Çocuklarda duygusal zekâyı geliştirmek için dikkat etmemiz gerekenler

 

Çocuklar bebeklik döneminden başlayarak çevrelerindeki her şeyden olumlu veya olumsuz etkilenirler. Bu etkilenme çocukların gerek zihinsel gerekse duygusal zekaları açısından oldukça önemlidir. İnsan beyninin gelişim sürecini dikkate alacak olursak yaşamın ilk üç yılı içerisinde toplam gelişiminin 2/3’ünü tamamlamaktadır. Bu durum bize gösteriyor ki ilk üç yılda edindiğimiz zihinsel ve duygusal deneyimler yaşamımızın geri kalanı için son derece önemlidir. Beyin yaşamın ilk yıllarında esnek ve değişime çok yatkındır. Bu değişim becerisi yaş ilerledikçe azaldığından yaşamın ilk yıllarında oluşan duygusal ve zihinsel bağlantıların daha sonra değişmesi son derece zordur.

Haberin Devamı

Bebeklerimiz yaşama anne kucağından ve güvenli kollarından başlarlar. Anneden edindiği güven duygusu bebeğin bu hayatta duygusal açıdan ilk şemasını oluşturur. Bu durumu Erikson Temel Güvene Karşı Güvensizlik olarak tanımlamış ve bu sürecin 0-2 yaşları arasında olduğunu belirtmiştir. Temel güvene karşı güvensizlik dönemindeki bir bebek duygusal açıdan sağlıklı gelişirse ergenlikte ve yetişkinlikte strese karşı daha dirençli olacak ve stresle başa çıkma becerileri daha güçlü olacaktır. Temel güveni edinmiş bir bebek özellikle sosyal becerileri açısından güçlü bir birey olarak yaşama adım atacaktır.

ABD Ulusal Klinik Bebek Programları Merkezi’nin raporunda ağladığı zaman hoşgörü ile karşılanıp, rahatlatılan bir bebekle, sert bir şekilde davranılan bir bebeğin duygusal gelişimlerinin farklı olduğuna çeşitli örneklerle yer verilmiştir. Rahatlatılan bebeğin, sosyal yönünün gelişkin olacağına, stres durumda insanlarda yardım isteyebileceğine, insanlarla iyi ilişkiler kurabileceğine aksi durumda ise bebeğin güvensiz, içine kapanık ve stres durumunda sosyal destek aramayan bir olacağına aynı raporlarda yer verilmiştir.

Özellikle 0-3 yaş döneminde yaşanan yoğun stres beynin öğrenme merkezlerini olumsuz etkilediği için çocuk hem zihinsel hem de duygusal açıdan yetersizliklerle hayata adım atacaktır. Duygusal zeka da tıpkı zihinsel ve bedensel kazanımlar gibi öğrenilerek geliştirilebilen bir yönümüzdür. Toplumun en küçük yapı birimi olan aile burada da çok önemli bir konumdadır. Her ne kadar öğrenme süreci yaşamımız boyunca devam eden bir süreç olsa da duygusal zekanın anaokulu da ilkokulu da ailedir.

Haberin Devamı

Anne ve babalara bu konuda ki ilk önerim çocuklarınızın duygularını önemseyin ve onlar hakkında konuşup özellikle stresli olduğunu hissettiğinizde rahatlamalarını sağlayın. Stres kelimesi genellikle yetişkinler arasında kullanılan bir kelime olsa da çocuklarımızda en az bizim kadar stresten etkilenir. Strese neden olan faktörlere stresör denir. Stresörlerimizin şekli farklı da olsa çocuklarımızda stresten etkilenir.

Duyguları önemsenen, duygusal gelişimleri desteklenen ve duyguları hakkında konuşabilen çocuklar neyi sevip neyi sevmediklerine, kendi özelliklerine neyin uygun olduğuna, seçme hakkının önemine ve öz bilinçlerine daha fazla önem veren bireyler olurlar. Dolaysıyla kendi kişiliklerini destekleyen ve kendilerine güven duyan bir birey olurlar. Mutlu bir ailede büyüyen çocuklar akademik anlamda da yeterli bireyler olurlar. Duygusal zeka ile zihinsel zeka bir birinden keskin çizgilerle ayrılmayan aksine bir birini olumsuz veya olumlu besleyen özelliklerimizdir. Bu nedenle sağlıklı duygusal gelişim çocuklarda üretkenliği, akademik başarıyı, bağımsız düşünebilmeyi geliştirecek ve başarılı bireyler olmasını sağlayacaktır.

Haberin Devamı

Duygusal zekası gelişmiş çocuklarla ile yapılan çalışmada, duygusal zekanın gelişiminin çocuğun ebeveynlerinin duygusal yeterlilikleri ile orantılı olduğu gözlenmiştir.

Duygusal zekası gelişmiş çocukların ebeveynleri;

*Kendilerini mutlu ve yeterli hissederler

*Empati duyguları gelişmiştir.

*Sosyal bireylerdir.

*Zararlı alışkanlıkları azdır veya yoktur.

Yukarıda saydığımız özellikler dışında da olumlu bir hayat için bireysel farklılıklara dayalı özellikleri vardır. Kitap okumak, spor yapmak vs

Duygusal zekası yeterince gelişmemiş çocukların ebeveynleri;

*Kendilerini gergin hissederler

*Genellikle sosyal çevrelerine karşı agresiftirler,

*Özsaygıları ve öz bilinçleri düşüktür,

*Zararlı alışkanlıkları vardır,

*Aileleri ile birlikte zaman geçirmekten hoşnut olmazlar.

Yukarıda saydığımız özellikler dışında da olumlu bir hayat için bireysel farklılıklara dayalı özellikleri vardır. Patolojik kumar, yalan söyleme, düzensiz harcama vs.

Duygusal zeka yıllar içinde aile dışı ilişkilerle gelişse de en önemli yıllar anne babanın yanında geçirdikleri sürelerdir. Duygusal açıdan yeterli olan anne ve babalar çocuklarına duygusal zekanın temel öğelerini öğretirler;

*Duygularını tanımak

*Duygularını yönetmek

*Motivasyon gücü

*Empati

* Sosyal beceri

ABD Ulusal Klinik Bebek Programları Merkezi’nin raporunda duygusal zekanın 7 anahtarından bahsedilmektir. Bu anahtarlar çocukların duygusal zekalarının artırılması için desteklenmelidir.

Peki nedir bu 7 anahtar;

*Güven

*Merak

*Amaç gütme

*Özdenetim

*İlişki kurabilme

*İletişim yeteneği

*İşbirliği yapabilme

Yukarıda sıralanan anahtarlar duygusal zekanın kapılarını aralayacak ve açacaktır. Çocukların bu anahtarının desteklenmesi, sabır ve hoşgörü ile bu ihtiyaçlarının karşılanması duygusal zekalarını olumlu yönde destekleyecektir.

Mehmet Murat ALTAN

Psikolojik Danışman/ Psikoterapist