27.11.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
Prof. Dr. Mehmet Öz’ün yeni bel çevresi hesaplama yöntemi, geçen hafta çok konuşuldu. Hemen herkes elinde mezura, bel çevresini ölçme ihtiyacı hissetti. Öz’ün verdiği bu yeni ölçü önemli
çünkü bel çevresi ne kadar inceyse şişmanlık ve kalp hastalıklarına bağlı ölüm riski de o kadar düşüyor. New York Presbyterian Hastanesi ve Intermed Polikliğinin işbirliğiyle düzenlenen konferansların 5.’cisi olan “Bilinçli Beslenme ve Sağlık ve Siz” konulu konferansta da yine en büyük ilgi odağı Prof. Dr. Mehmet Öz oldu. Öz, dersine iyi hazırlanmış bir öğrenci gibi beraberinde son kitabı, mezurası, mide maketi, hatta ameliyatla çıkarılan safra taşları ve liposuctionla alınan yarım kilo yağla (kavanoz içinde) konferansa katıldı ve tüm bildiklerini yanında getirdiği bunların yardımıyla basit bir dille halka anlattı.
Nefesinizi içinize çekin
Prof. Dr. Mehmet Öz’e göre bel çevresi çok önemli ama onun kadar önemli olan bir şey daha var ki o da ölçme kriterleri... Öz’ün bel çevresini ölçerken önerdiği ilk ve en önemli husus,Neden bel çevresi ölçüsü her yerde karşımıza çıkıyor ve bu konuda yeni kriterler, formüller çıkarılıyor? Bunun sebebini Prof. Dr. Öz, şöyle açıklıyor; “İnsanlar vücut kilolarını takip ediyor ama bazen diyet yaptıklarında kilo vermediklerini görüyorlar. Çünkü spor yaparsanız kilonuz değişmeyebilir ama bel çevreniz incelir. Daha sağlıklı ve kaslı bir vücuda kavuşursunuz. Kilo verememek, moral bozukluğuna neden olmamalı. Çünkü biyoloji her zaman
iradeyi yener. Katı irade başarılı olmaz. Unutmayın kas, yağa göre 50 kat fazla kalori yakar”
Şişmanlığın ayrıca safra taşlarına neden olduğunu, erkeklerde de meme büyümesine yol açtığını vurgulayan Prof. Öz, üç değişik hastadan çıkartılan safra taşlarını göstererek, “Bazıları zara, bazıları ise mücevhere benziyor. Güzel görünüyorlar ama sağlık için hiç iyi değiller” diyor.
Çok dar bir kot pantolon giyiyorormuş gibi karnınızı içeri çekin
ve kalça kaslarınızı kasın. Başınızın tam tepeden bir iple tavana doğru çekildiğini hayal edin, o halde kalın. Hem doğru duruşu yakalarsınızhem de enlemesine karın yani destekleyici bel kaslarınızı çalıştırırsınız. Bunu asansörde, kuyrukta, işyerinde ve
yolda yürürken yapın.
●Yemeyi otomatik hale getirmek için, günde bir öğünü değiştirin ve aynı yiyecekleri farklı öğünlerde kullanın.
●Kendinizi sürekli tok hissetmek için gün boyunca, ama azar azar yiyin.
●Doyma sinyalinin beyninizden midenize gitmesine izin vermek için, öğünden önce biraz sağlıklı yağ yiyin (bir kaç tane kuruyemiş gibi); böylece öğün sırasında aşırı yemezsiniz. Sabahları öğleden sonraki açlık duygusunu bastırmak için lifli besinler yiyin.
●Obezlik etkisine karşı savaşan yiyecekler yiyin; yeşil çay, Omega-3 yağ asidi (balıkta ve cevizde bulunur), kahve, sebze ve meyve bu konuda idealdir.
●Bel ölçüsü kontrolünde etkili olan iki baharat gösterilmiştir; kırmızı biber ve tarçın. Acı biberde bulunan 'capsaicin’ maddesi metabolizmayı hızlandırır ve iştahı keser.
●Yemekten önce bir-iki bardak su için. Açlık sinyali olarak algıladıklarınız, aslında susuzluk sinyali olabilir.
●Açlığınızı bastıracak acil durum yiyeceklerini el altında bulundurun; havuç, elma veya nane şekerleri gibi.
●Açlığınızı 1 ve 7 arasında değerlendirin (1 çok aç, 7 tıka basa tok olarak). 3 ve 4 arasında kalmaya çalışın; gün boyu ortalama miktarlarda yiyin.
●Öğünlerinizde 20 santimetrelik tabaklar kullanın. Daha küçük yemek tabakları, daha az porsiyon demektir.