ve erkek birbirinin tamamlayıcısıdır. Farklılıklar ilişkiyi zenginleştirir. İki aynı element bir araya gelirse yine elementtir. Ancak farklı iki element bir araya gelince bir bileşik oluştururlar. Farklı özelliklere sahip olmak da bunun gibidir, ilişkisel mineral zenginliği yaşatır.
Eş adayımda karaktere mi yoksa kariyere mi önem vermeliyim?
İnsanlar alışverişe çıkmadan önce ihtiyaç listesi oluşturur ve böylece alışveriş esnasında almak istediklerine ulaşacağı yerleri daha iyi kestirebilir. Ancak alışveriş esnasında başka istekler ortaya çıkarsa ihtiyaçlarını unutup eksiklerini tamamlayamadan eve dönüş yapar.
Eş adayımızdan uzun yaşam yolculuğuna dönük ihtiyacımız olan şey aslında nedir?
Bu ihtiyaçlar sevgi, ilgi, değer görme olabildiği gibi bir bebek ya da lüks bir araba bile olabilir. Bu tamamen sizin duygusal açlığınızla ilişkili bir durumdur ve herkes saygı duymalıdır. Eş adayınızın yüksek yaşam standartlarına sahip olması ya da kariyerli olması onu iyi bir eş yapmayacağı gibi iyi bir insan da yapmaz. Bir mimar gibi inşa edilen bu evlilik yapısında sizin ve onun ortak paydada birleşerek gerçekleştireceğiniz her bir proje ve bir amaca dönük eylemler daha kalıcı ve sağlam olacaktır. Bir maddeye bağlı kurulan evlilik madde ortadan kalktığında sağlamlığını mutlaka yitirecektir. Ancak kişilik ve yaşam biçimi bizim genetik kodumuz gibi değiştiremeyeceğimiz olgulardır. Bu yüzden evlilik inşasında bu gibi malzemeleri daha çok barındırmalıdır.
Aile Terapisti
Sümeyra Yapıcı AYDIN