Dünyanın her yanında kadın güçlüdür. Her alanda mücadelesi ses getirmiştir.
İngiltere’ de kadınların seçme ve seçilme hakkı için yaptıkları eylem, cesareti, gücü ve inancı gösteriyor.
Emily Davison, 4 Haziran 1913 tarihinde 300.000 kişinin izlediği, Epsom Kraliyet Yarışı koşulurken, elinde kadınlar için oy hakkı talep eden Süfrajet hareketinin flamasıyla, Kral 5. George’un atının önüne atladı. Amacı kadınların seçme ve seçilme hak taleplerini duyurmaktı. Ağır yaralanan Emily, tam 4 gün sonra, 8 Haziran 1913 de hayatını kaybetti.
Kadının güçlü olması için tek kriter sadece kadın olmasıdır. Kadın olmasa aile birliğinin oluşturulması mümkün değildir. Aile bütünlüğünü sağlayan kadındır, masadaki son lokmayı yemeyi tercih edendir. Herkes yesin, kalanı yerim diyendir.
Çocuğun güveni bir yaşına kadar anne ile olan iletişime bağlıdır.
Sevgisini herkese, özellikle çocuğuna koşulsuz sevgisini verebilen, onun sevgi dolu büyümesini sağlayan annedir, kadındır. Anne yarının yetişkinleri için gerekeni yapar. Bu nedenle önemli olan bu farkındalığa ulaşmasıdır. Güç ondadır, sadece o gücü hissetmesi önemlidir.
Mesnevi’ nin ilk 18 beyitini Dinle isimli kitabı ile yorumlayan Ali Canip Olgunlu : “Kadın kültürdür, ilaçtır. Kadın biyolojik yapısı gereği Yaradan tarafından da yaratılmıştan öte adeta bir Yaradan vasfındadır. Gerek kültür tarihi gerekse de Yaradansal zaman dilimi olan ezeli ve ebedi takvimde kadın doğurganlığı ve besleyiciliği haricinde şefkat ve merhamet duygularının daha belirgin olması nedeniyle kutsaldır” diyerek kadının gücünü vurgulamıştır.
Türkiye’ de bir akaryakıt istasyon zincirinin her şubede en az 2 kadın çalıştırma kararı alması, artık kadının her alanda olabileceğinin bir işareti değil midir?
Şems-i Tebrizi “Kadın; bilmeyene 'nefs, bilene nefes' tir” sözüyle kadının değerini ortaya koymuştur.
Kadın renktir, #kadınolmasa hayat renksiz, keyifsiz olurdu…