Çok yeni bir kitap, ‘Sevgili Nasıl Bulunur?’… Özellikle de yaz aylarının yaklaştığı bu güzel günlerde, kişinin gülerek okurken kendi ilişkilerini sorgulayacağı, yaşamsal tespitler ve ilişkilere dair sınırsız gözlemle dolu. Bu özgün çalışma için ‘Hababam Sınıfı'nın senaristi, yıllarca bizleri ‘Bizimkiler’ dizisiyle seyircileri ekrana kilitleyen ünlü yazar Umur Bugay’ın yazar kızı Zeynep Bugay'la bir araya geldik...
- Kitabınızı ithaf ettiğiniz ‘Gofret'le başlamak istiyorum. Biraz bu ilginç ithaftan bahseder misiniz?
Gofret şu anda 13 yaşını süren, tekir görünümlü, nadir bulunan bir İran kedisi. Onu bır kış günü, liseden arkadaşlarımla Kınalıada'daki yazlığımıza hafta sonu kaçamağı yapmaya gittiğimizde tesadüfen bulduk. Adanın okulunda görevli olan öğretmen hanımın kedisiymiş. Öğretmen hanım hamile kalınca Gofret'in tüylerinin bebeğine zararlı olacağını düşünüp, onu evden atmış. Komşulardan duyduğum kadarıyla o zamanlar adı Mırmır olan Gofret, 2 sene boyunca açlıkla, soğukla mücadele edip bir şekilde hayatta kalmayı başarmış. Gofret'i sabah kahvaltısı için ekmek almaya giden erkek arkadaşım fırının orada bulup, eve getirmiş. Kapı çaldı, "Bak sana Tanrı misafiri kimi getirdim?" diyen erkek arkadaşıma "Herhalde bir tanıdığa rastladı, kahvaltıya misafirimiz var" diye bakarken içeriye pislikten tüyleri rasta olmuş, pırtık görünümlü, dünyanın en güzel kedisi girdi. Bizimkisi ilk bakışta aşk... Gerçi Gofret konuşamadığı için o da bana ilk görüşte tutuldu mu öğrenme şansımız yok ama tam 6 yıldır Gofret bir yana, erkek arkadaşım, kızım Lea, ailem bir yana... Gofret benim için bu hayatta koşulsuz ve karşılıksız sevip, sırf mutluluktan bir "gur gur" yapsın diye gözünün içine baktığım en değerli hediye. Sevginin nasıl kural kitap tanımaz bir şey olduğunun en güzel izahati olduğu için de kitabımı kedim Gofret'e hediye ettim. Gerçi okuma bilmediği için pek umurunda olmadı...Adeta nankör bir kedi...
- Kitap bize sevginin yol haritası'nı verecek mi?
Kitap okuyucuya isminden ötürü düşünülenin aksine ideal sevgili bulmanın reçetesini, doğru sevgilinin bulunduğu konumun tespitini veya sevgili adayını elde etmenin püf noktalarını vermeyecek. Verseydi öğreti ağırlıklı ve sıkıcı bir üslupta olurdu... Bilakis bu kitap, sevgiyi aramak için ama kör topal ama tüm cesaretini toparlayarak ama ya nasip diyerek hayatının bir noktasında risk alan, heyecan duyan, ararken yorulan, üzülen, ümitsizliğe kapılan, sıkılan, bin türlü badireyle boğuşmak zorunda kalan, bulduğundan ve kendi duygularından asla tam anlamıyla emin olamayan, gülen, ağlayan, kızan, sevinçten ayakları kesilen, korkan, bocalayan ve bunun gibi türlü duyguyu, çeşitli toplumsal ayıplamalar ve dayatmalarla deneyimleyen, aşkı bulma uğrunda şekilden şekle girmek zorunda kalan herkese yalnız olmadığını anlatan, güldüren sıkı bir dost olacak.
- Sizce bu kitabı neden okumalıyız? Bize ne katacak?
