Yurt dışına çıktığım zamanlarda bir tam günümü kitapçıda geçiririm. Raflardan beğendiğim bir kaç kitabı alır, kitapçının içindeki kafede mis kokulu kahvemi içerek kitapları okumaya başlarım. En son gidişimde yeni keşfettiğim Budist hoca Chogyam Trungpa Rinpoche’nin kitaplarına göz atarken şimdiye kadar doğru olduğuna inandığım bir bilginin doğru olmadığını öğrendim. Trungpa Rinpoche, kitabında hedef odaklı olan insanların aydınlanamayacağından bahsediyordu. Doğruluğundan yüzde yüz emin olduğum bir konunun doğru olmadığını keşfetmek bayağı sarsıcı olmuştu. Halbuki hedef odaklı olmamla hep gurur duyardım. Aslında şimdiye kadar evrenin bu tür şakalarına alışmış olmam gerekirdi. Fakat sanırım evren bir müddet daha beni şaşırtmaya devam edecekti.
Evren bu konudaki kararlılığını İstanbul’a geri döndüğümde de sürdürdü. Çok sevdiğim bir dostumun facebook sayfasında “Şemsin 40 Kuralı “başlıklı paylaşımı dikkatimi çekti. Bu kuralları daha önce de birkaç defa okumuştum. Hepsi de çok faydalı kurallardı. Bir tarafım “üff 40 kural çok uzun” derken bir tarafım ”hadi tekrar oku” diyordu.“Hadi tekrar oku” diyen sesi dinleyerek Şems’in 40 kuralını okumaya başladım. 20.kuralda ne yazıyordu dersiniz?
“20. Kural: Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir. Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün. Gerisi zaten kendiliğinden gelir.”
İkinci defa hedef odaklı olmama konusunda uyarılmıştım. Bu seferkisi Şems’ten gelmişti. Attığımız adımlar sonucun göstergesi ise sonucu dert etmeye ne gerek vardı ki! Şems ve Trungpa Rinpoche geleceğimizi garantiye almak için büyük projeler yapmak yerine şu andan itibaren kendimize, dostlarımıza ve diğerlerine faydalı olacak aktivitelerde bulunmanın, bize hizmet etmeyen endişe ve korkulara tutunmayı bırakmanın yapılabilecek en akıllıca şeyler olduğunu söylüyorlar. Kısaca ne ekersek onu biçiyoruz. Bu kadar net ve açık ise neden endişe ve korkularımızı bırakıp o anda neyi seçtiğimize odaklanamıyoruz? Neden gerçeklerden uzak yaşamayı seçiyoruz? Bu soruların yanıtını tamamen size bırakıyorum. Eminim çoğunuz, anda kalmanın ne kadar önemli olduğunu biliyor ve bu düşüncenin doğru olduğuna inanıyorsunuz. Ancak geleceğinizi garanti altına almak için anda kalmanın “ olmaz ise olmazlar” listesinin başında yer aldığını düşündüğünüz oldu mu? İşte bundan çok emin değilim.
"İleride neler olacak, geleceğimi nasıl garantiye alabilirim "şeklinde projeler üretmek yerine, şu an kendimizin ve herkesin hayrına olacak şekilde hangi adımı nasıl atabileceğimiz konusuna odaklandığımızda geleceğimizi garantili olarak garanti altına olmuş oluyoruz. Bunun doğruluğunu kontrol etmek isterseniz 5-10 dakika kadar tüm düşüncelerinizi bir kenara bırakıp şu ana kadar atmış olduğunuz bir kaç adımı analiz ederek ileride sizi neler beklediğine odaklanın. ( yani meditasyon yapın) Unutmayın Şems ve Trungpa hoca tüm bilgiler attığınız ilk adımda saklı! Diyorlar!!!
Her daim sevgi ve ışıkla
www.nefestr.com