''Ateş olmayan yerden duman çıkmaz'' stresle ilgili kullanılabilecek en bilgece deyimdir. Stres, durup dururken ortaya çıkmaz. Belki de şimdi ''Yok canım sende, Ayşe bana şunu yaptı, Burak da bunu'' diyenleriniz vardır. Stresi hissettiğinizde dumanla kavga etmek yerine ateşin nerede ve nasıl yakıldığına bakmak gerekir.
Aslında çoğumuz sebep sonuç ilişkisinden hayatımızdaki varlığının farkında. Gerektiğinde yakınlarımızı rahatlatmak adına '' Çok çalışırsan başarılı olmaman için bir sebep yok'' ya da ''Moralini sağlam tutarsan, daha çabuk iyileşirsin'' şeklinde önerilerde bulunuruz. Kendimiz söz konusu olduğunda ise sebep sonuç ilişkisini göz ardı ederek ya öfkeyle arkadaşlık kurmayı ya da birilerine sığınmayı seçeriz. Sığındığımız kişiler de ''Bak bakalım, bunu neden yaşıyorsun'' ya da ''Sence en uygun çözüm ne olabilir?’'' şeklinde sorular sorarlar. Peki, bu tarz soruların sırrı nedir?
Kuantum bilimi bu sırrı net ve açık bir şekilde açıklamaktadır. Algılanan nesne hiçbir zaman kendisine ait özellikleri taşımaz. Nesnenin özellikleriyle kendisine bakan kişinin varsaydığı özellikler her zaman farklıdır. Bir kısım insan beş duyunun algıladığına güvenerek dürtüsel tepki verir ve bunun çok normal olduğunu düşünür. Bir kısım insan ise gerçeğe uygun yaşamayı kabul eder ve düşünceli tepkiler verir. Kıssadan hisse, dışarısı olduğu gibi algılanmadığı sürece stres peşimizi bırakmayacaktır.
Stresten kurtulmak için sizi duygusuz, hissiz, heyecansız, vurdumduymaz, ilgisiz hale getiren ilaçlara başvurmak yerine aydınlık tarafınızın ortaya çıkmasına yardımcı olacak anlayış ve aktiviteleri hayatınıza almalıyız. Şimdiye kadar yazdıklarım kafanıza yattıysa başlangıç olarak bir önceki yazımda söz verdiğim gibi stresin sebeplerini ortadan kaldıracak üç öneriye bir göz atın.
- Zihin sağlıklı değilse, fayda maliyet, ihtiyaç analizi ile zaman faktörünü dikkate almadan ihtiyacı olmadığı halde bir an önce bir şeylere sahip olmak ister. Zihnin istekleri gerçekleşmediğinde ise ıstırap çekeriz. Istırap da strese sebep olur. İstediklerimize sahip olduğumuzda ise onları korumanın yolunu ararken strese gireriz. Bu duruma son vermek isterseniz ihtiyacınız olmadığı halde neden alışveriş yaptığınıza bakın. Mesela kendinize şu soruları sorun. Neden bu kadar alışveriş yapıyorum? Alışveriş yaptıktan sonra zihnim daha huzurlu ya da daha tatmin dolu oluyor mu? Beni alışveriş eylemine iten motivasyon nedir? Bu sorulara dürüstçe yanıt verdiyseniz yapılacak birkaç aktivite ortaya çıkacaktır. Bu aktiviteleri bir kâğıda yazarak bugünden itibaren bir ya da ikisini uygulamaya başlayabilirsiniz. Zihniniz bu durumdan rahatsız olursa ki olacaktır, kendinize şunları söyleyebilirsiniz. ''Alışveriş yaptıktan sonra hem bütçem zarar görüyor hem de beklediğim gibi tatmin hissi oluşmuyor. Aksine içimdeki alışveriş tutkum hala devam ediyor.'' Zihnim alışveriş için gösterdiği tutkuyu neden yukarıda paylaştığım sorulara yanıt bulmak için göstermiyor? Zihninizden bu soruya da yanıt gelmediyse en azından şu soruyu sorun kendinize. Gerçekte kuyumu kim kazıyor?
- Sürekli ''Ben olmazsam olmuyor, Bensiz yapamazlar, asla hata yapmamam gerekiyor'' diyorsanız, bu düşünceye sahip birinin çevresindekilere karşı davranışı nasıl olurdu? Bu tarz davranış özellikleri gösteren bir insana karşı sizin davranış şekliniz nasıl olurdu? gibi sorularına yanıt bularak zihninizde var olan ayrımcılığa nasıl son vereceğinize bakın.
- Çok fazla ciddi abicilik oynuyorsanız, aptalca bir şeyler yapın ki diğer insanları yargılamayı bağımlılık haline getirip getirmediğinizi öğrenin. Ya da biraz zeki olan tarafınıza ara verin yavaşlayın eksik ya da olması gerekenleri görmek yerine diğerlerinin sahip olduğu güzel özellikleri fark edin. Onlara bol bol şefkat gösterin ki sizinle birlikte olmak için sebepleri olsun. Bilim adamları şefkatin sağlığa çok iyi geldiğini keşfettiler. Şefkatin özgüveni arttırdığı dahi söyleniyor.
Hadi bu hafta bol bol zamanınız olacak. Bayramın iyimserlik yaratan havasından faydalanın bir süreliğine geriye çekilin, yukarıda yazdıklarımı da referans alarak strese son vermek, hayatınızdaki tüm parçaları dengeye getirmek için neler yapabileceğinize bakın.
Sevdiklerinizle birlikte keyif ve coşkuyla geçireceğiniz mutlu bayramlarınız olsun. İyimserlik hep sizinle olsun.
Her Daim Sevgi ve ışıkla,
Sibel Kavunoğlu