Ormana gönüllü koruma

İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü’ne başvurarak seçilen 250 gönüllü orman korucusu, 24 saat boyunca her bir yaprağın bekçiliğini yapıyor


Gönüllüler, ormanları yangından ve çevre düşmanlarından koruyabilmek için 24 saat iş başında. Yalnızca İstanbul’da görev alan 250 gönüllü orman korucusu, Durusu, Bahçeköy, Demirciköy, Gaziosmanpaşa, Arnavutköy, Garipçe, Fener köyleri gibi birçok hassas noktada, üç ile dokuz kişi arasında değişen gruplar halinde çadır ve karavanlarda kalıyor.Korucular, sorumlu oldukları ormanlık alanları adım adım gezerek yeşili koruyor. Özellikle piknikçileri takibe alan ve ateş yakanlar ile kirliliğe neden olanları uyaran orman korucuları, dikkate alınmamaları halinde emniyet güçlerini haberdar ediyor. Gönüllüler, olası yangın durumunda İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü ekipleriyle koordineli çalışıyor ve temizlik işlerine de katılıyor.

Tam teşkilat
Gönüllüler ordusu, İstanbul’daki ormanları etkin koruma altına alan İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü, Valilik tarafından oluşturulan Orman Yangınlarının Önlenmesi ve Mücadele Koordinasyon Kurulu’nun desteğiyle hassas bölgelerdeki kaymakamlık ve köy muhtarlıklarının seçtiği kişilerden oluşturuldu. Çevre Koruma Vakfı’nın da desteklediği proje, bu yıl ilk kez İstanbul’da uygulanmaya konuldu. “Gönüllü Orman Korucusu" adı altında hizmet veren gönüllüler, yangın mevsimini kapsayan haziran ve ekim aylarında dikkat kesiliyor.

‘Hepimiz koruyalım’
Bu sistemle büyük bir başarı sağlandığını vurgulayan İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü Koruma Şube Müdürü İsmail Reis, gelecek yıl da aynı yöntemin daha geniş alanlarda uygulanabilmesi için çalışmalarının devam edeceğini söyledi. Ormanın yalnızca bir teşkilatın çalışmasıyla korunamayacağını belirten Reis, “Yeşilimizi tüm toplum olarak böyle gönüllü bir şekilde mücadele ederek koruyabiliriz. Gönülden gelen sevgiyle hep birlikte ormanlarımıza sahip çıkabiliriz" dedi.

‘Yüreğim yanıyor’
Terkos’ta Karaburun Köyü’nden Ahmet Duman, “Gönüllü Orman Korucusu" olabilmek için köy muhtarına başvurduğunu ve uygun görülerek bu göreve getirildiğini anlattı. Ormanı, yeşili ve doğayı sevdiğini belirten Duman, yangın haberlerini duyduğunuda yüreğinin yandığını hissettiğini söyledi. Bunun için gönüllü olarak köyünü çevreleyen kızılağaç, çam, meşe, kocayemiş ve dişbudak ağaçlarından oluşan ormanı gözü gibi koruyacağını belirten Duman, “Ormanı adım adım dolaşıyorum. Bu benim için hem sağlıklı bir yaşam biçimi oluyor, hem de ormanı düşmanlarından koruyorum. Ormandaki piknik alanlarında ateş yakanları uyarıyorum. Şimdiye kadar bana karşı gelen olmadı. Ama böyle bir durumla karşılaşırsam hemen emniyet güçlerini haberdar ederim" diye konuştu. Karaburun Köyü bekçisi İsmail Yoleri de ormanı korumak için elinden geleni yapıyor. Köydeki bekçiliğinin yanı sıra gönüllü de olan Yoleri, “Köyde insanlarımızı, ormanda ağaçlarımızı koruyorum" dedi.
Fener’de 30 metrekarelik bir çadırda gün boyu kalan bahçıvanlar, Hayati Közlemeci, Şükrü Kılıç, Metin Semerci ve Bilal Eker, yaz döneminde boş kalmalarından dolayı “Gönüllü Orman Korucusu" görevine başladıklarını ve üstlendikleri misyonun özellikle piknikçiler tarafından benimsenmesi için çalıştıklarını söylediler.

Her şey yeşil için
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü 3. sınıf öğrencilerinden Faruk Tavukçu, Mehmet Atay ve Orhan Çark, ormanı koruyabilmek için Demirciköy’de karavanda yaşıyor. Hemen önlerindeki sahilde İstanbullular denize girip eğlenirken, onlar bir yaprak için gece - gündüz demeden orman içerisinde 30 hektarlık alanda basmadık yer bırakmıyor. Ormanlık alanda özellikle hafta sonu piknikçiler nedeniyle çok yoğun olduklarını belirten üç gönüllü öğrenci, bu kişileri bilinçlendirebilmek için de ellerinden geleni yaptıklarını söyledi. Ormanın boşaldığı anlarda karavanlarında kitaplarını okuyan, sohbet eden gençler, her türlü ihtiyaçlarını da kendileri karşılıyor.