06.08.2023 - 12:33 | Son Güncellenme:
Korku, hayatta kalma ve sağlıklı olabilme konularında kişilere yardımcı olan hatta gerekli görülen bir duygu hali olarak tanımlansa da günlük hayatta çoğu zaman negatif bir tabir olarak kullanılıyor. Halbuki korku öncelikle kendimiz, sonrasında çevremizdeki diğer insanlar için sağduyulu ve dikkatli olma yetisini kişiye kazandırıyor. Örneğin, korkmadan ateşe yaklaşsaydık bu durumda hayati tehlike arz edebilecek yanıklara maruz kalabilir ve sağlık açısından olumsuz bir tabloyla karşı karşıya kalabilirdik. Her alanda rekabetin ve bireyselliğin arttığı günümüz dünyasında ise korkular birçok kişiyi yanlış eylemlere sürükleyebiliyor. Uzmanlar, korkuları yönetebilmek için mutlaka uzman desteği alınması konusunda hemfikir.
KORKUDAN DAHİ KORKULUYOR
Korku anında kan basıncı artışı, ağız kuruluğu, kalp atışı ve solunum hızlanması gibi belirtilerin görüldüğünü söyleyen Uzman Klinik Psikolog Penbesel Özdemir Yağız, korkunun aslında birçok duygu durum bozukluğuyla ilişkili olduğuna dikkat çekti.
'Korkudan korkmak' olarak tanımlanan panik bozukluğun çok yaygın görüldüğünü söyleyen Yağız, şunları söyledi:
"Psikolog Paul Ekman, evrensel olarak insanlığın tüm kültürlerinde deneyimlenen 6 temel duygu olduğunu belirtiyor. Bu duyguları mutluluk, üzüntü, iğrenme, şaşkınlık, öfke ve korku duyguları olarak sınıflandırıyor. İlerleyen dönemlerde ise bu sınıflandırmaya heyecan, mahcubiyet, utanç ve gurur gibi duyguları da ekliyor. W.G. Parrot ise sosyal psikoloji bağlamında duyguları incelediği kitabında birincil duygu olarak deneyimlenen korkuya gerginlik ve dehşet gibi ikincil duyguların da eşlik ettiğini belirtiyor."
'TEHDİT OLARAK ALGILANAN DURUMLAR KARŞISINDA ORTAYA ÇIKAR'
Korkunun bir tehlike karşısında ortaya çıktığını söyleyen Uzman Klinik Psikolog Penbesel Özdemir Yağız, "Karşıdan karşıya geçerken size hızla yaklaşan bir araba varsa burada hissedilen korku işlevseldir ve hayatta kalmada önemli bir etkiye sahiptir. Bir diğer deyişle korku, fonksiyonel olarak tehlike karşısında insanı harekete geçiren bir alarm sistemi işlevini görür. Vücudumuzdaki kan, kol ve bacaklarımızdaki büyük kas gruplarına hücum ederek bedenimizi davranışsal bir tepki olan kaçma davranışını gerçekleştirmeye hazırlar. Yani korku, kişinin tehdit olarak algıladığı bir durum karşısında ortaya çıkan bir duygudur ve birtakım kaçınma davranışlarına sebep olabilir" dedi.
'İNSAN BİLİNMEYENDEN KORKAR'
Korku ve kaygı arasındaki ayrıma değinen Uzman Klinik Psikolog Penbesel Özdemir Yağız, korku duygusunun daha çok şu an ile ilgili olduğunu, kaygının ise gelecekte tehdit oluşturabilecek bir duruma karşı oluştuğunu hatırlattı.
İnsanın en temel ihtiyaçlarından birinin güvenlik duygusu olduğunun altını çizen Yağız, "İnsan bilinmeyenden, belirsizlikten veya kendisine yabancı gelenden korkar. Eğer artan korku ve kaygı duygusu günlük yaşamın işlevselliğini bozuyorsa ve baş etmede güçlükler yaşanıyorsa mutlaka bir uzman tarafından destek alınmalı" diye konuştu.
'KORKU HAYATINIZI YÖNETMESİN'
Travma sonrası stres bozukluğunun da korku duygusu ile ilişkili olduğuna değinen Uzman Klinik Psikolog Penbesel Özdemir Yağız, "Geçmişte deneyimlenmiş travmatik olaya bağlı yaşanılan korku ve kaygı duygusu travmatik stres bozukluğuna sebep olabilir. Fobiler ise fobinin nesnesi hakkında edinilmiş bilgiler ve davranışsal açıdan çeşitli öğrenmeler aracılığıyla oluşur ve yine korku duygusu ile ilişkilidir" diye konuştu.
"Korku hayatınızı yönetmesin, siz korkuyu yönetin" diyen Yağız, "Kişiye özel tedavi yöntemleri ile kaygı bozukluğu tedavisi terapi sürecinde ele alınabilir. Korkunun hayatınızı yönetmesine değil, korkuyu yönetmeye kararlıysanız kişiye özel tedavi anlayışı ile yürütülen terapi süreçlerinden faydalanabilir ve işlevsel başa çıkma kaynaklarınızı keşfedip öğrenebilirsiniz" dedi.