Tam 22 yıllık başarı öyküsünde pek çok organizasyonda yer alan, etkinlikler düzenleyen, pek çok ünlü isim ile çalışan, kıyafet tasarımı yapan, Vega Agency & Events’in kurucu ortağı Vildan Mumcu Özol’un başarı öyküsünü kendisinden dinledim…
- Pandemi sürecinde dünya neredeyse tümüyle dijital platformlara yöneldi. Hızla gelişmeye başlayan online iletişim ve markalaşma konusunda sizce dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Öncelikle markalar dijital dünyada markalarını konumlandırmak istiyorlarsa, mutlaka bu konuda tecrübeli gerekli donanıma sahip kurumlarla iş birlikteliği yapmalı veya kendi içlerinde her bir kanalı ayrı profesyonellik isteyen dijital pazarlama ve iletişim bölümünde ilgili kadroları oluşturmalı. Bugün 360 derece tam hizmet ajanslarında marka yönetimi, dijital reklamlar, sosyal medya yönetimi, içerik pazarlama yönetimi, kreatif, prodüksiyon, etkinlik, yazılım gibi farklı kanallar tamamen bu alanlara özel yetişmiş profesyonellerle yönetiliyor.
Sektörde en sık karşılaşılan sorun, bütün bu süreçlerin bir-iki kişi tarafından yönetilmesini öngören markaların ne yazık ki istedikleri verimi elde edemeden hem zaman ve para kaybına uğramaları hem de sektörde rakiplere pay kaybetmeleri. Dolayısıyla en doğru yöntem, bu süreçleri profesyonel ekiplere emanet ederek tüm süreçlerin ölçülebilir olması sebebiyle sıklıkla denetim altında süreçlerin takibinin marka tarafından yapılması.
- Son dönemde her alanda öne çıkan dijitalleşmeyi, markalar ve müşteriler açısından olumlu ve olumsuz yanlarıyla değerlendirebilir misiniz?
Dijitalleşmenin markalar ve müşteriler açısından olumlu pek çok yönü var: Dijital teknolojiler ve dijital pazarlama kanalları daha geniş kitlelere, daha makul bütçelerle ulaşma imkanı veriyor, marka bilinirliği hızlı bir şekilde sağlanabilir duruma geliyor, verimlilik artıyor, markalar için dijital altyapıların sağladığı yeni iş modelleri ortaya çıkıyor, markalar kendi müşterileri ile özellikle sosyal medya kanalları aracılığıyla doğrudan iletişim kurabiliyor. Tüm bu teknolojilerin ve dijital pazarlama kanallarının kullanılmasında en dikkat edilmesi gereken konu, müşteri odaklılık... Artık tüm müşteriler kendilerini özel hissetmek istiyor. Bu bilinçle iyi hizmet ve kaliteli iletişimin dijital kanallarla çok hızlı yayılacağını düşünüyorum. Diğer taraftan kötü hizmet ve kalitesiz bir iletişimin de yine dijital kanallardan aynı hızla yayılacağını ve markaya da aynı hızla zarar vereceğini unutmamalı. Bu yüzden bence dijitaldeki kanallar mümkün olduğu kadar etkili ve profesyonel şekilde kullanmak konusunda markalar da artık yükümlü.
Bu kadar dijitalleştiğimiz bir ortamda, güvenlik en önemli risklerin başında geliyor. Tüm toplantılar online olarak gerçekleştiriliyor, tüm veriler uzaktan erişilebilir hale getirilmiş durumda. Dolayısıyla artık dijital güvenlik yine markaların kesinlikle üzerinde hassasiyetle durulması gereken konuların başında geliyor.
Yine dijital dönüşüme ve dijital iletişim kanallarına hızla ayak uyduramayan, bu konuda yavaş kalan markalar veya yeterli tecrübeye sahip olmayan kişi veya kurumlara iletişim ve pazarlama işlerini emanet eden çalışan gerek yatırdıkları bütçelerin karşılığını alamama, gerekse markasını dijitalde doğru konumlandıramama ve rakiplerinin gerisinde kalma sorununu yaşadığını sıklıkla görülüyor.
- Bir kadın girişimci olarak sektörde ve iş dünyasında sizin kişisel olarak ‘başarının anahtarı’ olarak gördüğünüz noktalar neler?
En önemli başarı anahtarı bence işini severek yapmak. Ne iş olursa olsun severek yapılmayan bir işin başarılı olmasının çok mümkün olduğunu düşünmüyorum. İşimizin modeli de değişse, şartları da değişse yine de o işe tutkuyla ve gerçekten aşkla bağlı olarak yapmak başarının ilk anahtarı. Bunun yanında asla vazgeçmemek, mutlaka disiplinle çalışmak ve yeniliklere açık olmak kesinlikle başarının diğer unsurları. Dünyada değişmeyen tek şey değişimin kendisi… Dolayısıyla hangi sektörde iş yaparsanız yapın muhakkak değişime açık olmanız, hızlı kararlar alarak bu değişimin bir paydaşı olmalısınız.
- İş hayatı, ev ve çocuk, blok yazarı olmak, seramik çalışmaları, dekorasyon, tekstil tasarım... Pek çok uğraşla aynı anda ilgileniyorsunuz. Tüm bu yoğunluk içinde zamanınızı nasıl planlıyorsunuz?
Tüm bunlar için aslında her zaman çok şükrediyorum. Her biri severek ve aşkla yaptığım işlerim. Hayatımın parçaları oldukları için de aslında hayatım bunları doğal akışı içerisinde kendi planını kendisi koyuyor. O anda hangi işle uğraşma konusunda kendimi yükselmiş hissediyorsam, geri kalan her şeyi bir kenara koyup o konuya konsantre oluyorum. Bu şekilde kendimi en verimli değerlendirebildiğimi düşünüyorum. Tabii bunların yanı sıra zaman yönetimimi doğru yapabilmek adına haftanın 7 günü sabah 05:00’de iyi bir kahve ile güne başlamak vazgeçilmez alışkanlığım.
- Kendi markalarını yaratmak isteyen yeni girişimcilere önerileriniz neler olabilir?
Bugün bir marka yaratmak dijitalle entegre olmadan mümkün değil. Mutlaka dijitalin iletişim gücünü arkanıza almanız şart. Dolayısıyla tüm girişimciler dijital pazarlamanın temel prensiplerini, dijital pazarlama kanallarını öğrenmek ve bu süreçleri gerek oluşturdukları iş modelleri nde gerekse pazarlama planlarında etkin şekilde nasıl kullanılacağını bilmeli. Bunun yanında yeni girişimcilerin yine unutmaması gereken en önemli nokta, müşterilerinin kim olduğunu bilmek müşterilerini doğru tanımak ve mutlaka yarattıkları markanın gelişiminde müşterilerinin de görüş ve önerilerine kulak vermek.
Müşterisini doğru tanımayan bir markanın herhangi bir şekilde başarılı olabilme imkanı söz konusu değil. İletişimin bu kadar kuvvetli olduğu bir dünyada, kendi markası ile ilgili her türlü gelişmeyi mutlaka anında açık ya şeffaf bir şekilde müşterileri ile paylaşmalı ve aldığı geri bildirimlerle gerekiyorsa işi 'pivot' ederek mutlaka bu iletişimi markasının gelişiminde etkin olarak kullanmalı.