Dışarıdayken dikkatinize çekilenler, hayata karşı takındığınız tavır, nasıl hissettiğinize bağlı olarak değişirler. Bu açıklama çok soyut geldiyse netleştirmek için yazımı okumaya devam etmenizi öneririm.
Pozitif duygular içindeyken hayata karşı takındığınız tutumla, negatif duygular içindeyken takındığınız tutumu karşılaştırdığınızda aralarında büyük fark olduğunu fark edersiniz. Güzel haber! Bilim adamları bunu çoktan fark ettiler. Hatta bu yapının varlığını bilimsel olarak ispatladılar. Yapılan klinik çalışmalar sonrasında insanların pozitif duygular içindeyken kendilerini yeni fikirlere, en önemlisi de yeni potansiyellere daha kolay açabildikleri ortaya çıktı.
Bu anlamda zorlu günlerin en büyük destekçisi pozitif duygulardır dersek, hiç de yanlış olmaz. Özellikle şu sıralar değişim süreci içindeyseniz, değişim sürecinize yön verecek hatta onu hızlandıracak en güçlü yardımcınız pozitif duygular olacaktır.
Kendi deneyimlerime bakarak söyleyebilirim ki ‘’Bu çok iyi fikir, hadi pozitif olalım’’ demek, pozitif duyguları ortaya çıkarmıyor. Pozitif duyguların neler olduğunu bilsek de onları hayatımıza almakta zorlanıyoruz. Negatif duyguları daha ne kadar körükleyebiliriz üzerine kurulu bir dünyada yaşıyoruz. Etik kavramının, birbirine zarar vermemekle ilgili olduğu tamamen unutulmuş durumda. Bu yapı, içerisinde insanların da yer aldığı Dışarısını tehdit olarak görmeyi normalleştiriyor. Tehdit ve düşmanlığın olduğu bir ortamda pozitif duygulardan bahsetmek zorlaşıyor.
Durum böyle olunca insan doğasında var olan pozitif duyguların en büyük kaynaklarından birisi olan iyilik mutasyona uğramış durumda. Bu tıpkı ilkokul birinci sınıfta okuma yazma öğrenirken ‘’Ali Topu Tut’’ kelime dizimine odaklanmaya benziyor. Ortada ne Ali var ne de top, ama yine de ‘’Ali Topu tut’’ konusuna odaklanıyoruz. Size iyilik yapan bir kişi ertesi gün kuyunuzu kazabiliyor. Etik davrandığını iddia edenler etikliğin yanına yaklaşmayan davranışlar sergileyebiliyorlar. Ben böyle durumlarla karşılaştığımda gerçeğin doğasını kendime hatırlatmak zorunda kalıyorum. Ve kendi kendime şöyle diyorum. Mutlaka acı çekiyordur, mutlu olsa böyle davranmazdı diyorum. Bu düşünce beni bir süreliğine sakinleştirse de kalıcı olmuyor. Bu yüzden bu aralar kafayı iyiliğin mekaniğine keşfetmeye takmış durumdayım.
Sizleri insan doğasında var olan iyilik gücünün gerçek anlamda neler yapabileceğini idrak edebilmek için geçmişte yaptığınız seçimlerin gerisindeki pozitif ve negatif duyguların oynadığı rolün ne olduğuna bakmaya davet ediyorum. Bu bilgiye çok kısa bir zaman dilimi içinde ulaşabileceğinizi garanti ederim. Kendi deneyimlerime bakarak söyleyebilirim ki pozitif duyguları yaratacak değerlerin neler olduğuna kafa yormak bugünlerde yapılabilecek en iyi aktivitelerden birisi.
İyilikle ilgili size güzel bir haberim var. Bilim, iyiliğin haritasını çıkarmış durumda. Önümüzdeki haftaki yazımda bu haritadan bahsedeceğim.
İsteyen bir sonraki yazımı beklerken pozitif duygular içindeyken zihin (akıl), bedene ve kalbinde neler olduğunu keşfetmeye ve pozitif duyguları ortaya çıkarmak için neler yapabileceğine biraz zaman ayırarak yazdıklarımı test edebilir.
Ne dersiniz? Yapabilir misiniz?
Bence kolayca yapabilecek bir şey, dışarıdan yardım almaya ihtiyacınız dahi yok. Hadi kendinize sakin bir yer bulun ve pozitif duygularla ilgili geçmiş deneyimlerinizi analiz edin.
Her Daim Sevgi ve Işıkla
Sibel KAVUNOGLU
Nefestr.com