Hayatımız boyunca çoğunlukla bizi mutlu eden şeyleri bulmaya çalışırız. Kendimizi tanımak, hayatımızı daha kaliteli hale getirmek için bizi mutlu eden şeyleri arayıp bulmanın yanı sıra mutsuz eden şeyleri de fark etmemiz gerekir. Belki de bizi mutluluktan uzaklaştıran başlıklar alışkanlıklarımızda gizlidir. Günlük rutinlerimiz dışında farkında olmadan negatif olarak yaptığımız ve tekrarladığımız durumlar bir süre sonra alışkanlığa dönüşebilir. Hatta bir süre sonra bu alışkanlıkları huyumuz, karakterimiz olarak adlandırıyor olabiliriz. Hayatımızı zorlaştıran rutinleri değiştirmek ise mutlu olduğumuz anları çoğaltabilir.
Son dakikacı olmak
Her işi bekleterek son dakika yapmak, bir süre sonra günlerimizi aceleyle tamamlamamıza sebep olabilir. Başlangıçta “En güzeli olması için bekliyorum, titizleniyorum” şeklinde yaklaşılan bir süreç, sonunda en hızlı şekilde tamamlanmaya çalışılır. İşleri son dakikaya bırakmamak için zaman yönetimi yapabilmek, zamanımızı değerlendirirken sorumluluk ve mola alanlarımıza özen göstermek, yapılacak işle ilgili motive olabilmek çok önemlidir. Zaman olarak acele etmeye başladığımızda maalesef stres de bize arkadaşlık etmeye başlayacaktır.
Her an her şeye yetişebileceğini sanmak
Bizden yardım istenmeden yardıma koşuyorsak, “Zaten karşı taraf yapamaz, ben yapayım” diyorsak, “Zaten o anlamaz, ona tarif edene kadar kendim yaparım” diyorsak maalesef günün sonunda bize ait olmayan işleri yüklenmiş oluruz. Üstelik karşı taraftan da takdir görmek yerine “Yapmasaydın” ya da “İzin vermiyorsun ki” vb. cümleler duyabiliriz. Mükemmeliyetçi yaklaşım, bir süre sonra daha hızlı yorulmamıza sebep olabilir.
Bardağın hep boş tarafını görmek
Bazen gerçekçilik adı altında zihin kendini kötüye hazırlar. Bunu sıklıkla yapmaya başladığımızda kötümser düşünce alanına geçiş yapmış oluruz. Negatif düşündüğümüz konularda hem pozitif sonuç alma ihtimalimiz düşer hem de ruhumuz olumsuz etkilenir. Ne demişler, iyi düşün iyi olsun. Pozitif düşünmek, gerçeklik algısından uzaklaşmak demek değildir.
Katkı almaktan çekinmek
Belki zayıf görüneceğimizi düşünmekten, belki daha önce deneyimlememiş olmaktan belki de hep başkalarına yardımcı olan tarafta bulunmaktan dolayı destek almamak, yardım talep etmemek maalesef gün içinde zorlanmamıza, yalnız hissetmemize sebep olabilir. Üstelik birlikte kolaylıkla aşılabilecek sorunlar tek başına uğraşırken zor olabilir. Katkı olmak kadar katkı almaya da açık olmayı kabul edebilmeliyiz.
Birçok negatif başlık vardır ki farkında olmadan hayatımıza yerleşmiştir, bunlardan biri de tahammülsüz olmaktır. Ayrıca ufacık konuları dahi uzun uzadıya kendimize sorun haline getirmemiz, arzu ve dileklerimize karşı sabırsız olmamız, başkalarına gösterdiğimiz nezaketi kendimize göstermememiz, yaptığımız ya da yapmadığımız her şeyden pişmanlık duyarak geçmiş zamanın geleceğimizi yönetmesini seyretmemiz, kişisel bakım ve gelişime zaman ayırmamamız da bu rutinler arasına girmişse bunlar günlük motivasyonumuzu olumsuz etkileyecektir. Bir günümüzü düşündüğümüzde hayatımızı kolaylaştıran ya da zorlaştıran hangi davranışları sıklıkla yapıyorsak beden bir süre sonra ezberlediği bu alanı bizim alışkanlığımız haline çevirecektir. Şimdi yeni yılda yeni farkındalıklarla yeni rutinler, yeni alışkanlıklar kazanma zamanı.
Astrolog Aslıhan Doktoroğlu
2025 yılı burç yorumları: Beklenmeyeni bekle
27 Aralık 2024
Astrolog Seçkin İlbuğa
31 Aralık 2024 Oğlak Burcunda Yeniay: Güçlü başlangıçlar, büyük zaferler zamanı
26 Aralık 2024
Dt. Pertev Kökdemir
Dişlerim neden sarı ve nasıl beyazlar?
25 Aralık 2024
Kişisel Gelişim Dersleri Eğitmeni Sevgi Keleş
Adım adım kontrollü büyümek
25 Aralık 2024
Astrolog Aslıhan Doktoroğlu
23 Aralık Haftası burç yorumları - Haftalık burç yorumları
23 Aralık 2024