İstanbul Moda Akademisi'nin kurduğu ve yetenekli, gelecek vaat eden moda tasarımcılarına profesyonel kapsamda destek veren bir platform olan GEN'in, 2019'da moda dünyası ile birleştirdiği üç isim Muhammed İloğlu, Sümeyye Başbuğu ve Şebnur Günay... Hazırladıkları 2019 Sonbahar-Kış koleksiyonlarını Mercedes Fashion Week kapsamında modaseverlerle buluşturma imkanı bulan üç yetenekli modacıyla bir araya geldik.
- Kendinizden bahseder misiniz?
Muhammed İloğlu: 1995 Bursa doğumluyum. Tekstil ve moda tasarımı üzerine lisans eğitimi aldım. 2017 Koza Genç Tasarımcıları Yarışması’nda kazandığım ödül ile İstanbul Moda Akademisi’nde master class programını tamamladım ve MBFWI kapsamında New Gen Sonbahar – Kış 2018/19 defilesine çıkmaya hak kazandım.
Sümeyye Başbuğu: 1997 yılında Adana da dünyaya geldim. Lise eğitimimi Adana da tamamlayıp moda eğitimi almak için İstanbul’ a geldim. İstanbul Moda Akademisinde Moda Tasarımı ve Teknolojisi bölümünde 3 yıllık bir moda eğitimi aldım. Eğitimin ikinci yılında tasarımcı olarak katıldığım ilk sergiyle tasarımımı Amsterdam ve Los Angelas’a taşıdım. 2018 yılı ilkbahar yaz sezonunda MBFW’te ilk defileme çıktım. İkinci defileme ise geçtiğimiz mart ayında Sonhahar Kış sezonuyla çıktım.
Şebnur Günay: 1998 Belçika doğumluyum. Bir yaz tatilinde İstanbul’a geldiğimizde İMA ile tanıştım sonrasında kalıp ve moda tasarımı eğitimleri aldım, geçtiğimiz yıl mezun oldum. Şu an Belçika’ya geri döndüm ve sanat okulunda eğitim almaya devam ediyorum. Bir ayağım Türkiye’de olacak şekilde Belçika ve Türkiye arası mekik dokuyorum diyebiliriz.
- İstanbul Moda Haftası’nda koleksiyonunuzu sergilediniz? Koleksiyonunuzdan bahseder misiniz?
Muhammed: Maskülen köşeleri olan sert bir koleksiyonu kadın bedeniyle sunarak yumuşatmaya çalıştım. Koleksiyon kendi içinde çelişkileri olan bir savaş harbi içinde, siluetler karamsar ve military (askeri) gibi gözükse de renkler umut vaat edici ve sert kalıpları içinde yuvarlak hatlara da sahip. Ruh halimiz gibi iki ayrı ucu tek bir konu üzerinden işledim. Bu yolculukta tarot kartları en büyük yol arkadaşım oldu. Benliğinin kayboluşuyla başlayan varoluş hikayesini “Kupaların Şövalyesi” üzerinden işledim.
Sümeyye: Koleksiyon ismi ‘STRONG SOUL’ koleksiyon ismi çok şeyi ifade ediyor aslında güçlü bir ruh hayal ettim, tıpkı Kungfu’yu dünyaya tanıtan Bruce Lee gibi. Kungfu felsefesi beni bu konuda araştırma yapmaya yönlendirdi aslında ‘birlik ve uyum’ bu felsefeyi formlarımda ve detaylarımda geliştirerek siyah ve turuncunun hakim olduğu bir koleksiyon hazırladım.
