“Yaşam amacım insanlığın sağlıklı, mutlu, huzurlu olmasına yardımcı olmak” diyen Bilinçaltı Dönüşüm Uzmanı Aysun Orhan ile bunu nasıl gerçekleştirdiğini konuştuk. Hayallerimize ulaşmamızın önündeki engelleri ARTT ile nasıl temizleyeceğimizi de öğrendik.
Aslında o da tam 26 yıldır medyaya emek vermiş bir dergici; stajyer olarak başladığı ilk işi Cosmopolitan’da uzun yıllar yazı işleri müdürlüğü yaptıktan sonra Joy, Habertürk Akıllı Alışveriş, Shop’s, trendEra magazine, Harper’s Bazaar Wedding gibi birçok derginin genel yayın yönetmenliğini yapmış bir isim. Halen yayıncılık mesleğini severek sürdüren Aysun Orhan’a içindeki “şifacı”yla tanışma hikâyesini ve bilinçaltı temizleme tekniğinin detaylarını sordum.
- Şifa yolculuğun nasıl başladı, ARTT tekniği nedir? Bize anlatır mısın?
Çocukluğumdan beri kendi halimde, huzurlu bir çocuktum. Ortaokulda arkadaşımla birlikte teneffüste gözlerimizi kapatıp çok güzel bir sahilde olduğumuzu hayal ederdik. Bilmeden meditasyon yapıyormuşuz meğer... İyimserlik hep içimde vardır, Yay burcu olmamdan ötürü de olabilir; sevginin her şeye çare olduğunu, dünyayı sevginin ve iyiliğin kurtaracağını tüm hücrelerimde hissederim. Çok şanslıyım ki sevgiyle birbirine bağlı, bu dünyaya neden geldiğimizi sorgulayan bir ailem var. “%100 Düşünce Gücü” adlı kitapla başlayan kişisel gelişim serüvenim, daha sonra Reiki ile tanışmam ve 2005 yılında bu tekniğin yaratıcısı Güneş Tan ile röportaj yapmamla bambaşka bir boyut kazandı. Önce kendi hayatımda dönüşümü yaşadım, sonra da uzman olarak insanların hayatlarına dokunmaya başladım. ARTT (Awakening, Rising, Transforming Technique-Uyanış, Yükseliş, Dönüşüm Tekniği hızlı, kalıcı ve kesin çözüm sunan, yaradılışın özüyle uyumlu bir teknik.
- Bu tekniğin içeriği ne, kimlere, nasıl uygulanıyor?
İnsanın söylediği, yaptığı ve niyetlendiği her şey birer titreşim oluşturur ve bu titreşimler evrene yayılarak sonsuza kadar kozmosun bir parçası haline gelir. Adeta kişinin istediği zaman içine girip ulaşabileceği duygu ve düşünce arşivi, evrenin süper bilgisayar sistemidir. ARTT ile kişinin kayıtlarına ulaşılır, derin bilinçaltı temizliği yapılır. Teknik, zihin ve düşüncelerini kullanabilen her insana uygulanabilen, kişinin içinde bulunduğu durumu tamamen değiştirebilen, fiziksel ve psikolojik rahatsızlıkların, yaşamsal bozuklukların, kısırdöngülerin, tüm kayıtlarda kalıcı olarak olumluya dönüştürülmesine ve eski halinin tamamen değişmesine yardımcı bir tekniktir.
- En çok başvurulan sorunlar neler, kaç seans yapılması gerekiyor?
Son yıllarda özellikle panik atak, depresyon ve ekonomik sorunlarla geliyor insanlar. Her seans iki saat süren içinize yaptığınız bir yolculuk aslında. Her birimiz “eşsiz” birer evreniz, o yüzden bireysel yapılan bir uygulama... Duygularımız, bilinçaltımız, olayları yorumlama şeklimiz birbirimizden farklı. Aynı evde büyüyen ikiz kardeşlerin bile olayları algılama ve onlardan etkilenme şekli değişiyor. Kedi, uçak korkusu gibi nispeten daha hafif konularda tek seans yeterli olurken, daha derin sorunlarda daha uzun çalışmak gerekebiliyor. Ama tamamen kişiye özel olduğu için bunu seansların gidişatına göre değerlendiriyoruz.
