Adnan Menderes'i idama götüren sürecin başlangıcı 27 Mayıs. Babam ve amcam Menderes'in avukatlarıydı.O yüzden genetik olarak da hikayenin içinde bulundum. Aslında er geç yapmayı düşünduğüm, kafamın içinde ve gözümün önündeki bir sinema filmi projesi. Siyasi değil, insani kimliğiyle Adnan Menderes'i anlatabilmek. Hepimizin ortak yanılgısı, insani kimlikleri unutup siyasi kısır tartışmaların ortasında boğulmak...
Yıllar önce birgün, yine bir 27 Mayıs günü amcamla gitmiştik Yassıada'ya. O tekerlekli iskemlesiyle gelmeyi başarabilmişti. Önce Menderes'in kaldığı hücreye girdim. Onun gözüyle baktım poyrazın güneye doğru sürüklediği dalgalara... Kimbilir neler düşünmüştü? Yaşadığı o büyük duygular, aşklar, siyasi dalaşmalar, liderlik gücü, bir gün içinde en tepeden en dibe çakılmak... Aşağılanmak, fiziki şiddete uğramak.. Herhalde denize bakarken en büyük arzusu o dalgalara kapılıp, nehirlerden ırmaklardan geçip Menderes çiftliğine, en başa dönmek olmalıydı dedim kendi kendime.
Sonra duruşma salonuna girdik beraber. Amcam yarım bıraktırılmış savunmasının peşindeydi hala.. Bir anısını aktardı:
"Savcı Egesel, Menderes'in özel kasasında bulunduğu iddia edilen bir kadın donunu sallamaktaydı.. Birden bu seviyesiz ve yalancı iftiraya en şiddetli bir biçimde karşı çıkmak gerektiğini düşündüm.. Başkan Başol'dan söz istedim, reddetti.. Kürsüye doğru yürüyüp konuşmaya başladığımda salondaki askerlerin stenlerini bana çevirdiğini gördüm. O an aklıma sen, Orhan ve annemiz geldi.. Bu hareketimin bedeli hepimize çıkabilirdi, ama tarihi sorumluluk olduğunu düşündüm ve devam ettim..
'Yüce bayrağımızın altında şerefli bir Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanına yapılan bu saygısızlığa son verilmesini talep ediyorum, cevher yere düşmekle sakıt olmaz kadrü kıymetten..' Çaresiz kabul etmek zorunda kaldı Başol.."
Tarihin her döneminde nice cevherler düşmüştür yere, ama ışıldamaları hiç sönmemiştir. Gerçek cevher zaten insanın kendi özbenliğidir, en çok korumanız gereken de odur.. Fark edin bunu, kötülüklerden uzak durun, gelecek günler iyi düşünen, üreten, zeki insanların dünyasına ait olacaktır..