Güzel insanlarla birlikte olmak, güzel şeylere sahip olmak güzeldir. Fakat çoğunlukla bu güzellikleri abartırız. Gün gelir, o güzellikler değişir ya da yok olurlar. İşte o an büyük bir hayal kırıklığı yaşarız
Sizce bu tuzaktan kurtulmanın bir yolu var mıdır?
Elbette Vardır.. Çıkış yolu bakış açısını değiştirmekten geçer. Örneğin, güzel insanlara, güzel bir eve sahip olabilirsiniz. Güzel şeylere sahip olmakta bir sorun yoktur. Yanlış olan, bu güzelliklerle ile ilgili fantezi kurmaktır. Bu yüzden de şu an her neye sahipsek sahip olduklarımızdan ve şu an olduğumuz kişiden memnun olmalı ve bir de kendimizle ilgili fantezi kurmaktan vazgeçmeliyiz.
Güzel bir duygu yükseldi diyelim. Bu duygunun kaynağı, lezzetli bir yemek, güzel bir insan, güzel bir deneyimdir. Ve onun peşinden koşmak isteriz. Kötü hisler yükseldiğinde ise tam tersi o duyguyu yükselten her neyse ondan uzaklaşmak isteriz. Bu şekilde her gün dışarıda gördüklerimize bağlı olarak içimizden duygular yükselir. Eylemler de yükselen bu duygulara göre doğal bir şekilde şekillenir.
Öncelikle dışarıda her ne varsa tek başına o duyguyu yaratamayacağını anlamalıyız. Problem ortaya çıktığında da gerçek sorununun ne olduğunu araştırmalıyız. Gerçek problemi yaratan, işimize gelmeyen, hoşumuza gitmeyen, hiç istemediğimiz bir şeylerin ortaya çıkmasıdır. Bunun gerçek kaynağı ise önce alışkanlık olarak ortaya çıkan sonra da bağımlılık haline gelen seçimlerdir. Zihnimize çalışarak bu eylemleri değiştirmek mümkündür. Özetle bu akış şöyle gerçekleşir;
Önce rahatsızlık hissi yükselir. Bu rahatsızlık hissi, sıfır noktasından panik atağa kadar giden seviyelerden meydana gelir. Rahatsızlık hissinin bizimle ilgili olduğunu bu süreci dikkatlice izleyebildiğimizde anlayabiliriz. Duygular yükseldiğinde kendimize şunu sorabiliriz. Şu an içeriden yükselen hangi duygu, dışarıyı kendisi gibi görmemizi sağlıyor?
Öfke mi?
Kıskançlık mı?
Sevgi mi ?
Bağımlılık mı ?
Depresyon mu ?
Üzüntü mü?
Bu süreci anlayabilmek için sakinleşmek ve problemin ne olduğuna bakmak önemlidir. Bağımlısı olduğumuz şeyler problemle karşı karşıya gelmeye tahammül edemez. Zihnimizi açmalı, o an orada olanlardan neler öğrenebileceğimize bakabilmek olmazsa olmazlardır.
Her Daim Sevgi ve Işıkla
Sibel Kavunoğlu