Bazen insanlardan uzak kalmak isteriz. Hatta biraz daha ileriye giderek “İnsanları çok severim. Onlarla birlikte olmak çok hoşuma gider, ancak her seferinde zarar gören ben oluyorum ” şeklinde konuşmalar yaparız. Ben de geçmişte bu tarz konuşmaları yapanlardan biriydim. Mümkünse kendimi insanlardan uzak tutardım. Eski kadim bilgeler böylesi bir durum için “İçerisi neyse dışarısı da odur” derler.Geçmişte bu sözü her hatırladığımda, sevgili egom bu sözün benim hayatıma uygulanamayacağını iddia ederdi. İçimden gelen diğer ses ise, neden insanlardan uzak kaldığımı araştırmamı isterdi. Ve ben günlerden bir gün bu araştırmayı yapmaya karar verdim.
“İçerisi neyse dışarısı da odur” sözü gerçekten doğruysa, insanlarla ilgili beni rahatsız eden, onlarla birlikteyken yaptığım bir şey olmalıydı. Ama bu neydi? Bunu her düşündüğümde, sevgili egom mükemmel olduğumu söyleyerek, geçmişte diğer insanların yapmış olduğu haksızlıkları, çocukken de sessiz bir çocuk olduğumu ve insanlardan uzak kalmayı tercih ettiğimi hatırlatırdı. İçimden gelen diğer ses ise; “ korkmadan her şeyin üstesinden gelen, cesaret gerektiren şeyler yapan birinin, insanlardan uzak kalmayı seçmesi çok garip!” derdi.
Geçmiş deneyimlerim üzerinde küçük bir araştırma yaptıktan sonra, insanlarla birlikteyken suiistimal uğrayacak olsam dahi onlardan gelen tekliflere olumlu yanıt verdiğimi fark ettim. Hayatım boyunca yüzlerce kez kendimi suiistimale maruz bırakmıştım. Güvenemediğim kişi, “hayır diyemeyen Sibel” di. Bu yüzden de mümkünse insanlardan uzak kalarak “o Sibel” in ortaya çıkmasını engelliyordum. Ancak unuttuğum önemli bir şey vardı. Diğer insanlar olmadan cömertliği, sevgiyi, dürüstlüğü kısaca insanlığımı ifade etmem mümkün değildi. İnsanlardan uzak kalmayı seçerek kendi bastığım dalı kesmiştim. Bu güzel fakat acılı farkındalıktan sonra yapılacak tek bir şey vardı. O da, insanlarla birlikteyken hem kendimi hem de onları yönetebilmeyi öğrenmekti. Artık diğerleri kendilerini iyi hissetsinler diye kendimi suiistimale uğratmaktan vazgeçecektim. Çünkü diğerlerinin kendilerini iyi hissetmesi onların sorumluluğuydu. Diğerlerinin kendilerinin iyi hissetmediğine inanıyorsam bu sadece benimle ilgiliydi. Zaten kendini sürekli olarak suiistimale uğratan bir insanın iyi hissetmesi mümkün olamazdı. Kısaca “İçerisi neyse dışarısı da oydu”
Sizde insanlarla birlikte olmak yerine yalnız kalmayı tercih edenlerdenseniz, hikâyenizin benimkisiyle benzer tarafları olup olmadığını araştırın. Hayatınızda milyonlarca kişi olsa dahi kendinizi özgür hissetmek istiyorsanız, bu araştırmaya yapmak güzel bir başlangıç olabilir.
Her Daim Sevgi ve Işıkla Kalın
Sevgiler