02.10.2015 - 11:19 | Son Güncellenme:
Daha derinlere ulaşabilmeyi hedefleyen bir yolculuktur Kiva’nın hikayesi... Zaten size ait olan bir hikayeyi hiç tatmadığınız şekilde sunmak; sonunda kendimizi bulmayı, kendi değerlerimizin farkına varmayı hedefliyor. Bu yüzden, Kiva’da yemeğin tarifinden çok hikayesi lezzetli oluyor.
Güneş Batar,
Kiva’nın Diğer Hikayesi Başlar...
Açıldığı günden bugüne kadar serpe kahvaltıdan her gün değişen tencere yemeklerine, zeytinyağlılardan ızgaralara kadar 400’den fazla ürün sunan Kiva; “Daha fazla ne yapabiliriz?”, “Daha fazla ne sunabiliriz?” diye yeni arayışlara başladı. Kiva, her yeni arayışını zamana sığdırmaya çalıştı ve saat 18.00’den sonra değişen konsepti ve menüsüyle farklı bir sunum hazırladı.
Artık her gün saat 18.00’de Kiva’nın menüsü de hikayesi de değişiyor. “Kiva Gece Konsepti“ ile adlandırılan değişim, mezeler etrafına kurgulanmış. Uskumru dolmasından topiğe, taramadan midye dolmaya, favadan öküz köftesine kadar en özel mezeler doyum olmayan muhabbetlere lezzet katıyor. Cuma ve Cumartesi günleri ise bu muhabbete ud ve kanun eşlik ediyor. Aynı özlemlerin farklı cümleler ile anlatıldığı, tüm hüzünlerin her cümle sonunda tatlıya bağlandığı, “En kötü günümüz böyle olsun“ dilekleriyle biten geceler yaşanıyor.
Bu arada Logos Buğulama ve Tavada Levrek gibi deniz ürünleri ile de iddialı bir ana yemek menüsü hazırlayan Kiva’da kırmızı et severler için ise bir çok ızgara ve kebap alternatifi var. Ancak Kuzu Karski damak çatlatan türde bir lezzet.
Damak tadımızda saklı kalmış yeni hikayeler için Kiva; yenilenen mekan tasarımı, kadrosu ve hizmet anlayışı ile lezzet sevdalılarını bekliyor.