Kültür SanatÖlümlerinden yıllar sonra yine buluştular

Ölümlerinden yıllar sonra yine buluştular

05.01.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hayattayken çok iyi dost olan Şemsi Arel, Cemal Tollu ve Cevat Dereli, ölümlerinden yıllar sonra Mine Sanat Galerisi’nde düzenlenen '3 Ressam, 1 Kuşak’ adlı sergiyle yeniden bir araya geldiler

Ölümlerinden yıllar sonra yine buluştular
Aslı Onat

Yıllardır soyut sanat takipçilerinin uğrak yerlerinden biri olan Mine Sanat Galerisi, “3 Ressam, 1 Kuşak” adlı sergiye ev sahipliği yapıyor. Sergi, aynı kuşaktan üç ustanın; Şemsettin (Şemsi) Arel, Cevat Dereli ve Cemal Tollu’nun eserlerini bir araya getiriyor. Hayattayken çok iyi dost olan üç ressam, böylece eserleriyle de olsa yeniden yan yana geliyor.
Galeri mekanında resimler ve desenlerle sanatçıların 1929-1975 yılları arasında bir arada çekilmiş fotoğraflarından oluşan köşenin yanı sıra, Cevat Dereli’nin Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, İsmet İnönü, Âşık Veysel gibi ünlüleri çizdiği karikatürler de görülebiliyor.

Haberin Devamı
'1.5 yıl önce tasarladım’
Galerinin sahibi Mine Gülener, “3 Ressam, 1 Kuşak”ın nasıl oluştuğunu şöyle anlatıyor:
“Sergiyi yaklaşık bir buçuk yıl önce tasarladım. Tollu, Dereli ve Arel’in eserleri bildiğim kadarıyla daha önce bir araya getirilmemişti. Adnan Çoker ve Nevin Tollu’nun hazırladıkları Cemal Tollu kitabında yer alan, üç ressamı birlikte çalışırken gösteren fotoğraf, bana ilham kaynağı oldu. Galeride sergilenen 54 eserin 10’u Şemsi Arel’e, 17’si Cemal Tollu’ya, 27’si ise Cevat Dereli’ye ait.”
Gülener, bu sergiyle ustaların eserlerinin evlerde kapalı kalmak yerine müzelerin koleksiyonlarına katılmasını amaçlıyor. Ama bunun müzayede yoluyla yapılmasını istemediğini özellikle vurguluyor. Gerekçesini ise şöyle açıklıyor:

'Müzayedede yanlış var’
“Türkiye’de müzayede sistemi çok yanlış yürütülüyor. Bu kadar sık müzayede düzenlenmesi bana tuhaf geliyor. Ayrıca bir çizgileri olmadığını düşünüyorum. Klasik ve modern resimlerin bir arada satışa sunulması, yapıtların gerçek değerlerini bulmasını engelliyor. Bir karmaşanın içindeyiz. Ya çok aşağıda ya da çok yukarıda fiyatlar.”
Bu gibi sorunlara karşın Türkiye’deki sanat ortamının 20 yıl öncesine göre çok daha iyi durumda olduğunu söyleyen Gülener, “İzleyici eskiden galerinin kapısından bakar, içeridekinin resim olup olmadığını anlamakta bile güçlük çekerdi. Biz onu zorla içeriye alıp onun soyut bir resim olduğunu anlatmaya çalışırdık. Şimdi bilinçli bir genç koleksiyoner kuşağı yetişti. Yıllarımın boşa geçmediğini anlıyorum” diyor.
13 Ocak’a kadar.
Tel: (0216) 385 12 03

Okuldan mezara...
Şemsi Arel ile kendisi gibi ressam olan eşi Maide Arel’in kızları Esin Arel, babasıyla Cemal Tollu ve Cevat Dereli’nin dostluğunu şöyle anlatıyor:
“Üçünün dostlukları Akademi’de başladı ve vefatlarına kadar sürdü. Babam, Cemal Tollu’nun önerisiyle Erzincan, Konya, Ankara ve İstanbul’daki askeri okullarda öğretmenlik yapmıştı. Yurtdışında oldukları zamanlarda mektuplaşırlar, İstanbul’da oldukları zamanlarda da ailece görüşürlerdi.
1959’da babama Harbiye Askeri Müze’deki büyük tabloları restore etmesi teklifi götürülmüş, o da bu görevi tek başına yapamayacağını düşünerek Cemal Tollu ve Cevat Dereli’ye bir ekip oluşturmayı teklif etmişti.
Serginin afişinde yer alan, üçünü birlikte çalışırken gösteren fotoğraf bu restorasyon sırasında çekildi.”