Geçen yazımda başladığım kafamın içindeki sesler konusuna devam ediyorum.
Psikoloji dalında araştırmacı Julian Jaynes, bir makalesinde kafamızdaki seslerin beynin sağ yarım küresinde üretilerek, sol yarım küre tarafından algılandığını, ancak geçmiş zamanlarda bunun ‘’tanrı ile iletişimde olmak’’ şeklinde tanımlandığını, sonraki yıllarda bu seslerin gerçekte iç sesimiz olduğuna karar verildiğinden bahsetmektedir. Bence Julian Jaynes çok haklı. Kafamızdaki sesler tanrıdan gelmiş olsaydı, hep birlikte mutlu mesut yaşardık.
Hintli bir yoga gurusu ve yazarı, Sadhguru da aynı şekilde iç sesler için ‘’Onlar sizsiniz’’ diyor. Sadhguru’nun İç seslerle ilgili yaptığı bir konuşma içeriğini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Sadhguru; ‘’İnsanoğlunu diğer canlılardan ayıran özelliği çok zeki olmasıdır. Ne yazık ki, bu sesleri yaratan ve sizi zora sokan kendi zekânız. Ortada hiçbir şey sebep yokken acı çekmenize sebep olurlar. İçinizde bir iyi ses, bir de kötü ses var denildiğinde fantastik bir şeyler olduğunu düşünürüz. Maalesef fantastik bir şeyler yoktur. Bu daha çok, zihinsel olarak rahatsız olduğunuzu gösterir. Bu seslerin ne olduğuna dair değişik şeyler söylenir. Örneğin; Bunun söyleyen benim egom ya da annemden almışım, Benim ruhum böyle işte ya da şeytan benimle konuştu, bana güzel şeyler olacağı söylendi, gibi gibi. İçinizde bir sürü ses mi var? yoksa bu bir tür rahatsızlık mı? Ya da içinizde bu sesleri çıkartan uzaydan gelen bir varlık mı var? Ne yazık ki kafanızdaki seslerin hepsi sizsiniz. Bir başkası yok, uzaydan gelen varlıklar da yok. Geçtiğimiz yıllarda, şöyle bir şey oldu. Tüm bir ulus yok oldu, bir sürü insan öldü ve Amerika başkanı konuşmasına şöyle başladı. Tanrı bana dedi ki…….
İnsanlar çoğunlukla açıklaması zor olaylar söz konusu olduğunda ya şeytanı ya da tanrıyı gündeme getirirler. Kafanızdaki tüm sesleri öldürmeniz gerekiyor. Ama önce şunu anlamalısınız; insan doğası karmaşık ve anlaşılması zor. Ve bu karmaşıklık sahip olduğumuz en büyük güç. Karmaşıklık, sizi olduğunuz insan yapıyor. Fakat aynı zamanda size acı da verebiliyor. Bana katılıyorsanız şu soruyu yanıtlayın. Aklınızın kıt mı yoksa son derece keskin olmasını mı isterdiniz?(İnsanlar bu soruya yanıt vermeden şöyle bir dururlar. Sadhguru konuşmasına şöyle devam eder. Ne düşünüyorsanız söyleyin, bu soruyu yanıtlarsanız sizi kutsayacağım ve bunun üzerine insanlar yanıt vermeye başlarlar)
Konuşmaya katılanların hepsi de ‘’Keskin Zekâ’’ der. Ve bunun üzerine SADHGURU konuşmasına şöyle devam eder;
Yüzyıllardır insan oğlunun gelmek istediği nokta; keskin bir zekaya sahip olmaktı. Artık hepimiz keskin bir zekaya sahibiz. Ve bundan şikâyet ediyoruz. Keskin bir zekaya sahipseniz, onu nasıl kullanacağınızı da öğrenmelisiniz. Tıpkı bir bıçak gibi, keskin zekânız sizi savaşa da götürebilir barışa da. Şu an her ne tür acı çekiyorsak, keskin zekâmız sayesinde. Keskin zekamızla kendimizi kesiyoruz. Keskin zekâ bizi, diğer insanlardan ayırıyor. Kompleks bir makinaya sahibiz. Ancak kullanmayı öğrenmek gerekiyor
Bence SADHGURU’nun söyledikleri çok gerçekçi. Kafamızdaki sesler, hayatımıza sürekli müdahale ediyorlar. Bir an evvel keskin zekamızı kullanmayı öğrenmeliyiz. Bunun için de zihin konusunda uzmanlık kazanmak gerekiyor. Zihni anlarsak kafamızdaki sesleri fark edebilir ve onlarla ilgili bir şeyler yapabiliriz. Fakat önce şu gerçeği kabul etmek gerekir.?
Diyelim ki şu an bir odadasınız, yanınızda hiç kimse yok. Kendinizi mutsuz hissediyorsunuz. Bu ne anlama geliyor?
Kafanızdaki sesler sizi mutsuz ediyor, acıya sevk ediyor. Bu durumu düzeltmek için ne yapabilirsiniz?
Çözüm Çok basit, fakat yapması kolay değil,
‘’Kafamdaki seslerin sahibi benim, Ortada sadece bir kişi var o da benim’’ diyebilir misiniz?
Eğer bu gerçeği kabul etmezseniz, sizinle konuşan şeytan da olabilir, tanrı da.
Bunun için ben neler mi yapıyorum?
Zihnimi tanımak içinde Budist öğretilere başvuruyorum. Bunun için illa Budist olmak gerekmiyor. Oradaki bilgilerden faydalanabilirsiniz. Batı dünyasının çoğu kullanıyor. Meditasyon ve mindfullnes üzerine uygulanan tüm tekniklerin kaynağı Hintli kadim bilgiler.. Kafamdaki sesleri azaltmama yardımcı olan en güçlü teknik nefes, kafamdaki sesleri izlediğim en güçlü teknik de meditasyon.
İsterseniz önce kafanızdaki ses sizinle nasıl konuştuğunu bularak başlayın. İçinizdeki ses sizinle ‘’SEN’ mi ‘’BEN’’mi diye konuşuyor? Arada bir üçüncü bir ses ortaya çıkıyor mu?
Sonrasında bakın bakalım; bu sesler hayatınıza nasıl müdahale ediyorlar?
Her Daim Sevgi Ve Işıkla
Sibel Kavunoğlu