Kendini seven, olduğu gibi kabul eden, kendisini onaylayan mutlu insandır.
Her şeyi, akıllı olmayı, akıllı olmamayı, güzel olmayı, güzel olmamayı kabul edebiliyor musun? Bir gün kişisel gelişim dersleri aldığım hocalarımdan biri sınıftaki 12 kişinin önünde bana “sen yalancısın” dediğinde çantamı alıp bulunduğum ortamdan kaçmak üzereyken, yanımda oturan arkadaşıma “sen çok pissin” deyince bir şeyler oluyor, oturmalısın dedim kendime. Sonunda “hepimiz her şeyiz “öğretisi olduğunu anladım. Evet, her birimizin her yanı olduğunu bilmeliyiz. O zaman kendimizi kabullenmemek neden? Mükemmel olmanın peşindeyiz, sadece Tanrı mükemmelse, biz Tanrı gibi olmaya mı çalışıyoruz yoksa?
Osho “Dünya cenneti içeriyor, onu keşfetmen gerek ve bu keşfe giden ilk adım kendini kabul etmek, kendin olmaktan coşku duymaktır.” der.
Kendini sevmeyen başkasını sevemez. Sevgi şifadır, sevgi güçtür, sevgi değişimin mührüdür diyen Hz Mevlana’ nın sözü kulağımızdan çıkmamalı… Aşk istiyorum diyenler, kendini seviyor musun? Hangi aşkın peşindesin? İçinde sevgi enerjisi yoksa kime ne kadar sevgini yansıtabilirsin?
Ya kendini onaylamıyorsan? Her sabah evden çıkmadan ayna testi yaptığında, aynada kendini onayladığında gün boyunca her şeyin yolunda gideceğini biliyor musun? Kendini onaylamadığında hep kabul görmek, onaylanmak için herkese evet mi diyorsun? Herkesin istediği gibi davranınca onay mı aldığını zannediyorsun? Kendini başkalarıyla kıyasladığında ondan daha iyi olmak, ona kendini kanıtlamak istediğinde zayıf yönlerini ortaya koyduğunun farkında ol. Modelleme yapmak senin hedefini bildiğini, benchmark aldığın kişinin hedefini temsil ettiğini gösterir. Onun gibi olmalıyım, onun aldığı eğitimleri almalıyım hırsı zayıf yönlerini ortaya koyar. Swot analizini yaptığında zayıf yönlerini, tabii güçlü yönlerini de fark etmen mümkün… Kendini onaylamadığın için kendini kanıtlamak zorunda hissediyorsun kendini, neden?
İnsan dıştan engellenmedikçe kendi yönünü seçebilir. Kim sizi engelliyor, yol haritanızı çizmenize engel olan kim, kimler?
Her sabah uyandığınızda yaşama teşekkür edin, günün hediyelerine açık olduğunuzu söyleyin. İyi ya da kötü yaşadığınız her şeyin size hediyesi aldığınız derstir.
Nietzsche’nin söylediği gibi “Yaşamı anlamaya başladığın andır durabilmek ayak üstünde. Sorun bu zaten, başkasıyla olmak, başkasının olmak değil. Kendi başına başkasıyla, başkasıyla kendin olmak.”.