Zaman sürekli olarak ilerliyor. Bunu değiştiremeyiz. Bu gerçek hiçbir durumda değişmeyecek.
Zamanın sürekli ilerlediği ve bu ilerlemenin hiçbir zaman değiştirilemeyeceğini bilerek mi yaşıyorsunuz? Yoksa bu gerçeği yok sayarak mı yaşıyorsunuz?
Gerçek şu ki çoğumuz zamanın değişmeyeceğini varsayımına göre yaşıyor ve bu da her türlü probleme sebep oluyor. Geçmişte olanlara kafamızı takıyoruz. Halbuki şu andayken, geçmişteki zaman geçmiş gitmiş oluyor. Bir hata yaptıysak, yalan söylediysek, birilerine zarar verdiysek hepsi geçmişte kaldı. Ya da bunların tam tersi, çok başarılı olduysak, çok para kazandıysak bunların hepsi de geçmişte kaldı.
Geçmişte neler olduğunu referans alarak şu anımızı yaşadığımızda, şu andan itibaren yeni ve sağlıklı bir geçmiş yaratmayı fırsatını da kaçırmış oluyoruz. Geçmişi düşünerek şu anı kaçırdığımızda geleceği de geçmişin uzantısı haline getiriyoruz. Belki de geçmişin daha kötüsünü gelecekte yaratmış oluyoruz. Halbuki gelecekteki zamanın nasıl olacağını bilmek mümkün değil.
Elimizde yalnızca şu an var. Geçmişi referans almak, gelecekte neler olacağını öngörmek bizi öfke ve nefretten kurtaracağına daha fazlasını yaratıyor. Var saydıklarımız sayesinde geçmişin gücünü var etmeye devam ediyoruz. Tüm bunlar kalbimizi kapatmaktan öteye gitmiyor. Kalbimizi açmak için şu andan başka zamanımız yok. Nasıl düşündüğümüz, nasıl hareket ettiğimiz, başkalarıyla nasıl bağlantıda olduğumuz, nasıl anlam bulduğumuz, tüm bu soruların yanıtı şu anda. Fakat biz ne yapıyoruz?
Her şeyin aynı kalacağı, zamanın değişmeyeceği gerçeğine tutunuyoruz. Aklın bu hali sayesinde eksik bilgilerle donattık kendimizi. Hem kendimizi hem de dışarısını yanlış algıladık. Tabii ki bu durumu bir anda değiştiremeyiz. Fakat zamanın sürekli ilerlediği ve bu ilerlemenin hiçbir zaman değiştirilemeyeceğini bilerek yaşamayı seçebiliriz. Mesela yanıtlarını bulamadığımız soruların yanıtını geçmiş ve gelecekte aramaya son verebiliriz.
Öyle bir duruma geldik ki şimdiki anı bulmakta zorlanıyoruz. Geçmiş ve gelecekte kaldığımız sürece şu anı da yok ediyoruz. Her an bir önceki ve bir sonraki anların birleşiminden oluşur. Ve de değişim yapabileceğimiz tek an şu an.
Geçmişi ve geleceği bir kenara bırakarak ne kadar süreyle şu anda kalabilirsiniz?
Her Daim Sevgi ve Işıkla
Sibel KAVUNOĞLU
Nefestr.com