Hepimiz her an mucize yaşıyoruz, ancak bunun farkında değiliz. Sabah uyandığınızda şükredecek neler olduğunun farkında mısınız? Bir isteğinizi aklınızdan geçirirsiniz, hayal kurarsınız, kısa bir süre sonra hayaliniz gerçek olur, tesadüf işte dersiniz… Halbuki sizin mucize olduğunuzun göstergesidir bu.
Bir mucizeysek hiçbir şey imkânsız değildir. İmkânsız, senin imkânsız olduğunu düşündüğündür.
Lise döneminde bizlere seçmeli ders olarak 3 ders sunuldu. Resim, müzik ve Latince. Ben resim yapamayan, çöp adam çizemeyen biri olduğumu düşündüğüm, ilkokul öğretmenimin neye göre olduğunu bilmediğim, “resimde başarısızsın” değerlendirmeleri nedeniyle resim dersini seçmem imkansızdı. Müzik de yetenek gerektirirdi. Benim müziğe de yeteneğim yoktu ki… Seçimim Latince dersi oldu tabii… Bu seçimi yapan tek kişi olmam nedeniyle başka bir okuldan hoca gelecek ve program altüst olacaktı. Okul müdürü beni çağırdı ve vazgeçirmeye çalıştı, ben değiştirmedim, bana Latince seçeneğini siz sundunuz, bu seçimi yapmak hakkım diyerek vazgeçmedim.
Aradan yıllar geçti. Ben çöp adamı bile gerekmedikçe yapmadım. Çok sevdiğim arkadaşlarımın atölyesinde resim dersleri başladı bu yaz. Renklerle dans imkanını bulacağımı zannederek kaydımı yaptırdım. Amacım sadece yağlı boya ile renkleri konuşturmaktı. Hocamız Kemal Bey bir resim defteri ve 2b kalem getirin mesajını gönderince hayallerim yıkıldı. Renk olmayacaktı galiba:(
Hayal kırıklığına uğramıştım, bugün derse geldim, söz verdiğim için… Hocaya durumumu anlattım, çöp adam bile çizemem dedim. Hiç dinlemedi sanki. Burada ne işim var? Resimle işin ne senin, şeklinde söylenmelerle ders başladı. Bir kompozisyon çizecektik, ben ne yapacaktım? Dersi terk etmek istiyordum, ama ayıp olacaktı. Birden “biri yapabilirse herkes yapar” sözü aklıma geldi, NLP nin ikinci kuralıdır bu. İstediğiniz her şey sizin DNA larınızda kayıtlı olandır, bilgisi aklıma geldi. Her şey bizde kayıtlı diyoruz, benim resim konusundaki yeteneksiz olduğumuz zannetmemin nedeni ilkokul öğretmenimin değerlendirmelerinin bilinçaltına yerleşen kayıtlarıydı. Evren eylemi sever ve ben hemen harekete geçtim, çizmeye başladım. Dünyanın en ünlü ressamı değilim, ama çizebildim.
Bu deneyim çok istediğimiz, ancak bilinçaltı tuzakları nedeniyle kendimizi engellediğimiz neler var diye düşündürdü beni… Anton Chechov “insan, inandığıdır” sözüyle ego tuzaklarına düşmememiz gerektiğini, kendimizle ilgili inançları gözden geçirmemiz gerektiğini ortaya koymuştur.
Ne yapmak istiyorsanız ilk düşüneceğiniz, hiçbir şeyin imkânsız olmadığıdır. Cesursak, disiplinliysek, en önemlisi gerçekten istiyorsak hepimiz her şeyi yapabiliriz. Andre Gide’ in söylediği gibi “açılmamış kanatların uzunluğu bilinemez”.