Cengiz Yatağan, hem dünyada hem de Türkiye'deki önemli galerilerde çalışmaları sergilenen bir isim. Aynı zamanda çalışmalarıyla sık sık sokak hayvanları yararına projeler gerçekleştiriyor. Sanatçıyla projeleri hakkında konuştuk...
- Sosyal sorumluluk projeleriniz çerçevesinde şu sıralar Çevre ve Sokak Hayvanları Derneği yararına bir projeniz oldu? Bu proje nasıl gelişti?
Yaşamım boyunca hayvanları insanlardan hiç ayırmadım. Hepimizin yaradanın mucizesi olduğumuza inanıyorum. Geçtiğimiz yıl Çevre ve Sokak Hayvanları Derneği yararına sanatçı arkadaşlarımla beraber karma bir sergide yer aldık. Çalışmalarımızı da dernek yararına bağışladık. Çok başarılı oldu, inanılmaz bir etki ve katkı sağladık. Bu yakaladığımız sinerjiyi bu yıl da sürdürülebilir kılarak devam ettirmek istedim. Beyoğlu’ndaki atölyemde Mart sonunda bir etkinlik gerçekleştirdim ve gelirini de sokak hayvanlarına bağışladım. Elde edilen gelir Çevre ve Sokak Hayvanları Derneği vasıtasıyla var olan barınakların geliştirilmesi, büyütülmesi, mama ve tıbbi giderleri ile veteriner masraflarının karşılanmasına yönelik.
- Sosyal sorumluluk projelerine sanatçıların destek olması konusundaki düşünceleriniz nelerdir?
Sanatçılar halk ve medya tarafından yoğun takip edilen öncü insanlar. Bu yüzden sanatın her dalında takip edilirler ve örnek alınırlar. Ben de yaşamdan besleniyorum. Bunun içinde insan, hayvan, doğa gibi birçok unsur var. ‘İyilik yap iyilik bul’ felsefesi benim yaşamımda bir anahtar. Herkese bu bakış açısıyla yaşamasını öneriyorum mucizeler bence bu yolla gerçekleşiyor.
- Dünyada ve Türkiye’de çok önemli galerilerde sergileriniz ve çalışmalarınız yer alıyor. Bu çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
İstanbul’un sanat merkezi sayabileceğimiz Beyoğlu’nda bir atölyem var. Çalışmalarımı burada sürdürüyorum. Son dönemde biraz gece karanlığında ve mum ışığında da algılanabilir olabilmesi için neonlu ve ışıklı işler tercih ediyorum. Bunları biraz 3 boyut niteliğinde organize edip, sonsuzluk ifadesiyle dünyevilik ile ruhanilik arasındaki hissiyatı yaşatmak istiyorum.
Uluslar arası sergilerime gelince, 2021 yılı içerisinde Saatchi Gallery, TA Turkish Art Week / Londonve Sonia Monti Galeri Kış Koleksiyonu Sergisi Paris’te yer aldım. Akabinde Türkiye’de son 15. İC Contemporary / Lütfü Kırdar İstanbul’da çalışmalarım yer aldı. Önümüzdeki dönem ise Londra ve Dubai’de ‘Purgatory’ isimli sergimle çalışmalarıma devam edeceğim.
- Önümüzdeki dönem sergileriniz neler biraz bilgi verebilir misiniz?
İlkbahar ve sonbahar, sanat piyasasının en hareketli olduğu zamanlar. Benim de bu ay sonuna doğru ya da Mayıs ayında Dubai’de ve Londra’da bir sergim olacak. Yeni sergimin adı ‘Purgatory’… İnsan hayatının dengesi ana tema olarak kullandım. Doğum ve ölümü kapsayan dünyevilik sürecinin bedensel ve ruhani özümsemesi ve bu her iki kavramda dengede ve terazi içinde yaşamak gerekliliğini ele aldım. Dünyevi hayatın her an karşımıza çıkan sınavını pes etmeden sabırla vermek hayallerimizden ve arzularınızdan vazgeçmeyip ruhani tarafa yoğunlaşmayı sanatımla anlatmaya çalıştım.