Son dönemde en çok dikkatimi çeken alanlardan biri de sigorta. Prenses kaskodan konut sigortasına, sağlıktan eğitime kadar aklınıza gelmeyen her alanın sigortası var. Peki, bu alanda neler yapılıyor, insanlar en çok hangi sigortalara yoğunlaşıyor, kadınlara özel sigortalar var mı, biz neler biliyoruz? Bütün bunları Özhedef Sigorta Genel Müdürü, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Sigortacılık Hizmetleri Komite Başkanı ve Türkiye Genç Acenteler Platformu Başkanı Abdulcelil Alkış’a sorduk ve sigorta hakkında birçok konuya değindik. İşte sorular ve cevaplar…
Kadınlara yönelik ne gibi sigortalar var ve bu anlamda talepler nasıl?
Kadınlara yönelik doğum teminatlı sağlık sigortaları oldukça rağbet görüyor. Son zamanlarda artan özel hastane ücretleri nedeniyle hamileliğin herhangi bir zamanında yapılabilen sağlık sigortaları kadınların sigortaya ilgisini arttırdı. Konut sigortalarındaki halı yıkama, kombi bakımları gibi ek hizmetler de kadınlar tarafından çok beğeniliyor. Ayrıca Ray Sigorta tarafından kadınlara özel olarak tasarlanan Prenses Kasko ile kadınlara özel kurulan ihbar hattı, hasar anında istenilen yere ücretsiz taksi ile gitme, özel moto vale ile kadınlarımızın yerinize tutanak tutma, servise götürme ve onarım sonunda aracınızı ayağınıza getirme hizmetleri ile kadınların normal hayatlarına devam etmeleri sağlanıyor. Sektör çalışanlarının yüzde 90’ı kadınlardan oluşması kadınların sigortaya ilgisini arttırıyor. Biz acentelerde hem kadın çalışanlarımızdan, hem müşterilerimizden çok memnunuz.
İnsanların sigortaya bakış açısı nedir? Sizce son yıllarda sigortaya ilgi neden arttı?
İnsanlar kazanmanın kıymetini ve kaybetmenin korkusunu biraz anlamaya başladı. Ülkemizin geçen 30 yıllık süreçte ekonomik olarak birçok şey yaşadı. Bu süreçte herkes elde edilen kazanımların çok zor kazanıldığı ve kaybettiğimiz şeylerin yerine koyulmasının çok daha zor olduğu bilincine vardı. Bu durumda insanlar, yaşam standardının yükselmesiyle mevcut konforlarını korumak için bu riskleri satın alarak önlem almaya karar verdi, fakat hâlâ sigortaya yetersiz bir ilgi var. Geçmiş yıllarda sigortanın ne işe yaradığı bilinmiyordu. Sigorta, polis aramasın diye yaptıranlar vardı ya da banka istediği için yaptıranlar ve aynı zamanda boşa giden bir para olarak algılanıyordu. Günümüzde binlerce maddi hasarlı kazalarda iki tarafında stres yaşamadan medeni bir şekilde tutanaklarını tutması, resimlerini çekmesi iki tarafında “sigorta öder cana bir şey olmasın” sohbetinden kaynaklanıyor. Milyarlarca TL hasar ödemeleri yapılıyor. Tüm bu hasar ödemeleri, acentelerin olağanüstü gayret ve çabaları ülkemizdeki sigorta bilincini arttırdı ancak dünya standartlarında çok gerideyiz. En büyük 17. Ekonomi olmamıza rağmen sigorta harcamalarında 30-40 bandındayız dolayısıyla kazanımların garantisi ve geride kalan kapıları kapatan sigorta bilinci bir memleket meselesidir. Vatandaş, devlet, sigorta şirketleri ve sigorta acenteleri topyekûn çalışmalıyız.
Geçmişten günümüze değerlendirdiğimizde şu an her şeyin sigortası bulunmakta. Peki, insanlar sigortaya para harcıyor mu?
Maalesef istenilen düzeyde değil. Bakış açımızı değiştirmemiz lazım. Ülkemizde “sigortaya verdiğim para boşa gitmesin” diye aracının camına taş atarak hasar oluşturan ve akabinde sigorta şirketinden ödeme alan insanlar var. Sigortaya verilen para huzur, konfor, endişelenmeme rahatlığına verilen paradır. Kimse hasar olmasını istememeli. Sigorta yaptırmanın aslında bir konfor ya da uluslararası tabirle “peace of mind” yani huzur için yapılması gerektiğini doğru anlatabilirsek umarım bilincimiz ve buna ayırdığımız bütçe artar.
Yaşanan ekonomik zorluklarda harcamaları zorlaştırıyor evet ama ülke olarak yaşantımız gelir düzeyimizin üstünde dolayısıyla sigortalarımızı mutlaka yaptırmalıyız. Ben şuna inanıyorum gelir düzeyi düşük olanın daha çok sigorta yaptırması gerekir gelir düzeyi yüksek olanlar olumsuz bir durumda gelir düzeyi düşük olan biri kadar etkilenmez. 3 evi olan bir vatandaşın bir evinde bir hasar oluşursa diğer evlerinden birine gider, ama tek evi olan bir vatandaş nereye gidecek? Bu nedenle asıl endişelenmesi gereken orta ve düşük gelirli kesimler diyoruz.
En çok ilgi gösterilen, sigorta yaptırılan alanlar hangileridir?
Bu noktada zorunlu Sigortalar başı çekiyor diyebiliriz. Trafik Sigortası, Koltuk Sigortası ve Hekim Sorumluluk Sigortası gibi. Ancak son zamanlarda Tamamlayıcı Sağlık Sigortası da çok ilgi görüyor. Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası, Cep Telefonu Sigortası, Site Ortak Alan Sigortası, Kefalet Sigortası, İşsizlik Sigortası, Mesleki Sorumluluk Sigortaları, Konut Sigortası ve Mini Kasko Sigortaları oldukça popüler diyebiliriz.
Bu işin sahteciliği de var mı? Sigorta yaptırırken nelere dikkat etmeliler?
Bu konuda sektör çok ilerleme kaydetti. Profesyonel yetkili acentelerden poliçe yaptırılırsa ciddi sorun yaşanmaz ancak mutlaka müşterilerin poliçe içeriklerini okumalarını istiyoruz. Bazen eksik teminat verilebiliyor mesela yurt dışına giden bir aracın yurt dışı teminatında gideceği ülke var mı yok mu mutlaka kontrol edilmeli . Kapsam dışında kalan ülkeler var ya da eksik teminatlar olabiliyor. Herkes 1000 TL’ye verdiği bir sigortayı birileri 350 TL fiyat veriyorsa onu iyi araştırmak lazım. Teklifi istemek lazım. Sigortacı olmayan bazı kişiler yasa dışı yollarla elde ettikleri kredi kartlarıyla başkalarına piyasanın çok altında rakamlara poliçe yaptırdıklarını ve o müşterilerin ciddi mağduriyetler yaşadıkları haberlerini duyuyoruz. Dikkatli olmak lazım. 7/24 müşterisinin yanında olan, hasarlarında hızlı çözümler üreten profesyonel sigorta acentelerinden şaşmayın mağdur olmayın diyorum.