”Gerçekten yapılacak bir şey olmasaydı, şu an ne yapıyor olurdunuz? “
Bence gerçekten yapılacak bir şey olmasaydı şimdikinden çok daha huzurlu olurduk.
Sürekli düzeltilmesi gereken bir şeylerin olduğunu düşünüyoruz. Bir şeyleri tamamlamaya çalışırken başka bir tarafın yarım kalmasına, birisinin tarafını tuttuğumuzda diğerinin canının yanmasına, hak, adalet peşinde koşarken mutlaka birilerinin hakkının yenmesine sebep oluyoruz. Hatta arkadaşlarımızın sorununu çözmeye çalışırken onlarda var olan güzelliklerin, yaratıcı fikirlerin farkına varamadığımız anlar olabiliyor. Fakir, kimsesiz çocukların mutlu olup olmadıklarını sorgulamadan onları mutlu etmenin yollarını araştırabiliyoruz. Belki de sırf bu yüzden, ünlü dervişler, gurular savundukları felsefeler aracılığıyla tepki vermek yerine izleyici olmaya ve kendi içimize dönmeye yönlendiriyorlar.
İsteyen herkes, kendisini her an yapılacak bir şey olmadığına, inandırmaya başlayabilir. Ve bu fikre inanmak boş bir hayal değil. Şöyle bir geçmişe baktığınızda, ne kadar büyük sorun yaşamış olsanız dahi bir şekilde çözüm bulduğunuzu, dibe vurduğunuzda bir şekilde yukarı çıktığınızı, umudunuz kırıldığında mucizelerle karşılaştığınızı fark edersiniz. Hadi, olmamış şeyler için endişelenmeyi bırakın yaşamın keyfini sürün.. Bence “yapılacak bir şey yok” sloganını benimsemek için yaşlılığı beklemeye gerek yok.
Yazımı Melih Cevdet Anday ‘ın şiiri ile bitirmek istiyorum
Yaşamak güzel şey
Üstelik hava da güzelse
Hele gücün kuvvetin yerindeyse
Elin ekmek tutmuşsa bir de
Hele tertemizse gönlün
Hele Kar gibiyse alnın
Yani kendinden korkmuyorsan
Kimseden korkmuyorsan dünyada
Dostuna güveniyorsan
İyi günler bekliyorsan hele
İyi günlere inanıyorsan
Üstelik hava da güzelse
Yaşamak Güzel şey
Çok güzel şey doğrusu...
Her Daim Sevgi ve Işıkla