Şebnur: Erkek giyim üzerine tasarım yapıyor ve koleksiyon hazırlıyorum. En son New Gen’de sunduğum koleksiyonumda ilham kaynağı gurbetçilerdi. Esasen kendimden yola çıkarak koleksiyonun ana temasını ve ruhunu oluşturdum; gurbetçiler ve gurbetçilik kavramı esasen kişi nereye giderse gitsin hiçbir yere ait olmamayı ifade ediyor. Ne doğduğumuz yere ne de köklerimizin olduğu ülkeye tam ait hissedememe durumu söz konusu, fikir olarak da dışa vurum olarak da biraz daha kafası karışık, her ruh halini ve düşünceyi yansıtan, renkli bir tema hakim koleksiyonuma. Kıyafetler çokça renkli, rahat ve özgür bir tavırda. Her kültürden aldığını barındıran detaylar taşıyor, gurbetçinin kendine özgü bir şekilde yorumladığı renkli iç dünyasını gözler önüne seriyor.
- Tasarımlarınızda sizin için öncelikli olan neler?
Muhammed: Ruh çok önemli. Ve her koleksiyonda beni heyecanlandıracak farklı kumaş ve materyaller ile çalışmak. Ama en önemlisi sıkıcı olmaması, bir koleksiyona başlarken ilk önce her şeyiyle beni heyecanlandırmalı sıkıca olan her işe karşıyım. En eğlendiğim kısım ise styling kısmı bu bana büyük zevk veriyor.
Sümeyye: Kalıp ve formlarımın ihtiyaçlara karşılık veriyor olması önceliğim.
Şebnur: Renk benim için çok önemli; renkler hareketli ruhumu yansıtıyor. Bunun yanı sıra kalıp çok önemli. Ve tasarımlarımda sıkça rastlanan kendi tasarladığım baskılar, detay ve aksesuarlar benim önceliğim.
- Bu koleksiyonu oluştururken aklınızda canlandırdığınız kişi kimdir?
Muhammed: Aslında belli bir kişi yoktu. Koleksiyon hazırlarken hayalimde bir karakter yaratıp onu giydirmek daha özgür ve kuralsız hissettiriyor. Belli bir kişiye bağlı kalmak sınırlandırabilir ama yarattığım silueti kendinden bir parça hisseden herkes üzerinde taşıyabilir tabii ki.
Sümeyye: Gücün ruhtan geldiğine inanan, sakin biri.
Şebnur: Rahat ama bir o kadar da kendinden emin, başkalarının ne düşündüğü çok da umrunda olmayan, cool ve kendine has; cesaretli tavrı olan bir erkek.
- Stil ikonunuz kimdir?
Muhammed: Stil ikonu diyemeyiz ama daha çok ingiliz tasarımcılardan örnek alıyorum. Yarattıkları siluet ve dramatik tavırları ile John Galliano ve Alexander Mcqueen ilham verici.
Sümeyye: Kwon Ji Yong
Şebnur: Belirli bir stil ikonum yok esasen. Instagram ve diğer bir çok sosyal mecradan, gözlem yaptığım bir çok insan ve hikayeden, gördüğüm bir obje ya da müzikten; her seferinde çok farklı şeylerden ilham alıyorum ve onları mix etmeyi seviyorum.
- Kariyer hedefiniz nedir? Nasıl bir gelecek planlıyorsunuz?
Muhammed: Kariyerim hakkında çok düşünmüyorum açıkçası değişen dünyamız ve hayallerim doğrultusunda içime sinen işleri yapmaya gayret ediyorum. Mutlu olduğum yerde ve konumda olmak benim için en önemli hedefim. Şimdilik yeni mezun genç bir tasarımcı olarak biraz iş hayatını deneyimlemek istiyorum, okul hayatına biraz ara verip sonra yurtdışında bir master programı için kolları sıvayabilirim.
Sümeyye: Kendi markamı kurmak için hazırlanıyorum. Şu an için Türkiye’de kalmak ve Türk erkeklerine kendi tarzımı yansıtmak istiyorum.
Şebnur: Sanatı ve modayı karıştırıp daha farklı şeyler yapmak istiyorum. Almış olduğum moda tasarımı eğitimini şu an sanat eğitimi ile pekiştirme amacım da tam da bu.