40 gün bir şeyler yemeden yaşantımızı sürdürebiliyoruz. 3 gün susuz yaşayabiliyoruz. Fakat nefes almadan ancak birkaç dakika dayanabiliyoruz!Bunları biliyor musunuz demeyeceğim. Çünkü zaten biliyorsunuz. Nefesin gücünü bilsek de ona gereken önemi göstermiyoruz. Odağımız hep başka şeyler de. Mesela, seramik, yağlı boya, heykel yaparak var olmaya çalışıyoruz. Sonrasında yaptığımız tablo, seramik ve heykelleri nereye koyacağımızı planlarken yeni travmalara merhaba diyoruz. Bazen de kuantum, enerji, Şamanizm vb. gibi her ne varsa kişisel gelişim furyasına katılarak kendimizi geliştiriyor, bol bol seyahate çıkarak yenilenmeye çalışıyoruz. Tüm bunlar sürekli bir şeylerin eksik olduğu konusunda ilham vererek bizi daha birçok aksiyona yönlendiriyor. Tek yapmadığımız, kendimiz olmak.
Sağ olsun, mevcut ekonomik yapı da kendimiz olmaya izin vermiyor. Her gün birçok şekilde daha güzel, daha hoş görünmemiz gerektiği hatırlatılarak bir sürü ürün satışa sunuluyor. Beni en çok şaşırtanı, çok güzel kadınları dahi estetik yaptırmaları gerektiğine ikna edebilmeleri. Nelerin yapılması gerektiği ya da nelerin öğrenilmesi gerektiği yerine kendimiz olmaya yatırım yapsak şu an yaşadığımız tüm sorunlar kendiliğinden yok olacaklar. Bu yazımda kendi gücünü keşfetmenize yardımcı olacak en güçlü çalışmalardan biri olan Transformal Nefes’ten bahsetmek istiyorum.
Transformal nefesin en iyi olduğu alanlardan biri, kişinin gerçek gücünü keşfetmesini sağlamak. Ben, yeni bilgileri, yeni yerleri keşfederek daha önemli olacağıma inananlardandım. Şimdilerde ise değişik türden aktivitelerin, bir sürü yeni bilginin önemli olmama yardımcı olmayacağına inanıyorum. Bu dünyada her şey geçici, her şey an ve an değişiyor. Tabii ki, yeni şeyleri öğrenmek ve yeni yerler görmekle ilgili sevdam hala devam ediyor. Fakat artık beni daha önemli yaptıklarına inanmıyorum. Çünkü ben bu kadarken daha iyiyim.
Siz de benim gibi hissetmek için gerçek gücünüzü keşfetmek isterseniz bir an evvel nefese başlayın. Çoğu insan sağlıklı olduğunu düşünür. Gerçek şu ki, derin ve eksiksiz nefes alamadığınızda, vücudunuz optimal sağlık için gereken oksijeni alamaz. Birçok insan nefes alırken solunumdan sorumlu ana kas olan diyaframını kullanmaz. Bunun yerine sırt, boyun, göğüs kısmındaki kaslarını kullanırlar; nefes alırken bu kasların kullanılması sırt, boyun ve solar pleksus’ta gerginliğe neden olur. Günden güne daha kısıtlı nefes almaya başlarsınız.
Kısıtlı nefes, kişinin zihninin de kısıtlanmasına sebep olur. Kısıtlı ve sığ nefesin sebep olduğu baş ağrıları, uyku bozuklukları, sindirim problemleri, anaerobik hastalıklar gibi, düşük enerjiyi geliştirmemize yardımcı olur. Zihin kısıtlıysa kişi, büyük resmi göremez. Kendi değerini tam olarak hissedemez. Kendisini daha önemli yapacağına inandığı aksiyonlara zaman ayırır. Mesela, sürekli alışveriş yaparak aile bütçesine zarar verir, önemli olduğunu göstermek adına çevresindeki insanlara zor anlar yaşatır. Halbuki ne kadar güzel giyinirse giyinsin ne kadar yüksek pozisyonda olursa olsun, ne kadar çok şey yaparsa yapsın, içerisi birkaç saat içinde kendisini gösterecektir. Bu kaçınılmazdır. İçerisi ortaya çıktığında ise o kadar emek, o kadar bütçe boşa gidecektir.
Solunum kapasitesi, tam kapasite kullanıldığında, nefes açılır. Nefes açıldığında, daha fazla enerjiye sahip oluruz, fiziksel sağlık daha iyi olur. Nefes açıldığında, zihin de açılır, büyük resim daha kolay görünür. Sonuç; gerçek gücünüzü kolayca keşfedersiniz. En önemlisi, kendinizi tercih etmeye başlarsınız. Bu bencillik değildir. Gerçek anlamda kendinizi tercih ettiğinizde aksine diğer insanlara karşı daha saygılı olursunuz. Bu konuda bana katılmıyorsanız henüz gerçek anlamda kendinizi tercih etmemişsiniz demektir.!!!
Transformal nefes kendiniz olmak konusunda size yardımcı olacak en güçlü tekniklerden biridir. Kendiniz olmayı tercih ettiğinizde içinizdeki karanlık ve negatif enerji gücünü kaybedecektir.
LaoTzu’nun bu konuyla bağlantılı güzel bir sözünü paylaşmak istiyorum.
Eğer bütün insanlığı uyandırmak istiyorsanız bütünüyle kendinizi uyandırın. Dünyadaki acıları bitirmek istiyorsanız, içinizdeki karanlığı ve negatif enerjiyi yok edin. Aslında dünyaya verebileceğiniz en büyük hediye kendi değişiminizdir.
Her Daim Sevgi ve Işıkla
Sibel KAVUNOĞLU