Minimalizm 1960’larda önce sanat ve müzikte başlayan bir akımdır.
Minimalizm “az çoktur” der. Evinizde, dolabınızda olan her şeyin %100 kullanılıp kullanılmadığına bakarsanız bunun nasıl net bir tanım olduğunu anlayabilirsiniz. Son yıllarda yurt dışından gelen bilgiler sadeleşmenin trend olduğu yönünde.
Albert Einstein “Hiçbir şey büyüklük kadar sade değildir, çünkü sade olmak biraz da büyük olmaktır.” der.
Ancak Türkiye’de mutlu olmayı çok eşyaya, çok pahalı telefona, çok paraya, marka arabalara bağlayan çok kişi var çevremizde. Çoklukta boğuluyoruz çoğu zaman.
Eskiden daha fazla denince olumlu bir çokluk, şimdi ise negatif bir çokluk akla geliyor.
İsveçlilerin dengeli yaşama sanatı, Lagom…
Lagom yaşamak:
En basit haliyle kahveniz için tam da olması gerektiği kadar süt, tam dozunda tam kararında olan bir şeyi tarif eder.
Ölçülü olmak erdemdir. İsraf günahtır. Bu nedenle dolapta kalan yemek varsa onunla bir akşam yemeği hazırlamaktır.
Lagom zamana uygun bir trend.
Neyin yeterli olduğunu biliyorsanız aşırıya kaçmak neden?
Sadeleşmek için tarzınızı, ihtiyaçlarınızı belirleyin. Dolabınızdaki giysileri gözden geçirin, size uygun olmayanları eleyin. Uygun olmayan renklerdeki, stili size ait olmayan, neden satın aldığınızı hatırlamadığınız tüm giysilerinizi ihtiyacı olanlara verebilirsiniz ya da internetteki satış sitelerinden yararlanabilirsiniz. Daha az satın alın, ama iyisini alın.
Telefon rehberinizde, sosyal medyadaki hesaplarınızda detox yapın.
Düşüncelerinizi sadeleştirin, düşünce orucunda olun her zaman.
ABD’de yaşlanma konusunda araştırma yapan bir kurumda çalışan Julie Mattison ve ekibi bunun sırrının porsiyon boyutlarını küçültmekten geçtiğine inanıyor.
Geçmişteki nefret, öfke gibi duygular yaratan kişileri olduğu gibi kabul etmek, olayları olduğu gibi kabul etmek, yani geçmişi sıfırlamak sizi hafifletecektir. Sadeleşmenin en güzel yanı budur, hafiflemek…
“Hiçbir şeyiniz yok. Hiçbir şeye sahip değilsiniz. Hiçbir şey sizin malınız değil. Özgürsünüz. Sahip olduğunuz tek şey ne olduğunuz ve ne verdiğinizdir.” Ursula K. Le Guin
Sadeleştiğiniz, daha çok kendiniz olduğunuz günler dileğiyle…