O artık bir yayıncı

 O artık bir yayıncı

Biz onu akademisyen, öğretim üyesi ve danışman kimlikleriyle tanıyoruz. Prof. Dr. Ali Atıf Bir, tüm bu kariyerlerinin yanına artık yayıncılığı da eklemiş durumda. Bir ile 'The Kitap', The Roman' ve 'The Çocuk Yayınları olmak üzere 3 markasını ve Türkiye'deki kitap okuma alışkanlıklarını konuşmak üzere bir araya geldim...

- Sizi, yayınevi kurmaya iten nedenler nelerdi?

Keşke ünlü olmak, para kazanmak falan diyebilseydim. Yayınevi kurmak kolay, ama olmak zormuş zaten. 2015 yılında, o zaman tam zamanlı öğretim üyesi iken istediğim güzel kitapları çevirtebilmek üzere, bir teklif üzerine kurdum. Bibliomanyak olduğumu bilen, bir tanıdıktan gelmişti teklif. Sonra üniversiteden emekli olunca tamamen devralıp gerçek bir yayınevi olma serüveni başladı. The Kitap, The Roman ve The Çocuk Yayınları olmak üzere üç marka adı altında yayıncılık yapıyoruz.

Haberin Devamı

- Bir yayınevinin başarısı hangi kriterlerle ölçülür?

Tek çeşit yayınevi yok. Parasıyla kitap basan yayınevlerinden tutun da sadece test kitabı basıp satan yayınevine kadar. Nasıl bir segmente hitap ettiğiniz önemli. Yayınevinin herhangi bir işletmeden de farkı yok. İstediğiniz karı elde edemediğiniz sürece hayatınızı devem ettirmeniz mümkün değil. Ama sizin sorduğunuz anlamda yanıt verecek olursam iyi yayınevi yazarıyla, çeviri kitabıyla, baskı kalitesi ile ‘güven duyulan’ ve bir sonraki kitapları sorgulanmadan alınan yayınevidir.

- Oldum olası Türkiye’de kitap okuma oranının düşük olduğu söylenir. Bu durum, kendimize haksızlık ettiğimiz bir şehir efsanesi mi yoksa gerçek mi?

Türkiye’de kitap okuması gerekenler kitap okuyor. Haksızlık ettiğimiz doğrudur. Yayıncılar Birliği verilerine göre Kasım 2020’de üretilen kitap sayısı 411 milyon adet. Geçen yılın aynı döneminde gerçekleşen adet 392 milyondu. 2020 yılının ilk on bir ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,7 oranının üzerinde büyüme görünüyor. Üstelik çocuk kitaplarını büyük çoğunluğu için bandrol gerekmiyor. Sayı çok daha fazla yani. 411 milyondan gidersek, 192 milyonu eğitim kitabıdır. Kalan 200 milyonun da 50 milyonu stokta kalsa en az 150 milyon adet kitap satışı olmuş demektir. 80 milyon nüfusun 30 milyonu kitap okumaya elverişli desek, yılda kişi başı ortalama 5 kitap hiç de küçümsenecek rakam değil. Yani kitap okumuyoruz şehir efsanesidir.

Haberin Devamı

- Örneğin nüfus oranına göre Avrupalılar’dan daha mı az okuyoruz?

Bu konuda tam bir metrik yok. Bir araştırmada Türkiye günde ortalama 7 dakika kitap okuma oranı ile Avrupa’da birçok ülkeden yüksek bulunmuştu. Sağlıklı karşılaştırma için kitap okumaya elverişli nüfusun önce tanımlanması gerekir. Otomobili olmayan bir kişiye benzin tüketimini yansıtmak ne kadar doğru değilse eğitim becerileri okuma için gelişmemiş kişiye de okuma sayısını yansıtamazsınız. Yukarıda kitap okuma elverişli insan sayısını 30 milyon aldım ama siz 16 milyon da alabilirsiniz.

- Dijital kitapların kitap okuma alışkanlığına etkisi ne olmuştur? Ve basılı kitapların satışlarına etkisi ne olmuştur? Basılı kitapların geleceği konusunda ön görünüz nedir?

Haberin Devamı

Türkiye, e-kitap sevmedi. Bunun birçok nedeni olabilir. Kitabın elde okuma zevki hiçbir şeyin yerini tutmuyor görünüyor. Bu sadece bizdeki bir özellik de değil. E-kitap birçok ülkede klasik kitabı yenemiyor. 2000’den sonra doğan Z kuşağı, dijitalin yerlisi ama onlarda da sadece dijital kitap okuma alışkanlığı gelişmiyor. Türkiye’de sadece özellikle araç kullanan, spor yapan insanlarda sesli kitap alışkanlığı gelişmeye başladı ama bu alışkanlık ABD için yeni bir şey değil. Basılı gazete şimdiden dijitale yenildi. Hala kağıt gazete çıkarmaya çalışanları, dünya savaşı bitmiş ama mağarada dünyadan kopuk yaşadığı için hala savaşın devam ettiğini düşünen insanlara benzetiyorum. Dijital ise basılı kitabın yerini alamıyor. ‘Yatarak sayfa çevirme’, ‘okuduğun yerlere dönüp bakma anımsama’ özellikleri hala basılı kitabı kral yapıyor.

- Pandemi sürecinde en çok hangi tür kitaplara rağbet gösterildi.

Türkiye’de satılan kitapların yüzde 40’ı eğitim kitabıdır. Sonra yetişkin yüzde 20, kurgu dışı yüzde 10 , kurgu yüzde 20, geri kalan akademik, inanç ve ithal kitaplar. Pandemi bu oranı çok değiştirmedi ama çocuk kitapları biraz arttı diyebilirim.

- Yeni projeler var mı?

Çok yakında kitapora.com ile çocuk kitapları satışında yeni bir dönemi başlatacağız. Her kitaba yer vermeyeceğiz burada. Ailelere çocuk kitapları ile içerik de üreterek çocuklarına en uygun kitabı almalarını sağlayacağız.