27.06.2012 - 10:59 | Son Güncellenme:
Beslenme konusunda, ailemizden öğrendiğimiz ancak güncelliğini kaybetmiş bazı bilgileri doğrularıyla değiştirme zamanı çoktan geldi
”Yemek saatini bekle, aman iştahın kapanmasın”
Küçükken bu cümleyi sıklıkla duyduğunuza eminim ancak hafif ve kalorisi iyi dengelenmiş bir ara öğün yapmak oldukça sağlıklı. Ara öğünler, kan şekerini dengede tutar ve ana öğünler arasında aşırı acıkmanızı engeller. Çok acıkıp aşırı yemek, hem ihtiyacınızdan fazla kalori almanıza sebep olabilir hem de midenizi yorabilir.
Bilginizi yenileyin: Gün içinde yediklerinizi 5-6 öğüne bölmek, daha fazla enerji harcamanızı sağlar çünkü her yediğiniz besin için tüm sindirim sistemi çalışır ve yediğinizin yanma enerjisiyle birlikte kilo kontrolü kolaylaşır. Ara öğün yaparak hem kilo kontrolü sağlamak hem de sindirim sisteminizi rahatlatmak daha kolay. Ara öğünler için 100-200 kalorilik seçimler yapmak uygun. Fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar, meyve, çiğ sebzeler, yoğurt, süt sağlıklı seçenekler. Vücudunuzu üç saatten daha uzun süre aç bırakmamanız önemli.
”Tabağındakileri bitir, arkandan ağlar, ziyan etme”
Her akşam yemeğinde annenizin bu cümleyi kullandığını hatırlıyor musunuz? Hatta tabağınızdakileri bitirene kadar masadan kalkmanıza izin vermediğini... Hâlâ bu şekilde mi yemek yiyorsunuz? Eğer öyleyse vücudunuzdan gelen ‘doyma’ sinyallerini dinlemiyorsunuz.
Bilginizi yenileyin:
Temiz tabak kulubüne üye olmak zorunda değilsiniz, tabağınıza öncelikle az miktarlarda yemek alarak ve iyi çiğneyerek doyuma ulaşmaya çalışın. Eğer yeterli gelmezse ilave yapabilirsiniz, vücudunuzdan gelen doyma sinyaline kulak verin. Özellikle restoranda yemek yerken bu konuda dikkatli olmanız önemli. Sipariş verdiğiniz yemek ızgara bile olsa yanında püre, patates kızartması ve pilavla gelebiliyor. Ama parasını ödediğiniz için koca bir tabağı bitirmek zorunda değilsiniz. Çok büyük porsiyonlar varsa yarısını arkadaşınızla paylaşabilir, paket yaptırabilir ya da yarım porsiyon sipariş edebilirsiniz.
”Egzersiz öncesi bir şey yeme, kramp girebilir”
Egzersiz yapmadan hemen önce bir şeyler yediğinizde mideniz çok dolu olacağı için kendinizi konforsuz hissedebilirsiniz ancak egzersizden 30-60 dakika öncesinde küçük ama sağlıklı bir ara öğün tüketmek, enerjinizi maksimuma çıkarır.
Bilginizi yenileyin: Yaklaşık 100-300 kalorilik düşük yağlı, yüksek karbonhidratlı, dengeli protein içeren bir ara öğün seçimi, en iyi tercih. Kepek ekmekli bir tost veya light sütle muz ya da meyveyle yoğurt, fındık yenilebilir.
”Kahvaltını hızlı yap”
Büyük ihtimalle okul servisini kaçırmamak için aileniz sizi her sabah çabucak kahvaltı yapmanız için uyarıyordu. Şu an hâlâ yemekleri çiğnemeden, yutarcasına ve çok hızlı şekilde yemenizin esas sebebi bu olabilir. Beynimiz, yemek yediğimizin sinyalini 20 dakika sonra alır, eğer hızlı yemek yersek, 20 dakikalık periyotta çok fazla yemek yiyebilir ve sonrasında kendimizi patlayacakmış gibi hissedebiliriz. Vücudumuzu iyi tanıyabilmek için ipuçlarını kaçırmamak önemli.
Bilginizi yenileyin: Birçok kişi, sandviç yemeğe başladığında onu bitirene kadar elinden bırakmaz ancak siz yavaş yemek için bilinçli olarak çaba sarfedin. Isırık aralarında minik molalar verin ve lokmanızı iyice çiğneyin, gerekirse çatal-bıçağı elinizden bırakın.
“Çikolatayı hak etmelisin”
Bu alışkanlığı küçük yaşta edinmiş olabilirsiniz. Aileniz sebze yemeniz için çikolatayı ödül olarak kullanmış olabilir. Sebze yemenizi sağlamak için iyi bir yöntem gibi gözükse de aslında tatlıyı ödül olarak kullanmak, onu, hayatınızda farklı şekilde konumlandırmanıza neden olur.
Bilginizi yenileyin: Yemeği ödül olarak kullanmaktan vazgeçin. Kendinizi yemek yerine vizyondaki film, masaj veya arkadaşınızla bir telefon konuşmasıyla ödüllendirin. Kısa bir süre sonra gerçekten tatlı yemek istediğiniz için değil bir alışkanlık haline geldiği için yediğinizi göreceksiniz.