- Kişiye ne kazandırıyor? Diğer tekniklerden farkı ne?
Kişinin kendini bilmesi, tanıması, “öz”üyle yaşamasından daha güzel bir şey olamaz. Çoğu alışkanlığımızı “biz” zannederiz, kötü de olsa kendi bildiğimizle, alışkın olduğumuzla kendimizi daha güvende hissederiz. Oysa bunlar özümüzü örten duygu katmanlarıdır. Daha sağlıklı, daha mutlu daha huzurlu bir hayata kavuşmak isteriz ama içimizden bir ses devamlı bize köstek olur, biz farkında olmasak da. Adeta bir bilgisayar yazılımı gibidir hayat; hem kendi yaşadıklarımız hem de atalarımızdan aktarılan kodlar vardır. Bu teknik ile bunları tıpkı bilgisayara giren virüsler gibi temizlediğimizde, kayıtlarda olumsuz bir anı, duygu olmadığında geleceğimiz de sağlıklı ve iyi olur, daha kaliteli ve neşeli bir hayat yaşayabiliriz. Hayatında gerçekten kalıcı bir dönüşüm isteyenler bunu başarabilirler. Her şey zihinde başlar, zihinde biter. Bedenimizi ve hayatımızı zihnimiz kontrol eder. Zihnini ve duygularını yöneten hayatını da yönetebilir. İsteğinize engel olan kökleşmiş yaşanmışlıkların sizde yarattığı olumsuz duyguların enerjisi boşaltılıp, alttan çıkan olumlu duygunun enerjisiyle harmanlanıp hepsi aynı hale getirilmezse, yani negatif ve pozitif (dualite) etkisizleştirilmezse “BİR” hale gelip (nötrlenmezse), bilinçaltı var olan programını devam ettirir. Var oluş yani yaşam, bilgidir. Bilginin asıl hali “tek”tir, “aynı”dır, “saf zeka”dır; yaratılış tektir. Köklü, kalıcı çözüm elde etmek için, var oluşun bu temel durumunu yaşanmış duyguların enerjisinde de yaratmak, öz’e ulaşmak için “tek”liği oluşturmak gerekiyor.
- Seanslarda neler yaşanıyor?
Danışanın bir şey anlatması gerekmiyor, sorununu söylemesi yeterli. Bu teknik ile uzun boylu rahatlatma işlemleri ile vakit kaybetmemize de ihtiyaç yok. Sorun neyse onu yaratan olayların o kişide yarattığı ve kaderinde yaşaması gereken, var olan duygu ve düşünceleri zihin egzersizleriyle boşalttırıyoruz. Bazı insanlarda duygular su, buhar, dalga, ateş, duman veya farklı şekillerde boşalabiliyor. Duygular da canlıdır, onlar da tepki verebiliyor, duygu gitmek istemezse onu ikna edecek kalıplardan oluşan sözler söylüyoruz. Boşaltımlardan sonra en alttan iyi bir duygu çıkıyor, onunla nötrlüyoruz. Beden bir elektrik sistemidir, sinir ağlarımız boyunca bulunan alıcılar yaşadıklarımızın bilgisini alır ve bedenimizde elektriğe dönüştürür. Yaşadığımız duygu ve düşünceler de elektrik alanı olan bedende birer enerji, yani elektrik alanıdır, artı ve eksi elektrik bir araya getirilip özel bir şekilde harmanlandığında birbirini nötrler, sadece iyi duygu kalır. Çünkü özümüz olan yaratanın nefesi pozitiftir ve seanslarla özümüz ortaya çıkar. Artık hayatı duyguların etkisiyle değil de, özümüzle ‘ben’ olarak yaşamaya başlarız. Hayal ettiğiniz hayatı yaşamanıza engel olan ne varsa bunları dönüştürdüğümüzde, kendinizi çok daha hafif, mutlu, güçlü ve iyi hissedersiniz. Yeter ki gerçekten değişmeyi isteyin!