Bayram geldiğinde sanki mutlu olmaya programlanmışız gibi kendimizi mutlu hissederiz. Bu durum istediğimiz her an kolayca mutlu olabileceğimizin kanıtıdır. Aslında çoğumuz en derinlerde bu gerçeği biliriz ama yine de arzuladığımız sonuçları elde edemediğimizde bize iyi gelmeyen titreşimdeki seçimlere yöneliriz. Ne yazık ki bu seçimler bizi daha da mutsuz eder. Aslında mutlu olmak için illa bir şeyler yapmaya gerek yoktur. Çünkü mutluluk bir haldir ve istersek bu hali her zaman seçebiliriz. Küçük Veli’nin “Mutluluğu Seçme Hali” isimli hikâyesini Kurban bayramı hediyem olarak kabul etmenizi istiyorum. “Kurban bayramınız kutlu olsun, bayramınız mutlu geçsin”
Veli ve ailesi, Sivas’ın güzel bir köyünde yaşarlarmış. Halı dokuyarak geçimlerini sağlarlarmış. Küçük Veli, okuldan arta kalan zamanında çobanlık yaparmış. Veli, doğada olmaktan çok hoşlanır, doğadan aldığı ilhamla her zaman yanında taşıdığı resim defterine güzel desenler çizermiş. Akşamüstü eve geldiğinde çizdiği güzel desenleri halı dokumasında kullanması için annesine teslim edermiş. Zamanla Veli’nin tasarladığı desenlerin kullanıldığı halılar pazar yerinin en popüler ürünü haline gelmiş. Alıcılar, pazar yeri daha kurulmadan Veli’yi bekler olmuşlar. Bir gün pazara yeni bir alıcı gelmiş. Bu yeni alıcı, halı dokuma işine şehirde devam etmeleri karşılığında dokudukları halılara 2 kat daha fazla ücret ödemeyi taahhüt etmiş. Ayrıca şehre yerleşmeleri durumunda yeni bir ev ve atölye ayarlayacağı sözünü de vermiş. Büyük şehre yerleşme fikri Veli’nin babasının hoşuna gitmiş. Çünkü bu sayede Veli’nin daha iyi imkânlarla okuyabilecekmiş. Bir ay içinde ailece büyük şehre yerleşmişler. Şehirdeki yeni evleri eskisine göre daha büyükmüş. Dokuma atölyeleri de çok güzelmiş.
Veli yeni okulunu, arkadaşlarını ve öğretmenini çok sevmiş. Şehre geldiklerinden beri halı desenleri Veli’nin rüyasında belirmeye başlamış. Veli her sabah uyanır uyanmaz başucunda duran deftere yeni halı desenlerini çiziyormuş. İlerleyen günlerde halıları satın alan adam Veli’nin çizdiği halı desenlerine müdahale etmeye başlamış. Artık aynı desenli halılar dokunmaya başlanmış. Kendi desenlerinin tercih edilmemesine Veli, o kadar çok üzmüş ki artık rüyasında halı desenleri görmemeğe başlamış. Buna rağmen halı satışları açısından güzel bir kış geçirmişler. Ancak Veli’nin mutsuzluğu halen devam ediyormuş.
Bir akşam, Veli uyumaya hazırlanırken garip bir ses duymuş. Etrafına bakınmış, bir şey göremeyince uyumaya devam etmiş. Ertesi akşam Veli, aynı sesi tekrar duymuş. Odanın ışığını yakmış, etrafına bakınmış. Tam o sırada yatağının karşısındaki dolabın üstünde parlak bir ışık belirmiş. Sanki biraz önceki ses bu ışıktan geliyormuş. Sonra ışıktan gelen ses bu sefer “hiiişt hiiişt beni halen göremiyor musun?“ diye sormuş. Veli rüya görüp görmediğinden emin olamıyormuş. Dolabın üzerindeki ışık halen yanmaya devam ediyormuş. Veli bir şekilde rüyada olmadığına ikna olmuş. Sonra ışığa doğru bakarak;
“Ben sadece bir ışık görüyorum, hadi çık ortaya da seni görebileyim “ demiş.
Işıktan “Akıllım ben o ışığım zaten” şeklinde ses gelmiş.
“Peki, sen kimsin “demiş Veli
“Ben senin ilham perinim” şeklinde yanıt almış.
“ Nasıl yani” demiş Veli
“Hoppala ilham perisi nedir bilmiyor musun? Biz insanlar ile birlikte çalışırız. Sen o güzel halı desenlerini yaratırken ben neredeydim sanıyorsun” demiş İlham Perisi
“Bu tür şeylerin masallarda olduğunu sanırdım” demiş Veli.
