Bilim adamları şefkatin doğal halimiz olduğunu söylese de şefkatten ziyade kritik yapmak doğal halimiz haline geldi. Şefkati sadece birilerinin başına kötü bir şey geldiğinde hatırlayabiliyoruz. Bu durum çoğumuzu dışarıya odaklı hale getiriyor. Dışarıya odaklılık ise öfke, kıskançlık ve şüpheyi arttırıyor. Tolerans geliştirmemizi engelliyor. Affetmeyi, özgüveni unutturuyor. Sürekli kayıp/kazanç, ün/şöhret, takdir/aşağılama hesabı yapıyoruz. Bunların hepsi de huzurumuzu bozan şeyler.
Dışarısı kontrolümüz dışında. Onun sayesinde çoğalttığımız korku, endişe, kaygı ve öfke bağışıklık sistemimizi etkiliyor. Şanslıysak gün için de ortaya çıkan öfke akşam uykuya dalana kadar devam ediyor. Şanslı değilsek rüyalarımız da kâbus şeklinde versiyon değiştiriyor.
Bugünün gerçeği çok farklı. Küresel ısınmadan sadece gelişmemiş ülkeler değil gelişmiş ülkeler de etkilenebiliyor. Bütün dünya, tüm insanlık birbirine bağlı. Eski model düşünce tarzına son vermeli, sadece kendimizi düşünmek yerine birbirimizi düşünmeliyiz. Çünkü bir insanın sadece kendisini düşünmesi gerçek dışı bir durum. Zarar vermeyen bencillik, insanın diğerlerini düşünmesinde saklı (Bkz: 5.6 tarihli Biraz bencilliğin herkese faydası var adlı yazım)
Şimdi şöyle bir düşünün öfke ve kızgınlığın iç güzellikleri ortaya çıkarttığı hiç görülmüş mü? Ya da daha dostça ve mutlu olmamızı sağlarlar mı?
Bu soruların yanıtı tabii ki hayır. Şefkat ise bambaşka, bize çok faydalı. Şefkat olduğunda barışçıl düşünceler zihinde kendiliğinden oluşur. Ayrımcılık son bulur, herkesi eşit görmeye başlarız. Sanırım biraz da olsa aptalca davranarak şefkatin sağlayacağı faydaları göz ardı ediyoruz. Şefkati sadece sevdiklerimize ya da tanımadığımız çocuklara karşı kullanmak yerine diğerlerine göstermenin yolunu keşfetmeliyiz. Öyle ki şefkati hatırlamak için büyük bir felaketin olması gerekmesin. Tam tersi felaketlerin kökü kurusun.
Kısaca şefkati şansa bırakmayın derim...
Her Daim Sevgi ve Işıkla
Kaynak: Dalai Lamanın 28 Haziran tarihinde Dharamshala yaptığı konuşma. Facebook dalailama profilinden konuşmanın tamamına ulaşabilirsiniz.