Tepki vermemenin zayıflık olduğuna inanılan bu dünyada tepki vermemek zor, yapılması bir o kadar da kolay. Madem yapılması kolay neden tepki vermeden duramıyoruz? Çünkü tepki vermenin gerisinde yatan duyguların çoğunluğu birilerini alt etmekle ilgili. Birilerini alt etme duygusu olduğu sürece tepki vermeden duramıyoruz.
Peki, bunun tam tersi olan tepki vermediğinde kendisini iyi hisseden olabilir mi? Bu sorunun yanıtı hem evet hem hayırdır. Eğer bir insan tepki vermeden sakin kalabiliyor fakat geri planda intikam duygusu oluyorsa kendisini iyi hissedemez. Öfke gibi negatif duygular olduğu sürece sabır göstermek zorlaşır.Öfkeden kurtulmanın yolu gününü göstermek, illa haklı olmak şeklindeki alışkanlıklardan kurtulmaktan geçiyor.
Dalai Lama bu konuyla ilgili çok güzel bir şey söylemiş. “Çatışma sırasında yenilgiyi kabul etme, sakin kalabilmenin arkasında iki tür durum olabilir. Kendi huzurumuzu korumak, kendimizi düşünmek tarzı sebepleri içeriyorsa çatışma sırasında yenilgiyi kabul etmeli, başkalarının hakları için ise mücadele etmeli, yenilgiyi kabul etmemeliyiz. “
Sanırım yıllardır aradığım bilgi buydu. Başkalarının menfaatini korumak adına tepki verdiğimiz de geride biryerde kendi menfaatimizi koruma kaygısı yer alıyorsa (ün kazanmak, takdir almak, sevilmek vb. gibi) kolayca öfkelenebiliyoruz. Bu yüzden de “neden bu tepkiyi verdim yahu” demek yerine tepki verdiğiniz anda geride bir yerlerde kendi menfaatinizi koruma kaygısının olup olmadığını kontrol edebilirsiniz. Ya da bunun tam tersi, tepki vermek yerine susmayı tercih ettiğiniz durumlarda gerilerde menfaatinizi koruma kaygısının olup olmadığına bakabilirsiniz. Peki bu kaygı nasıl yok edilebilir?
Diyelim ki ikili bir ilişkide duygular yükseldi.“Sorunu çözmek için o ne yaptı? ben ne yaptım? o mu haklı ben mi? “ şeklinde düşünerek öfkenizi bastırmaya çalışırken karşınızdakine karşı sabır göstermek yerine; o an yükselmekte olan hislerinize karşı sabır göstermeyi seçebilirsiniz.
Bunun üzerinde biraz daha çalışmak isterseniz; tek başınıza kaldığınız rahat bir zaman aralığında geçmişte yaşadığınız bir çatışma anını hatırlayarak kendinize şu soruyu sorabilirsiniz. O an tepki vermeye iten duygularıma sabır göstermiş olsaydım sonuç nasıl olurdu?
Dilerseniz sonrasında geçmişte tepki verdiğiniz anlarda yükselen duyguların içerisinde kendi menfaatinizi koruma kaygısının olup olmadığına da bakabilirsiniz.
Sonuç olarak her şey bizim elimizde. İkili ilişkilerde illa ben diyerek çatışma yaşamaya devam etmek mi? Yoksa her şeye rağmen hayatınızı huzurlu ve tatmin edici duygular içinde sürdürmek mi?Bu ikisi arasındaki tercih tamamen bize ait.İkincisi diyenler için başlangıç olarak çatışmanın gerisinde neler olduğunu anlama ve bunun için neler yapabileceğinize bakmak yeterli olacaktır.Bu uygulamayı sürekli yapmak isteyenlere ise nefes ve meditasyon tekniğini önerebilirim. Bu ikisi pozitif konsantrasyon geliştirmenize yardım olacak en güçlü tekniklerdendir.
Her Daim Sevgi ve Işıkla
Sibel KAVUNOĞLU