“Evet, insanlar komik duruma düşmemek için sadece masallarda bizden bahsederler. Her insan doğduğunda, peri kraliçesi tarafından ona özel ilham meleği görevlendirilir.” demiş, ilham perisi
“Peki, siz ne yaparsınız” diye sormuş Veli.
“Bir şeyler yaratmak, keşfetmek isteyen insanlara yardımcı oluruz. Yaratacakları şeyleri onlara yakınlaştıracak enerjilere yönelmelerini sağlarız “ demiş.
“Peri Kraliçesi bu seneki performansından hiç memnun olmayacak çünkü yeni halı desenlerini yaratma konusunda bana hiç yardımcı olmuyorsun.” demiş Veli
“Ahha şimdi bu durumdan ben mi sorumluyum. Komik olma lütfen. Sen seçimini yaptın bile. Ben karışamam artık” demiş ilham Perisi
“Ben seçim falan yapmadım. Hiçbir şeyden haberin yok. Eskiden çizdiğim desenler birden zihnimde belirirdi. Şehre geldiğimizde ise rüyalarımda belirlemeye başladılar. Son bir senedir ise desenleri göremiyorum. Çok mutsuzum” diye yanıtlamış Veli
“Dostum bu durumu sen istedin. Desenlerinin tercih edilmemesi işini çok kişiselleştirdin. Halılarını satın alan adam, sadece bir satıcı senin desenlerinin değerini nereden bilsin. O en çok satan halı hangisi ise sadece onunla ilgilenir. Olanların seninle hiçbir ilgisi yok. Yaratıcılığını kullanmayarak acı, üzüntü ve mutsuzluğu hayatına davet ettin. Biz periler mutsuzluk ve üzüntü olduğunda var olamayız.” demiş ilham perisi
“Peki, şimdi ne yapmalıyım sence“ diye sormuş Veli.
“Öncelikle okuldaki eski arkadaşların ile birlikte ol, oyunlar oyna, kendini mutlu edecek şeyler yap. Doğada olduğun zamanları hatırla.. Sendeki cevher zaten hep seninle birlikte ve onu kimse senden alamaz. Köydeyken bu cevheri doğa harekete geçiriyordu. Buradayken de seni mutlu edecek aktiviteler onu açığa çıkartacaktır. Dene ve gör” demiş ilham perisi ve birden yok olmuş.
Veli sabah uyandığında bundan sonraki yaşamında ilham perisinin söylediklerini uygulamaya niyet etmiş. Sabah okula gittiğinde eski arkadaşları ile tekrar konuşmuş, onlarla en çok sevdiği oyunları oynamış. Okuldan eve geldiğinde ise ailesi ile sohbet etmeye her zamankinden daha fazla zaman ayırmış. O kış mevsimi Veli için çok keyifli geçmiş. Yaz geldiğinde ise Veli’nin annesi yazı köyde geçirecekleri müjdesini vermiş. Veli bu duruma çok sevinmiş. “Mutluluğu seçme hali gerçekten çalışıyor galiba “diye düşünmüş. Artık hiç üzülmeyeceğine ve dertlenmeyeceğine dair kendi kendine söz vermiş.
Veli’nin ilham perisi ile yaptığı konuşmanın üzerinden tam altı ay geçmiş. Hala yeni halı desenleri yaratamıyor olsa da çok mutluymuş. Bir gün okula giderken uçan bir kuş dikkatini çekmiş. Kuşun mavi, beyaz ve gri tonlarında parlak tüyleri varmış. Ne kadar güzel renkler diye düşünmüş. O an birden kafasında değişik desenler belirmeye başlamış. Hemen defterindeki boş sayfaya bu desenleri çizmiş. Desenleri çizmeyi tamamladığında başının sağ tarafında bir ışık belirip hemen kaybolmuş. Veli kendi kendine gülümseyerek bu ışığın ilham perisi olabileceğini düşünmüş. İçinden ona teşekkür ederek hayatın güzel ve macera dolu olduğunu bir daha hiç unutmayacağına dair kendi kendine söz vermiş. ......
Evet, Siz de Veli gibi “Mutluluğu Seçme Hali” ni deneyip ilham periniz ile karşılaşmak isterseniz Veli’nin hikâyesine tekrar göz atın.
Sevgiler
Gerçeğiniz arzu ve isteklerinizdir.
www.yourwishisyourreality.com
Sibel.kavunoglu@gmail.com