Kızı süt emmeyince anladı, 30'unda milyonluk şirket kurdu! '15 dakikada yatırım aldık'
Her şey kızının doğumuyla başladı. Doğduğunda 2.5 kilo olan kızı emmeyi reddedince, girişimci Eray Uğurelli, Kanada’dan Çin’e kadar uzanan bir uygulamanın temellerini atmış oldu. "Ticareti sokaklarda, pazarda öğrendim" diyen Eray, 30 yaşında 20 milyon dolarlık şirket kurma hikâyesini anlattı.
Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Ankara’dan çıkan örnek bir girişim hikayesiyle Eray Uğurelli (33), hem çocukluğundan gelen ticaret deneyimini hem de akademik birikimini birleştirerek ün kazandı. Kidolog'un kurucusu ve CEO'su olan Uğurelli, beş çocuklu bir ailenin ortanca çocuğu. Babası postacı, annesi ev hanımı olan bu çalışkan girişimci, öğrencilik yılları boyunca okullarını derecelerle bitirip girdiği her bilgi yarışmasından zaferle çıktı.
‘HAYATI SOKAKLARDA, PAZARDA ÖĞRENDİM’
"Aslında ailemiz o zamanlar yoksul bir aile değildi ama beş çocuğu büyütüp okutmak için, anne-babanın ekstra çaba ve gayret göstermesi gerekiyordu" diyen Girişimci Eray, “Babam, bizleri daha iyi şartlarda hayata hazırlamak için hafta sonları da pazarcılık yapan bir adamdı. Ben girişimciliği, ısrarı, çalışmayı, çabayı babamdan öğrendim diyebilirim. Küçük yaşlardan itibaren babamın yanında ticaretle uğraştım ve kendi ayaklarımın üzerinde durmayı öğrendim. Hem de okulun, okumanın kıymetini öğrenmiş oldum. Ailemizde bir girişimci yok ama ben babamı bir girişimci olarak görüyorum” dedi. Eray Uğurelli çocukluğunun hatıralarıyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Babam hafta içi postacılık yapan, hafta sonu da sabah ezanıyla kalkıp yatsı ezanıyla eve döndüğü bir pazarcılık serüveniyle girişimciliği bana öğretmiş oldu. Ben de bu sayede hem okumanın hem çalışmanın, paranın, ticaretin, hayatın kıymetini anladım. Doğrusu, hayatı sokaklarda, pazarlarda öğrendim diyebilirim. Aynı zamanda annem de eğitim hayatımı çok yakından takip ediyordu. Başarılı bir öğrenciydim. O dönemde tüm yaşadığım, aslında dezavantaj gibi görünen avantajlardı. Özetle, ailenin ilk girişimcisi ben oldum.”
KIZI 2.5 KİLO DOĞUP EMMEYİ REDDEDİNCE ANLADI
Genç girişimcinin hayatını değiştiren dönüm noktası ise kızı Ilgın'ın pandemide dünyaya gelmesi oldu. Hem mevcut işlerinin pandemiden dolayı sekteye uğraması hem de kızının ilk günden beri yanında olması problemi görmesini sağladı. Bu süreçte, garaj ismi verdikleri bir WhatsApp grubu vardı. Üzerinden sürekli teknoloji tabanlı işler üzerine beyin fırtınası yapıp arkadaşlarıyla tartışıyorlardı. Süreçle birlikte Uğurelli, arkadaşlarıyla teknoloji tabanlı bir iş kurmaya karar verdi. "Kızım dünyaya geldiğinde emzirme problemleri yaşadık ve kızım anne sütüyle beslenemedi" diyen Eray, "2,5 kilo doğan kızımızın anne sütü almasını çok istiyorduk ve önemsiyorduk. Bu konuyu çözmek için bir aile dostumuzun tavsiyesi üzerine sosyal medya platformları aracılığıyla bir emzirme danışmanı bulduk. Önce zoom, ardından WhatsApp ile yaptığımız görüşmeler neticesinde emzirme problemlerimizi çözdük. Bu kadar önemli bir konuyu basit ama güvensiz bir ortamda çözdük” diye konuştu.
Ebeveyn olduktan sonra herkesin benzer sorunları yaşadığını görünce, milyonlarca insanın güvenle uzmanlara ulaşabileceği bir platform fikrinin ortaya çıktığına değinen Eray, “Ekibimle beraber beyin fırtınası yaparak temelini attığımız uygulamanın teknolojik alt yapısını oluşturup yetenekli uzmanları platforma dahil etmeye başladık. Amacımız doğum öncesi dönemden çocuklarını büyütürken ki tüm süreçlerde ebeveynlerin en yakın arkadaşı olmak” bilgisini paylaştı.
'KENDİ AYAKLARI ÜZERİNDE DURMAYI ÇOCUKLUĞUMDA ÖĞRENDİM'
"Kendi ayaklarımın üzerinde durmayı çocukluğumdan itibaren öğrendiğim ve ilkokuldan beri, belki daha da öncesinde ticaretle haşır neşir olduğumuz için kendi işimi yapma isteği duydum ve bir spor salonu devraldım" diyerek anlatan Eray, “Spor salonu işletmeciliğinden sonra, burayı yabancı bir yatırımcıya sattım. Sonra kendi tatlı markamı kurup ona yakın şehre franchising verdim. Bunun üstüne bir restoran açtım. Onu da sattıktan sonra take away, ikinci ve üçüncü nesil kahveler üzerine kafeler açtım. Şu anda hali hazırda birkaç ilde kafelerim hizmet vermeye devam ediyor. Tabii bunların hiçbiri beni ve ortaklarımı tatmin etmeyen bir serüvendi. Çünkü her zaman aklımızda teknoloji tabanlı bir start-up kurmak, bir girişim yapmak vardı. Bunun için de pandemi sürecinde kızım dünyaya geldiğinde, uygulamamız doğmuş oldu” bilgisini paylaştı.
