Geçmişte sigara ve alkolü bırakmakta güçlük yaşayanların “iradesiz “ olduklarını düşündüğüm zamanlarda aslında benim de bir sürü bağımlılığın olduğunu keşfettim. Ancak atı alan Üsküdar’ı geçmişti. “Adım Sibel, Ben sevgi bağımlısıyım. Sevgi bağımlığını bırakalı 4 gün oldu” diyebileceğim bir tedavi grubum dahi yoktu. İçimdeki ses sürekli olarak “ Ama her şey sevgi için değil miydi?”, “hani sevgi çok önemliydi ve onun için gerekir ise her şey yapılabilirdi” diyerek nasıl oldu da bu hale geldiğini anlayamıyordu. Sevdiğim insanlara sıkıca tutunmuştum. Kontrolün tamamen ben de olduğunu düşünüyordum. Ufak bir aksama olsa sevgiyi hemen tekrardan yapılandırıyordum. Benimkisi yaraya merhem sürüp geçiştirmek şeklindeydi. Yapılması gerekenin yaranın kökünü kurutmak olduğunu düşünemiyordum. Yıllar, yılları kovaladı ve yapılandırma işinde kötü performans göstermeye başlamıştım. Kontrol etmem gerekenler artmıştı ve ben hepsine yetişemiyordum ve sonunda önemli an geldi, öfke hayatımı esir almıştı. Ve bu “yeni ben” hiç mi hiç hoşuma gitmiyordu.
Çok şükür geçmişte iyi bir şeyler yapmış olmalıydım ki bir şekilde “transformal nefes” hayatıma girdi. Genelde maymun iştahlı olan ben, nedense nefesi hayatımda sürekli tutmayı başarabiliyordum. Sadece nefes yapmak için seçim yapmam gerekiyordu. Nefes sayesinde bildiğim her şey yeniden yapılanmaya başladı. Eski kadim bilgiler hava elementini temsil eden rüzgâr yani “nefes” ile zihnin karmaşasının süpürülerek arındırılacağını ve sonrasında ise herkesin içindeki “bilgeliğin” açığa çıkacağı söyler. İşte benim de hayatımda olanlar böyle bir şeydi. Nefes, kuvvetli bir hortum gibi çalışarak eski bildiklerimi kısa sürede süpürüvermişti. Sevgi, neşe ve güç sahibi olmanın gerçek anlamını bana gösterdi. Odağımı değiştirdi. (…Üstelik halen devam ediyorJ)
Ve artık herkesin beni sevmesini dilemek yerine hem kendimi hem de diğerlerini özgür bırakmayı seçerek sadece ilham kaynağı olmaya odaklanıyorum. Bu şekilde beni sevdiğini düşündüğüm kişilerin bu düşüncelerini devam ettirmeleri için çaba harcamama gerek kalmıyor. Artık arzu ve isteklerim doğrultusunda elle tutulur bir şeyler yapmaya, evreni daha da keşfetmeye, insan olmanın anlamını bulmaya odaklanıyorum. Ne yaptığımdan çok nasıl yaptığıma odaklanıyorum. Başkalarının beni fark etmesinden çok kendimi fark etmeye yöneliyorum. Bu da en başından beri hep arzulamış olduğum sevgi yolunu daha da açıyor. Arada bir yolumdan şaştığım, geçmişten gelen hayaletleri dinlediğim anlar olabiliyor. O anlar genelde kendimle ilgili yeni bir şeyi keşfettiğim anlar oluyorlar. Kendimle ilgili yeni şeyleri fark ettiğimde ise niyetimin ne kadar güçlü olduğunu teyit etmiş oluyorum ve bu şekilde umut hiçbir zaman peşimi bırakmıyor. Umudum olduğu sürece da her gün yeniden başlayabiliyorum.
İlham kaynağı olmak iki ya da üç-beş kişinin sizi sevmesi değil bir sürü kişinin ilgisini çekmekle ilgilidir. Bağımlı olmak ile değil özgür olmak ile ilgilidir. İnsanların ne istediğinden çok sizi nelerin mutlu edeceğine yönelersiniz. Yeni şeyler öğrenirsiniz. Belki de yaşamınız daha keyifli hale gelebilir.
Sevgiler
Gerçeğiniz arzu ve isteklerinizdir.
www.yourwishisyourreality.com
Sibel.kavunoglu@gmail.com