Kullandığınız kelimeler yaşamınızı etkiler. Yeterli miktarda söylendiğinde ise gerçek olur. Yaşamınızda farkında olarak kuvvetlendirdiğiniz, en çok yöneldiğiniz olaylar ve deneyimler hayatınızı şekillendirmektedir. Ağzınızdan çıkan her cümle, düşündüğünüz her şey hayatınızın gündemini oluşturur. Örneğin “Maddi olarak karşılayamam” şeklinde bir cümle sarf ettiğinizde “Karşılayamadığım için bolluğu almam mümkün değildir“ demek istiyorsunuzdur. Veya “Kilo Vermem lazım” dediğinizde ise “ Versem bile kilo almaya devam edeceğim” demek istiyorsunuzdur.
Bu yüzden de arzu ve isteklerinizi gerçekleşmediğinde “şu olmasaydı olmazdı”, “ aslında bu onun suçu” gibi suçlamalarda bulunmanın faydası yoktur. Burada önemli olan yaratımın sorumluluğunu almaktır. Yani “maddi olarak karşılayamam” cümlesini kullandığınızda yaşamınıza bolluğun girmeyeceğini baştan kabul edin.
Düşüncelerinize ve ağzınızdan çıkanlara hâkim olamıyorsanız niyetinizi pozitife çevirmek alternatif bir uygulama olabilir. Dışarıda her ne oluyor ise içinizde ve niyetinizde olan odur. “Ne yani şimdi, üzüntü çekiyorsam bu durumu ben mi istedim” şeklinde düşünüyor olabilirsiniz. Ben de size son 3 gündür sizi eğlendirecek, mutlu edecek neler yaptınız? Genelde keyifli düşünceler içinde miydiniz? Yoksa düşüncelerinizde yargılamalar, olumsuzluklar ve negatiflikler mi hâkimdi? şeklinde sorular sorup yanıtlarını almak isterim. Neden-sonuç yasasına göre hangi düşünce ve duyguda iseniz ne kadar iyi olmayı mutlu olmayı isteseniz de o düşünce ve inançların hâkim olduğu temayı yaşarsınız. Bu yazılanlar anlamlı gelmiyor ve mevcut düşünce ve algılarınızı aynı düzeyde tutmaya devam ediyorsanız demektir ki bu tamamen sizin bileceğiniz bir şeydir. Deneyimleriniz her ne kadar arzulamadığınız şeyler olsa da ne yapacağınızı, sorunları nasıl çözümleyeceğinizi, nerelere başvuracağınızı çok iyi bildiğiniz için mevcut durumu korumak daha güvenli gelmektedir. Ancak sonraları küçük bir teknik sorun oluşur. Şu an yaşadıklarınızın ötesinde başka bir alternatifin olmadığını düşünmeye başlarsınız. İşte buna tehlikeli sularda yüzmek denir.
Özel seans ve kişisel gelişim seminerlerime katılanlara öğrendikleri yöntemi hayatlarına almalarının öneminden bahsediyorum. Örneğin onlara günde sadece 10 dakikalarını ayıracak nefes çalışmalarını yapmalarını tavsiye ediyorum. Bazıları yapar ve sonuçlarından faydalanır. Bazıları ise sadece bilir ama uygulamaz, olanı yaşamaya devam eder, farklı bir ritüel arayışına girer ya da benim ona söylediğim gibi toplantılarda arkadaşlarına “Günde 10 dakika nefes almak sana iyi gelecek, dene gör” der. Sadece bizi iyi hissettiren, kulağımıza hoş gelen bilgilerin birden bire hayatımızda değişim yaratmasını bekleyemeyiz. Güzel fikirler güzeldir ancak aklınızda oluşan bir fikir, fikir olarak kaldıkça gücünü yitirecektir. Birkaç gün sonra eski isteğinizi kaybedebilir hatta birkaç hafta sonra muhtemelen unutmuş olursunuz. Bu yüzden işleri nasıl yapacağınızı düşünmeyin, onları yapmaya başlayın. Ama ne olur ise olsun neşe ve coşku da kalın. Kişi acı ve üzüntüde iken kendisi için iyi olanı bulmaya çalışsa dahi başarılı olamaz Acı ve üzüntüde iseniz taraf tutarsınız. Objektif olamazsınız. Objektif olabildiğiniz anlar neşe ve coşkuda olduğunuz anlardır. Neşe ve coşkudaysanız ağzınızdan olumsuz bir cümle çıkmaz. Ben hep neşe ve coşkudayken karar vermeyi seçerim. Siz de deneyin.
Unutmayın “ Ruhları harekete geçiren asıl duygu; “neşe”dir”
Sevgiler
Arzu ve İstekleriniz Gerçeğinizi Oluşturur