'15 DAKİKADA DÜNYANIN EN HIZLI YATIRIMINI ALDIK'
İlk web sitelerini yaklaşık 15 bin lira gibi bir sermayeyle yaptırdıklarına değinen Eray, “Aslında ilk 3 ay sıfır sermayeyle yola devam ettik. Cebimizde olan, yani arkadaşlarım ve bende olan paralarla 3-4 ay idare ettik. İlk müşterilerimize ilk aylardan ulaşmıştık. Hemen ilk aydan fatura kesmemiz girişimcilik ekosisteminde de dikkatleri çekmemizi sağladı. Üçüncü ayımızdan itibaren yatırımcı görüşmelerine başlamıştık. Dünyanın en hızlı yatırımını almış olabiliriz. İbrahim Bey’le yaptığımız görüşmede 15 dakikada karşılıklı karar verdik. 3 milyon lira değerleme ile ilk yatırımımızı üçüncü ayımızda almış olduk. Sonrasında hızlı bir büyüme dönemine girdik. Aynı sene içerisinde 3 yatırım daha aldık. Çok değerli melek yatırımcılar da hikayemize ortak oldular. Son yatırımımızı ise Aralık 2022’de 7 buçuk milyon dolar değerlemeyle kapattık. Bu sayede pek fazla finansman sorunu yaşamadık” ifadelerine yer verdi.
‘KENDİMİZE 'ONLİNE HASTANE' DEMEYİ SEVİYORUZ’
“Biz aile bireylerinin birçok problemine hitap eden çözümler geliştiriyoruz. Başta ebeveynleri bilinçlendiriyoruz. Onların çocuk sahibi olma süreçlerini kolaylaştırıyoruz. Çocukları büyütürken karşılaşabilecekleri birçok problemi doğrudan online uzman desteğiyle çözebilmelerini sağlıyoruz. Bunun yanında çocuklarımızı daha kaliteli içeriklere ulaşması, ekran sürelerinin uzman onaylı hale gelmesi için oyunlar, sesli kitaplar, meditasyon içerikleri gibi içeriklerle çocuklarımıza yeni bir dünya sunuyoruz. Burası bir aile teknolojileri şirketi. Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı bir platformuz. Kendimize 'online hastane' demeyi seviyoruz. E-devlet, e-nabız, e-reçete gibi entegreleremizle online görüntülü görüşme aracılığıyla doktorlarımız artık ilk derece basamak muayenesi yapabiliyor ve reçete yazabiliyor” diyen genç girişimci şunları söyledi:
“Yavaş yavaş mevcut hizmetlerimizin yanına doktorlarımızı da koymaya başlıyoruz. Ebeveynlere gebelik dönemi öncesinden başlayarak çocuklarını büyütürken ihtiyaç duyabilecekleri alanlarda online uzman desteği sağlayan çözümlerle devam ediyoruz. 10 farklı kategoride ebeveynlerin çocuklarını büyütürken karşılaşabilecekleri tüm sorunlarda online danışmanlık hizmeti sağlıyoruz. Psikologlardan çocuk gelişim uzmanlarına, diyetisyenlerden özel eğitim uzmanlarına, ebe doulalardan emzirme danışmanlarına kadar gebelik dönemi öncesinden başlayarak; gebelik dönemi, erken çocukluk dönemi, ergenlik dönemi ve daha birçok problemi kapsayan süreçlerde onlara beş yüzden fazla uzmanımızla online olarak danışmanlık hizmeti veriyoruz. Aslında yola çıktığımız günden beri hedefimiz aile içerisindeki bireylerin sorunlarını tek tek belirleyip onlara yenilikçi çözümler üretmek."
‘GİRİŞİMCİLİKTE BAŞARI İÇİN İYİ BİR GÖZLEMCİ OLMAK ÖNEMLİ’
“Girişimciliğin tamamen doğuştan genlerle aktarıldığını düşünmüyorum. Doğuştan itibaren yaşadığın çevre, eğitim hayatın, karşılaştıkların ve kişisel özelliklerin girişimciliği şekillendiriyor. Girişimcilik topyekün bir yaşam tarzı. Bir meslek olarak görülemez, bu bir yolculuk. Siz bu yola başladıktan sonra iş ve yaşam gibi bir ayrımınız kalmıyor. İkisi bir bütün olarak yaşam tarzınız haline geliyor” diyen Eray Uğurelli, sözlerini şöyle noktaladı:
"Girişimcilikte başarılı olmak için en kritik husus bence iyi bir gözlemci olmak, sürekli çalışmak, yolun kendisini sevmek, yolun sonundaki başarıyı ya da parayı düşünmemek, stresle mücadele etmek, olumsuzluklara takılmadan kendi kişisel motivasyonunu koruyarak sürekli üretmeye devam etmek. Bence bir diğeri de yola çıktığınız yol arkadaşlarıyla iyi bir ekibe sahip olmanız gerekiyor. Günceli takip etmek, müşterimizin taleplerine yönelik ürünler geliştirmek gerektiğinde pivot etmek, ürüne değil probleme âşık olmak, çözüme değil, yaptığınız geliştirdiğiniz web sitesine ya da mobil uygulamaya değil problemin kendisine âşık olmak en önemli kriter. Çünkü ürününüzde veya çözümlerinde ısrar etmemeniz gereken dönemler de olabilir."
