Bayram Tatilde Kaldı

Kırk yıldır değişen dünya düzenine, modernleşen kültüre, tatilleşen bayramlara, alışveriş tutkusuna, birbirini görmekten aciz olma durumuna, velhasıl bunların hepsine meydan okuyan tek bir şey vardır "aile sesi".

O sesi en çok da bayramlarda arıyor insan. Koskoca bir evde anne eline alışkın eşyalar, baba elini bekleyen tamiratlar başkasını asla kabullenmek istemez. Neyi tutsanız elinizde kalır ya da yaptığınız hiçbir şeyin tam olduğunu hissetmezsiniz. Gözünüzü kapatsanız yaptığınız temizliğin bile anneniz tarafından eleştirilip beğenmediğinde kızdığınız vakitler aklınıza gelir. Sonra şöyle bir toparlanıp cam, pencere, halı vs. yeniden başlarsınız hepsine. Demem o ki temizlik bile yeri geliyor hatıra oluyor. İllaki herkesin anne kız, baba-kız ya da baba oğul aklınıza gelen binlerce temizlik hikayesi olmuştur. Bayram kapıdan girdiğinde mütemadiyen kendini hatırlatıyor. Bayram temizliğinin hikayesi böyledir. Annelere siner, kızlarına sirayet eder, evin her köşesi o günü özellikle bekler. Sanki o bayram günü herkes evin pencerelerine bakarak yürürcesine, eve gelenler koltukların altını, avizeleri aşağı indirip toz var mı diye kontrol edercesine, herkes bayram boyunca ilk kez o evde yemek yiyecekmişçesine, perdeler sanki bütün bir yıl yıkanmamışçasına hummalı bir temizlik yapılır. Unuttuğum bir sürü şey olduğuna eminim onları siz tamamlarsınız. Küçüklüğümden beri bu duruma hiç anlam veremesem de bayram geldiğinin hissini veren en tatlı telaşlardan biri de buymuş aslında. Sanırım bunları rengi eksilmiş bayram geçirenler anlayabilir. Doğrusu "nerede o eski bayramlar" diyecek yaşta değilim. Fakat bana göre ömrümüzden düşen her dakika eski oluveriyor. Yaşadığımız her anı "en son o günü" hatırlayacakmış gibi devam ediyoruz nefes almaya. Tabii ki bir önceki hatırayı unutturacak günlere kadar…

Haberin Devamı

BAYRAMI TATİL OLARAK GÖRMEK

Bir de bayramı tatil olarak görenler var. Tatile gidenleri dinlesem sonuna kadar haklılar, bayramda tatile giden çocuklarını şikâyet eden anne babaları dinlesem onlar da haklılar. Yoğun çalışanlar nefes almayı, çocuklarının kalabalığını özleyen büyükler ise bayramı heyecanla bekliyor. Bu konuda neyin doğru olduğunu tartışacak değilim. Bayramı mecburen aileden uzakta geçiren biri olarak hangisinin doğru olduğuna karar veremedim. Ama yine de en azından ilk gün kalabalık sofrada olmayı sevenlerdenim. Bu yazıyı da bayramda tatile giden ailesini eleştiren birinin ricası üzerine yazdım. Bir arada olmanın kıymetini bilmek gerek. Bu elbette diğer günler içinde geçerli, fakat bayramın tadı başkadır.

Haberin Devamı

Her şeye rağmen Kurban Bayramı’nı bitirdik. Acı veya tatlı bir öncekini unutturacak güzel günleriniz ve bayramlarınız olması temennisiyle...