Bir saniye içinde neler yaptığınız, bir dakikanızın nasıl geçeceğini, bir dakika içinde neler yaptığınız, 60 dakikanızın nasıl geçeceğini, 60 dakika içinde yaptıklarınız, 24 saatinizin nasıl geçeceğini, 24 saat içinde yaptıklarınız, bir ayınızın, bir ay içinde yaptıklarınız ise bir yılın nasıl geçeceğini belirler. Bu nasıl mı olur?
Öfkeyle geçen bir saniye öfkeyle geçen bir dakikaya, öfkeyle geçen bir dakika, keyifsiz geçen bir saate, keyifsiz geçen bir saat ise katlamalı olarak bir günün keyifsiz geçmesine sebep olur. Katlamalı etki nasıl mı olur?
Örneğin; ‘’Bugünüm huzurla geçsin’’ niyetiyle evden dışarıya çıktığınızda, park yerinde, aracınızı sıkıştıran araç sahibine ya da otobüse bindiğinizde boşluk olduğu halde ilerlemeyen adam/kadına hiddetlendiğinizde o günkü huzurunuzdan vazgeçmiş olursunuz. Hayat kalitenizi bozan insanlara sinirlenmekte haklı olsanız da, öfke hisleriyle dolu bir şekilde iş yerinize ulaştığınızda, kapıdaki güvenlik görevlisi, sinirli halinize maruz kalır ve bu şekilde güvenlik görevlisinin, sizi kaba ve kötü bir insan olarak tanımlamasına neden oluyorsunuz. Sabah evden işe gelirken bunun gibi huzurunuzu kaçıran daha birçok olay olur. Hepsi bir araya geldiğinde sabah iş yerinde masanıza oturduğunuz an, o günün nasıl geçeceğini tahmin etmek hiç de zor olmaz.
Yukarıdaki örnekte olduğu gibi hayatımızdaki birçok şey, birbirine pamuk ipliğiyle bağlıdır. En ufak bir hareket önce bir saniyemizi etkiler, sonra bir dakikamızı, sonra bir saatimizi, sonrasında günümüzü, aylarımızı ve yıllarımızı…
Eğitim hayatımız boyunca arzu ve isteklerimizi gerçekleştirmek, iyi bir iş sahibi olmak, diğerlerine göre daha önde olabilmek için neler yapmamız gerektiği öğretildi. Fakat zihni eğitmekten bahseden olmadı. Zihnin muhakeme etme özelliği gibi birçok pozitif özelliği var. Bu özellikleri pasif hale getiren öfke, kıskançlık, bağımlılık vb. gibi negatif enerjilerin hayatımızda üzerindeki etkisi anlamak çok önemli. Bence sürekli hayatımızın içinde olan zihnin, sadece psikiyatristler tarafından bilinmesi doğru değil.
Bu konuda bir şeyler yapmak istiyorum diyorsanız. Meditasyon konusundaki bildiklerinizi gözden geçirerek başlayabilirsiniz. Örneğin, meditasyon uygulamasının, sadece nefese odaklanarak yapılan bir uygulama olduğunu düşünüyorsanız, bu bakış açısını değiştirmeniz çok iyi olur.
Meditasyon pozitif konsantrasyon geliştirmenize yardımcı olur. Zihni anladıkça, mutlu olmak için nelere konsantre olabileceğinizi keşfedersiniz. Birkaç haftadır yazılarımda zihni anlamanın ne anlama geleceğinden bahsettiğim için bu konuya girmeyeceğim. Arzu eden bu yazılara göz atabilir. Meditasyon uygulamasıyla, zihni anlamayı birleştirdiğinizde iç görü kazanırsınız. Kendiniz ve dünyayla ilgili bakış açınız zaman içinde daha pozitif hale gelir.
Şimdi hem yazdıklarımı hem de pozitif konsantrasyon konusunda ne durumda olduğunuzu test etmek isterseniz, küçük bir uygulama önerim var.
Hadi ‘’Bugünüm huzurla geçsin’’ günü olsun. Zihninizde huzursuz düşüncelere sebep olan nesneyle karşılaştığınızda, ya o düşünceler olmadan o nesneye konsantre olun ya da o nesnenin olumlu taraflarını bularak onlara konsantre olmaya çalışın ki huzursuz düşünceleri yok edebildiğinizi fark edin.
Bu uygulamayı yaparken nesneyle ilgili kolayca huzurlu düşüncelere geçiş yapabildiyseniz pozitif konsantrasyon konusunda çok iyisiniz demektir. Tam aksi olduysa o zaman pozitif konsantrasyon geliştirme konusunu tekrar gözden geçirin derim.
Her Daim Sevgi ve ışıkla
Sibel KAVUNOĞLU