Hayat zor... Aksini söyleyeni de pek duymadım. Herkes birşeyler umuyor, herkes hayallerinin peşinde koşuyor. Koşarken de tökezliyor, yoruluyor, bıkıyor, havlu atıyor, "Ya asla bitiş çizgisine varamazsam" kaygısını yaşıyor. Kısaca hepimizin güçlükleri, çelişkileri, bocalamaları, hevesleri aynı. Bu kitap bize yalnız olmadığımızı, sırtımıza bindiğini düşündüğümüz hayat yüklerinin her birimiz için aynı olduğunu ve hayatın duyumsattığı tüm duygularla, bilhassa da aşkla dibine dek cesaretle yaşanılası, minnet duyulası bir macera olduğunu anlatıyor. Anlatırken de her sayfada gerçekten kahkaha attırıyor.
- Kadınların iç sesi ve davranışları arasındaki fark size göre neden kaynaklanıyor?
Kadın karmaşık bir varlık. Erkekle kıyaslandığında adeta son teknoloji ürünü... Bir kadının hayata samimi bakışı, çekinip ya da bazı sebeplerden ötürü dile getiremediği istekleri ile aktüel duruşu, tutumları düşünce yapısının ve duygu alanının adeta milföy gibi katmanlardan oluşmasından ötürü ve kendisinin bile bazı durumlarla bire bir yüzleşene dek içindeki o çok sesliliği bilmiyor oluşundan çelişebiliyor. Erkekler için kadın yapısı karmaşıksa ki çok zaman kadınların neye kırılıp, surat yaptığını anlamamaktan yakıyorlar, o zaman bu kitabı bilhassa onların okumasını öneririm. Bizlerin aşkı bulma uğrunda toplum kısıtlamalarından ve ayıplamalarından mütevellit dile getiremediğimiz iç seslerimizin ve zıttını aksettirdiğimiz pek çok davranışın ne kadar komik durumlar yaratıp aslında kadının bireysel ifade ve olduğu gibi olma hakkını nasıl elinden alan durumlar olduğunu eğlenerek, anlarlar.
- Kitabın kahramanı kadın aslında tüm kadınların içinde var olan güven probleminin mi altını çiziyor?
Zeymek, özgüveni tavan birisi değil... Ben sınırsız özgüvene de inanmam, o tipte bir doz aşımı güven duyumsamanın bireyi küstah, empati noksanı, aynada kendine methiye düzme bağımlısı ve hatta yüzeysel kıldığına inanırım. O yüzden Zeymek karakterini mensup olduğu o özenilesi zümre, dört dörtlük eğitim, sınırsız imkan içinde elle tutulur, sosyal sınıfı, yaşı her ne olursa olsun hemen hemen her kadının kendisine çok yakın göreceği bir şekilde içsel çelişki, kaygı ve utançları olan birisi olarak kaleme aldım. Zeymek, hikayelerde sevgiyi yaşamak adına eski sevgilisiyle olan ilişkisinde ettiği feragatlerin kendi özgüvenini nasıl örslediğini ama gerçek özgüvenin kendi kızgınlıklarına, kırgınlıklarına rağmen yoluna devam edecek cesarete sahip olmak olduğunu, bu noktada da sabretmek, inanmak, emek vermek, dürüst olmakla güzel, kalıcı bir ilişkiye gidilebileceğini gerek özgüven gerek karşı cinse güven sorunu yaşayan herkese güleç bir üslupla anlatıyor.
- Yeni projeler var mı peki?
Zeymek'in macerası "Sevgili Nasıl Bulunur?" diye okuyucuya sordu ve tek bir kitapta da anlatıldı bitti diye sananlar varsa, uyarmam gerekiyor ki yazmak ve bastırmak nasip olur mu bilmiyorum ama ben onun öyküsünü 7-8 kitaplık bir seri olarak tasarladım. İkinci kitabın araştırmalarını tamamladım, hatta şu ara "Kayınvalide Nasıl Yokedilir?" isimli Zeymek'in yeni öykülerini kaleme alıyorum. Hedefim ürettiklerimle saygın ve kalıcı bir isim sahibi olmak. Dizi ve sinema filmi de yazmak istiyorum aslında sözlü ifade yeteneğime güvendiğim için belli bir zaman sonra televizyonda kendi programımı hazırlayıp sunmaya kadar giden farklı isteklerim var.